Ali BADEMCİ
Görünen yüzü bu olmasa da BDP Türkiye politikası uygulamakla isabet etmiştir. Belki sistemle entegre olarak şöven ve militarist duygulardan vazgeçerlerse çok doğru bir iş yapmış olurlar. Elbette kanunlarda böyle bir durumu engelleyici hüküm yoktur; mahalli ve küçük ligde koşuşturmak yerine birinci lige oynamak daha seviyeli bir hareket olur. Peki bu inançlarında gerçekten samimi davranıyorlar mı yoksa iktidar partisi gibi takiyye mi yapıyorlar! Takiyye yapmadıklarına mutlaka inanmak istiyoruz! Elbette bu memlekette herkese göre aş ve ekmek vardır, nasiplenmek de her vatandaşın hakkıdır! İnsan bunu görmüyor ve muhayyel amaçlar için hayatını dağda geçiriyorsa bu husus ülkede yaşayanların kabahati değildir! Hiç kimse, hiçbir Allah’ın kulunu durduğu yerde cezalandırmaz! Hatta hiçbir devlet vatandaşlarına ayrıcalıklı muamele yapmaz! Bunu yapanlar mutlaka suç işlemiş olurlar!
Herkes herkesin kültürüne saygılı olmak zorundadır; bu sebeble hiçbir Kürt kendi gibi olmayanları da kınamamıştır; onların yanlış yere Türk dediği insanlar da elbette böyledir. Esasında Anadolu’da Türk kelimesi bir etnitizm değil, başlıbaşına kültür ifâde eder. Osmanlı devrinde İmparatorluğun hangi kimliğinden olursa olsun herkes Türk adı ile askere alınmış ve kendisine öyle hitap edilmiştir. Hakkarili Hüseyin Paşa’nın adı Kürt Hüseyin Paşa’dır. Bunu hiç kimse Cumhuriyet’e kadar aşağılanma olarak görmemiştir; lâkin yeni dönemde aşağılanma ifâdesi olarak vehimlenilmiştir.
Ülkede otuz yıldan fazla devam eden militarist Kürt hareketine Kürtler bile itibar etmemiştir. Bu sebeble Güneydoğu’da iktidar partisi lisanında Kürt deyiminden başka kelime olmayanlar, oyları şöyle böyle paylaşmaktadır ki bir kısım halktan zorla oy taleb edildiği de söylenenler arasındadır. Bu sebeble bu sefer BDP Güneydoğu’da da kârlı çıktığını görecektir.
Orta Doğu Kürt Hareketi’nin temelinde Marksizm vardır; sanıyoruz militarizm olanlara buradan geçmiştir. Fakat geçmişte sayılamayacak kadar büyük bir çoğunluk sistemin sağ partilerinde yer almışlardır. MHP’de en üst seviyede politika yapan Kürt olduğu gibi diğer partilerde de aynıydı. Kürtler demokrat ve laik düşünceli insanlardır. Türk devleti Milli bir Devlettir; fakat bir ırka dayalı Milliyetçi Devlet değildir. Böyle bir düşünce Faşizm’dir ki Türkiye’de bu zihniyette şöven insanlar yoktur. Görüldüğü kadarı ile BDP büyük şehirlerde eski Marksist oyları da toplayacaktır; fakat hiçbir zaman bunların Kürtçü olacağı düşünülmemelidir. Bu konuda rey verseler de Aleviler’i hiç ikna edemezsiniz! Sadece marksist görüşte oldukları için Kürtler’le yan yana hareket edebilirler.
Dünyada şovenlik kalmamıştır; siz Araplar’a bakmayın; onlar çağın çok dışında yaşamaktadır. Bugün 5 Türk Cumhuriyeti’ni bile belirli görüşler etrafında toplayamazsınız. Şöyle sağlıklı düşünmeye çalışırsak, bugünkü MHP’ye Türkiye’deki Kürt, Özbekistan’daki Özbek’den daha yakındır. Bu konuda MHP’nin samimi düşüncesi sanırız böyledir. Böyle bir gerçeği aklı selim Kürtler de kabul ederler ki Barzani’ye karşı Türkiye taraftarı olmalarının sebebi de budur!
Şüphesiz BDP üzerinden Kürtçü görüntüleri kaldırır, militarizme pirim vermez veya davetiye çıkarmazsa daha çok büyüyecektir. Fakat tersini yaparsa küçülecek ve itibarsız olacaktır. AKP’nin gitmesini isteyen en az %40 seçmen bu sebeble BDP’nin barajı aşmasını istiyor; istemeyenler ise İslâmcılar’dır. BDP’nin barajı aşmasının elbette MHP ve CHP’ye zararı olmaz; fakat AKP mahvolur. Zaten MHP ve Kürtler AKP’yi boşaltırsa orada kimse kalmaz. Şartlar ne olursa olsun, hangi sebeble gerçekleşirse gerçekleşsin millet AKP’nin gitmesini istiyor.
Sağlıcakla kalın.