MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mersin’in Tarsus İlçesi’nde üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili olarak bir mesaj yayınladı. Bahçeli açıklamasında, “Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz kızımızın yaşadıklarını ve canileri tarif etmez, edemez. Saray’daki diyordu ya, “biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz.” O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın katledilmesiyle ilgili Twitter adresinden bir açıklama yaptı. Bahçeli takipçileriyle paylaştığı mesajlarında şu ifadelere yer verdi:
Hepinize iyi akşamlar.
Dilin kalpten geçenleri tam anlatamadığı, kuytuda fokur fokur kaynayan hislere tercüman olamadığı zamanlar vardır. Bu insani bir haldir.
Söz kimi zaman düğüm düğüm olur boğazı mühürler, bazen de gönüllerdeki depreme tam kılavuzluk yapar. Bu da insani bir durumdur.
Gönül tellerinin titrediği, yüreklerin kavrulduğu anlar vardır. Bir şey söylemek isterseniz, ama yine de yutkunup susmayı tercih edersiniz.
Haricinizde yaşanmış bazı acıları en derininizde duyarsınız. Vicdanınız sanki zelzele geçirmiş gibi olur, hüzünlenir, kederle dolarsınız.
Kötülüğün ve alçaklığın timsali olan katillerin, masumlara yaptığı tarifi ve tanımı olmayan şiddetten dolayı insanlığınızdan utanırsınız.
“Bu da mı oldu, bunu da mı gördük” soruları kafalarınızda uçuşur, beyninizin içini kemirir. Bu anlar zordur, sabır ve metanet gerektirir.
Mersin’in Tarsus ilçesinde, 2 günlük aramadan sonra bulunan Özgecan kızımızın vahşete kurban gittiğini öğrenmek bana bunları düşündürdü.
İnsan olmakla insani davranmak aynı şey değildir. Bir canlıyı insaflı yapan vicdanı, bir varlığı insancıl yapan ruh, ahlak ve asaletidir.
İnsanlığını her yönüyle tekzip eden, insanlığın ortak miras ve emanetini tepeleyen bir alçağa emin olun tahammül edilemeyecektir.
Özgecan gencecik yaşta felaketle tanıştı ve hunharca katledildi. Ailesinin ve hepimizin ciğeri yandı. Başımız sağolsun.
İnsan suretindeki yaratıklar mazlum kızımızın kanını döktü, en iğrenç şekilde, gün yüzünü çok az görmüş işkencelerle canını aldı.
Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz kızımızın yaşadıklarını ve canileri tarif etmez, edemez.
İnsanlığın yüz karası canavarların hak ettiği cezayı bulması önce Rabbim’den niyazım, sonra da hukuk insanlarından isteğimdir.
Efendimiz Hz. Muhammed buyurmuş ki: “Allah’ım iki ayak üzerinde yürüyenlerin ve karnı üstünde sürünenlerin şerrinden sana sığınırım.”
Ruhun uçurumlarından şuurun düzlüğüne çıkmadığımız sürece, ahlak ve insanlığın safında buluşmadığımız müddetçe yollarımız kapalıdır.
İşte görüyorsunuz, Türkiye ne hallere düşmüş, nasıl bir uçuruma savrulmuştur.
Saray’daki diyordu ya, “biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz.” O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır.
Yine de umutsuz olmayın, yılgın durmayın. Hz Mevlana bakın ne kadar anlamlı şeyler söylemiş:
“Nerede bir dert varsa deva oraya gider. Nerede bir yoksul varsa rızık oraya gider. Nerede bir zor soru varsa cevap oraya gider.