MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kadınları sadece 8 Mart gününde hatırlayamayız, cilalanmış sözlerle vaziyeti kurtarmaya çalışamayız. Kalbi tecrit edilmiş, iradesi tehir ve tehcir edilmiş canilere artık tahammül gösteremeyiz, kıydıkları mazlum kadın canlarına sabredemeyiz. Bulanık sireti çirkin suretine vurmuş kanlı ellere kadınlarımızı teslim edemeyiz, etmemeliyiz. Çünkü kadın zarafet, nezaket, edep, inceliktir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kadın sadece doğuran değil, medeni ölçülerde doğan, sevgi ve saygıda parlayan, erkekle eşit haklara sahip yeri dolmaz bir değer olduğunu belirterek, “Nerede yaşıyor olursa olsun, tüm hanımefendilere hürmetlerimi sunuyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde seslerinin duyulmasını diliyorum” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle sosyal madya Twitter üzerinden mesaj yayımlayan Bahçeli, “Yakın zamanda vahşice katledilen yüzlerce kadın ve kız çocuğumuza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Unutmayalım, bağımsızlığımızın ninnisini söyleyen kadındır, bekamızın duasını eden kadındır, vatana evlat yetiştiren yine kadındır, annedir” açıklaması yaptı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle sosyal madya Twitter üzerinden mesaj yayımladı.
Bahçeli mesajınrde şu ifadeleri kullandı:
“Hepinize iyi günler.
İnsanlık alemi iki kutlu ve asil kaynaktan doğdu. Beşeriyet pınarı iki isimle çağladı, iki şuurun adım ve mirasıyla yeryüzüne yayıldı.
Allah’ın emir ve izniyle; iki beden, iki kalp, iki varlık, iki akıl bir oldu, birde buluştu ve insanlığı meydana getirdi.
Nitekim Hz. Adem ve Hz. Havva yeryüzünde eşref-i mahlukatın hem babası hem anası olarak manevi taç ve tahtla müşerref oldular.
İnsanlığın bir yanağı erkek ise diğeri kadındır. Zor da olsa, cinsiyetçi körlük, cinsiyet ayrımcılığı insan kavramında erimiş ve emilmiştir.
Yüce dinimiz İslamiyet, kız çocuklarının diri diri gömüldüğü cahiliye devrini vicdan, merhamet ve adalet aydınlığıyla kapatmıştır.
Ecdadımızın hayatında; kadının erkekle paylaşmadığı hiçbir sosyal mevki bulunmuyordu. Kadının ikinci plana itilmesi hemen hemen yok gibiydi.
Orhun Anıtlarında Bilge Kağan şöyle seslenir: “Tanrı, Türk milleti yok olmasın diye babam Kağan ile anam Hatunu yükseltti.”
Büyük devlet adamı Nizamülmülk’ün dediği gibi; “Türkistan hakanları devlet işlerinde hatunların fikirlerine kıymet verirlerdi.”
Bizim kültürümüzde baba soyu kadar ana soyu da önemlidir. Ve kadın erkek arasında aşılması imkânsız duvar ve mesafeler hiç olmamıştır.
Fakat bugün felaketleri yaşıyoruz. Her gün bir insanlık dramına şahit oluyoruz. Kadına yönelik şiddet vakalarıyla ruhen deprem geçiriyoruz.
Kadınlar ölüyor, şiddet ve cinayete kurban gidiyor. Bir yanımız kopuyor, bir tarafımız sürekli kanıyor. Vahşet sanki veba gibi yaygınlaşıyor.
İnsanlık kadın ve erkeğin ortak mimarisi ise, medeniyet milletlerin insanlaşmış hali ise kadınlık onurunu ayakta tutmak herkesin görevidir.
Kuruluşumuzda kadın emeği, kurtuluşumuzda kadın desteği, var oluşumuzda kadın fedakârlığı vardır ve ayan beyan ortadadır.
Beşiğimizi sallayan kınalı eller titremesin; sıcaklık, sevgi ve şefkatiyle üzerimize titreyen merhamet ve müşfik abideleri üzülmesin.
Yeniden kendimize dönüş ve buluş sayesinde kadınlarla ilgili hukuki eşitliği gerçek manada sosyal bir eşitliğe dönüştürmek durumundayız.
Geleceğin toplumlarında kadınla erkek arasındaki sosyal farkların kalkacağını bilmek ve buna uygun davranmak zorundayız.
Ötüken emanetini bizlere vasiyet bırakan İl Bilge Hatun’a vefasızlık yapamayız. Söğüt sancağını yücelten Hayme Anamıza haksızlık edemeyiz.
Ve kadınları sadece 8 Mart gününde hatırlayamayız, cilalanmış sözlerle vaziyeti kurtarmaya çalışamayız.
Kalbi tecrit edilmiş, iradesi tehir ve tehcir edilmiş canilere artık tahammül gösteremeyiz, kıydıkları mazlum kadın canlarına sabredemeyiz.
Bulanık sireti çirkin suretine vurmuş kanlı ellere kadınlarımızı teslim edemeyiz, etmemeliyiz. Çünkü kadın zarafet, nezaket, edep, inceliktir.
Kadın sadece doğuran değil, medeni ölçülerde doğan, sevgi ve saygıda parlayan, erkekle eşit haklara sahip yeri dolmaz bir değerdir.
Nerede yaşıyor olursa olsun, tüm hanımefendilere hürmetlerimi sunuyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde seslerinin duyulmasını diliyorum.
Yakın zamanda vahşice katledilen yüzlerce kadın ve kız çocuğumuza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Unutmayalım, bağımsızlığımızın ninnisini söyleyen kadındır, bekamızın duasını eden kadındır, vatana evlat yetiştiren yine kadındır, annedir.”