Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, TBMM’de görüşülmekte olan İç Güvenlik Paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulanarak bir basın bildirisi yayınladı.
TBMM’de İç Güvenlik Paketiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini dile getiren Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, AKP’nin her türlü uzlaşmaya ve diyaloga kapalı olduğunu, iç güvenlik paketini hınç ve hırsla geçirme amacındayken, diğer yanda TBMM’nin güvenliğini sabote ettiğini belirterek, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler AKP’nin Anayasa, hukuk ve demokratik ilkelere aykırı tekliflerine sıcak bakmıyoruz.” dedi.
Milletvekili Kemalettin Yılmaz, yayınladığı basın bildirisinde şu ifadelere yer verdi:
“ Milli İradenin Saygınlığı Hafifletilmiştir
İç Güvenlik Paketi’nin görüşülmesi TBMM’de olağanüstü şartlarda devam etmektedir.
Gazi Meclis arenaya dönmüş, kavgalar, yaralanmalar, protestolar, oturma eylemleri milli iradenin saygınlığını hafifletmiştir.
Benzerlerine Uzak Doğu parlamentolarında görmeye alışkın olduğumuz şiddet sahneleri TBMM’de maalesef sıradanlaşmıştır.
AKP her türlü uzlaşma ve diyaloğa kapalıdır.
TBMM’de nezaket kalmamış, demokratik adap ve seviye dip yapmış; Meclis’in itibarı baştan ayağa sarsılmıştır.
AKP bir yanda iç güvenlik paketini hınç ve hırsla geçirme amacındayken, diğer yanda TBMM’nin güvenliğini sabote etmiştir.
Biz öncelikle AKP’nin üslup ve izlediği usulü kabul etmiyoruz.
Güvenlik böyle temin edilmez, edilemeyecektir.
Anayasa, hukuk ve demokratik ilkelere aykırı tekliflerine sıcak bakmıyoruz
Biz MHP olarak AKP’nin Anayasa, hukuk ve demokratik ilkelere aykırı tekliflerine sıcak bakmıyoruz. Sorumlu ve seviyeli siyaset anlayışımızın gereği; elbette İç Güvenlik Paketi’nde evet dediğimiz değişiklikler vardır ve olacaktır.
Görüşülmekte olan tasarının toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa, “havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan” ibarelerini ekleyerek, bunlarla toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmayı yasaklayan tasarının 7. Maddesine,
Hava fişek, molotof, demir bilye ve sapan ile; ayrıca yasadışı örgüt ve topluluklarının kıyafetleriyle toplantı ve gösterilere katılanların cezalandırıldığı 8. Maddesine,
Yine 2911 sayılı kanun çerçevesinde şiddet olaylarında ortaya çıkan zararın, zararı verenler tarafından ödenmesine ilişkin rücu maddesi olan 9. Maddesine,
3713 sayılı terörle mücadele kanununun içine derç edilen molotof ve kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatanlara ilişkin düzenlemeyi içeren 10. Maddeye Milliyetçi Hareket Partisi olumlu oy kullanmıştır.
Tasarının bonzaiyle ilgili 11. ve 12. Maddesi de Milliyetçi Hareket Partimizce desteklenmiştir.
Zorla, baskıyla, saldırganlıkla güvenlik paketi çıkarılamaz
Fakat vali, kaymakam ve polisleri, hakim ve savcılara ait yetkilerle donatmak bize göre yanlıştır ve güvenlikle ilgisi yoktur.
Keyfi telefon dinlemeleriyle ilgili yasal kılıf mahsurludur.
Savcılık kararı olmaksızın 48 saate varan önleyici gözaltı kararı tehlikelidir.
Valilerin aşırı yetkilendirilmesi, Jandarma ve sahil güvenlik komutanlıklarının iktidarın kontrolüne verilmesi bize göre sakıncalıdır.
