MHP Milletvekili Koray Aydın, İmralı’daki yapılan görüşmelerde hükümet ile İmralı arasında dağ kadrosu arasında varılan mutabakat metninin ana omurgasını özerkliğin oluşturduğunu söyledi.
nel af ile Öcalan’ın serbest bırakılacağı ve bütün bunlarla ilgili kanunsal ve anayasal düzenlemelerin yapılacağının artık kesin hale dönüştüğünü belirten Aydın, “Bunun inkarı mümkün değildir. Görüşme trafiği içinde olan bir milletvekili bunu gazetecilerin önünde söylemiştir. Her zamanki yola saparak bunun gizlenmesi mümkün olmayacaktır. O bakımdan bütün vatandaşlarımıza sesleniyoruz. Önümüzdeki seçimde verilecek her oy Öcalan’ın affına verilecek, yine verilecek her oy özerkliğe yani Türkiye’yi bölünmeye götüren yola onay manasına gelmekte. Bunun müzakerelerinin yapıldığı böyle bir dönemde bu problemin ileride Türkiye’nin başını çok ağrıtacağı 6-7 ekim olaylarıyla ortaya çıkan tablo bütün Türkiye’ye göstermiştir. Herkes aklını başına alsın olayları bu şekilde değerlendirsin.” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu’nun 34. birleşimi Başkanvekili Sadık Yakut’un yönetimde açıldı. Katip üyelikleri İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal Macit ve Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü’nün yaptığı görüşmelerde Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Maliye Bakanlığı,Gelirler İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu,Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Gözetimi ve Muhasebe Denetim Standartları Kurumu bütçe ve kesin hesapları ile gelir bütçesi yer alıyor. Görüşmelere milletvekillerinin bütçeler üzerine konuşmalarıyla başlandı. Bütçeler üzerine ilk konuşmayı MHP milletvekili Koray Aydın yaptı.
İktidarın çözüm süreci altında yürüttüğü faaliyetlerin iktidarın projesi olmadığını bir dayatma olduğunu belirten Aydın, “Yeniden şekillendirilen Ortadoğu’da kurulacak yeni yapılarak Türkiye’nin uygunluğunun sağlanması için zorlanarak Türkiye’nin itildiği bir durumdur. Çözüm süreci barış, anaların göz yaşı dinecek gibi güzel masumane ilk bakışta söylenildiğinde herkesin hoşuna gidilerek yürütülen bu faaliyetin Türkiye’yi getirdiği nokta bugün ortadadır.” diye konuştu.
Devletin çözüm süreci politikalarını uygulayacağım derken Doğu ve Güneydoğu’dan çekildiğini ve askerin kışlaya hapsedildiğini anlatan Aydın, “Öyle hapsedilmiş ki, bahçesindeki direğe asılı Türk bayrağını indirmek için emir almadık diye müdahale edilemez bir aciz duruma ve konuma sokulmuştur. Polisler sadece toplumsal olaylarda su sıkan, gaz fırlatan bununla güvenliği sağlamaya uğraşan bir konuma itilmiştir. Önleyici caydırıcı tedbirler almayan vaziyeti idare eden bir konuma dönüşmüştür. Bunun sonucu acı olmuştur şehirler PKK’ya teslim edilmiş, onlarda yok kesme, pasaport kontrolü yapma, özerklik ilan ettiği bölgeleri çevirip buralara giriş çıkışları kontrol altına alarak devlet gücü büyük bir zaafa
uğratılmıştır.” ifadelerini kullandı.
HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in hükümetle yaptığı görüşmelerin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada önemli bir ifşaatta bulunduğunu anlatan Aydın, “Gazetecilerin bu mutabakat neyi kapsıyor sorularına içinde özerlikte var, lafı dolandırarak içinde genel affa giden Öcalan’ın serbest bırakılacağını vadedecek anayasa ve kamusal düzenlemelerin olacağını söyledi. bunu kendi ağzında televizyonlar verdi. Bundan su sonuç çıkar. İmralı’daki yapılan görüşmelerde hükümet ile İmralı arasında dağ kadrosu arasında varılan mutabakat metninin ana omurgasını özerklik oluşturuyor. Ayrıca genel af ile Öcalan’ın serbest bırakılacağı ve bütün bunlarla ilgili kanunsal ve anayasal düzenlemelerin yapılacağı artık kesin hale dönüşmüştür. Bunun inkarı mümkün değildir. Görüşme trafiği içinde olan bir milletvekili bunu gazetecilerin önünde söylemiştir. Her zamanki yola saparak bunun gizlenmesi mümkün olmayacaktır. O bakımdan bütün vatandaşlarımıza sesleniyoruz. Önümüzdeki seçimde verilecek her oy Öcalan’ın affına verilecek, yine verilecek her oy özerkliğe yani Türkiye’yi bölünmeye götüren yola onay manasına gelmekte. Bunun müzakerelerinin yapıldığı böyle bir dönemde bu problemin ileride Türkiye’nin başını çok ağrıtacağı 6-7 ekim olaylarıyla ortaya çıkan tablo bütün Türkiye’ye göstermiştir. Herkes aklını başına alsın olayları bu şekilde değerlendirsin.” açıklamasında bulundu.