Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz önceki gün 4 eski bakanın soruşturma komisyonu oylamasında Yüce Divan’a gönderilmeme kararını, “Türkiye Cumhuriyetinde son yüz yılın en büyük yolsuzluk olayının baş aktörlerini Yüce Divan’a göndermemek, rüşvetin ve yolsuzluğun hesabını sormamak bir hukuk ve demokrasi cinayetidir” sözleriyle eleştirdi.
“Komisyonun AKP’li üyelerinin sayı üstünlükleriyle ve talimatlarla verdikleri bu karar sonrası Türk demokrasisi ve hukuku onarılmaz bir yara almıştır” diyen MHP’li Yılmaz, AKP’nin bu yolsuzluk ve rüşvet çarkını, talimatlarla nasıl ört pas ettiğine aziz Türk Milleti şahit olmuştur. Dünyanın en geri kalmış ülkesinde bile böylesine hukuksuz bir kararın çıkmasını hangi mantık kabul edebilir?” diye konuştu.
Yılmaz, AKP’lilerin oylama öncesindeki çeşitli açıklamalarıyla bu kararın sinyallerini verdiğini dile getirerek, “22 Aralıkta yapılması gereken oylamanın 5 Ocak’a ertelenmesiyle, Yüce millet” karar vermişken “Yüce Divan”ın lafı mı olur tweetleriyle, Yüce Divan’a güvenmiyoruz, yolsuzlukları kendimiz beyanlarıyla bugün gelinen noktada kararın bağımsızlığından kim söz edebilir?” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçen bu karar sonrası aklandıklarını düşünen bu eski bakanlar Aziz Türk Milleti’nin vicdanlarında asla aklanamayacaklardır” diyen MHP’li Yılmaz şöyle devam etti:
SAATİN CEZASINI BİLE ZARRAB ÖDEDİ
“Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın, Tayyip Erdoğan’ın Mersin mitingi öncesi açıklamasında, “Zafer Çağlayan’a saat hediye eden varsa, eğer bir saat almışsam, saat aldığımı ve saat verildiğini kim söylüyorsa namerttir, edepsizdir, vicdansızdır, ahlaksızdır” dediğini duyduk ancak gördük ki sonrasında Gümrük Bakanlığı’nın 213 bin liralık saat cezasını Reza Zarrab’ın adamı yatırdı.”
ARSANIN HESABINI VEREMEDİ
“Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Ne yaptıysam Başbakan’ın talimatıyla yaptım. Bu tip konular her zaman Başbakan’a sorulur. Başbakan’ın verdiği talimatta sorun olmadığı için usulsüzlük olmaz” dedi. Ancak sonrasında gördük ki komisyonda Kadıköy Koşuyolu’ndaki 42 milyon TL’lik arsanın bile hesabını veremedi.”
BAKAN ADETA YALVARDI
“İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler’in tapelere yansıyan, “Vallahi böyle bir şey varsa senin önüne ben yatarım ya” ifadeleri ve Oğlu Barış Güler’in babasına referans mektubu yazdırarak 30 bin dolar ücretle Reza Zarrab’a danışmanlık yaptığı ortaya çıktı. Ancak Sayın Güler, Soruşturma Komisyonundaki ifadesinde “Lütfen beni Yüce Divan’a sevk etmeyin” sözleriyle komisyona adeta yalvardı.”
HEM KURAN HEM DE MİLLETLE ALAY ETTİ
“AB eski Bakanı Egemen Bağış, twitter hesabından “Yüce millet karar vermişken Yüce Divan’ın lafı mı olur” tweetleri attı. Sayın Bağış, bakara-makara deyip de Kuran’ı Kerim ile alay ettiği yetmezmiş gibi 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluklarıyla ile ilgili olarak da adeta Türk Milleti ile dalga geçer gibi “17 Aralık Türkiye’mizin 45 yıl bekletildikten sonra AB’den müzakere tarihi almasının şanlı yıldönümüdür. Yalan ve iftiralarla çarpıtılamaz!” diye yazılar paylaştı.”
TÜRKİYE’NİN İTİBARINI YERLE BİR ETTİLER
Rüşvet alıp yolsuzluk yapanların aklanması, talimatla komisyonda ret oyu verenlerin kararlarıyla değil ancak ve ancak hukukla mümkündür. Kaçak saray için itibarda tasarruf olmaz diyen bu zihniyet, yolsuzları aklayan, hukuka müdahale eden iktidar, Türkiye’nin itibarını yerle bir etmiştir.
Deliller bu kadar ortadayken takipsizlik veren savcılıktan tutun da bu eski bakanların Yüce Divan’da yargılanması aleyhinde oy kullanan tüm AKP’liler Türkiye’nin itibarını göz göre göre ayaklar altına almışlardır. Ancak bilinmelidir ki bu iş burada bitmemiştir. Komisyonun karar raporu TBMM Başkanlığına sunulduktan sonra itiraz önergelerimizi vereceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu yolsuzluk çarkının ve bu hukuk cinayetinin takipçisi olacağız.