Biz molotofun, bonzainin, maske takıp suç işlemenin ve her türlü suç aleti kullanmanın cezai sorumluluğunun pek tabiidir ki arttırılmasını istiyoruz.
Zorla, baskıyla, saldırganlıkla güvenlik paketi çıkmayacak, çıksa da inandırıcılığı ve yaptırım kudreti tartışmalı olacaktır.
TBMM Erdoğan’ın maşası ve oyun alanı değildir
Erdoğan’ın dışarıdan “öyle ya da böyle çıkacak” diyerek dikte etmesi, Davutoğlu’nun benzer sözleri bir defa demokrasinin ruhuna terstir.
TBMM Erdoğan’ın maşası, oyun alanı değildir.
AKP’nin onurlu milletvekilleri de sarayın kölesi olmayacaktır kanaatindeyim.
TBMM bu yoğun gündemle meşgul edilirken, vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu teröristlerin kontrolüne terk edilmiştir. Türk Devleti vatanından çekilmiştir. Yetkililer buna başarı demekte ve bu rezillikle övünmektedirler. Bu durum yenilecek, yutulacak ve kabul edilecek bir şey değildir.
Diğer taraftan AKP ve PKK arasında Oslo’dan bugüne kadar devam eden gizli ve yasadışı görüşmelerde mutabakat sağlanmış ve bebek katilinin de onayı alınan 10 maddelik yol haritası; 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe Sarayında ki Başbakanlık Çalışma Ofisinde; Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakanı, AKP Grup Başkanvekilinin de bulunduğu ortamda PKK’nın siyasi uzantıları tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır.
AKP hükümeti ihanet içindedir
Önerilen maddeler ve terörist başının ağzından çıkan ifadeler hiçbir biçimde meşru değildir. İmralı canisini muhatap alan AKP hükümeti ihanet içindedir.
– İmralı canisi ne zamandan beri adam yerine konmaya başlanmıştır?
– Teröristler hangi cesaretle milletimize, devletimize maddeler dikte etmektedir?
– Terörist başı nasıl ve kime güvenerek Türk Milletine meydan okumaktadır?
– Bu nasıl bir ihanet, bu nasıl bir oyun, nasıl bir plandır?
Süslü ve ucu açık cümlelerle milletimizi kandıramazsınız
İmralı canisinin sözcüleri tarafından Türk Milletine dayatılan sözde Barış Metni; Türk Milletine, Tarihimize, Bayrağımıza, Vatanımıza, İdeallerimize, Hükümranlığımıza, Bağımsızlığımıza meydan okuyan ve asla kabul edilmesi mümkün olmayan hain bir tuzaktır.
Süslü ve ucu açık cümlelerle milletimizi kandıramazsınız. İmralı’da yazılan metni bize barış diye yutturamazsınız. Unutmayın ki; Türk Milleti ve Türk Devleti yeniden tanımlanamaz. Teröristin niyet ve emellerine teslim edilemez.
Bu kabul edilemez sözde barış metni ile; AKP, HDP ve PKK’nın 07 Haziran 2015 seçimlerini hedeflediği ve bu seçimlerde iş birliği yapacakları artık gün gibi ortaya çıkmıştır.
Terörist başının kaleminden dökülen metin ve cümleler, AKP ile HDP’nin ortak seçim beyannamesi gibidir. AKP teröristlerle kol kola seçime girecektir.
Milletimizin kanına girenlerle, devletimizi bölme ve parçalamak isteyenlerle işbirliği yapanları Milletimiz de, Tarihimiz de, Türk Milliyetçileri de asla affetmeyecektir.
Biz bu filmleri daha önce de gördük, Türk Milleti elbette bu musibetin de üstesinden gelecektir. AKP ve HDP arasında mutabakatı sağlanan, terörist başı ve kandilin onayı ile kamuoyuna açıklanan 10 maddelik metnin Türk Milliyetçilerinin nezdinde hiçbir değeri yoktur. Bir paçavradan ibarettir. “ dedi.