Bir ihtilâlci daha günâhları ve yaptıkları kendine kâr kalacak şekilde 98 yaşında bu dünyadan göçtü. Bizler 12 Eylül günü kendimizi zindanlarda ve işkence odalarında bulmuştuk. Bu cehennemin 105 gününü “12 Eylül İşkencesi’nde Ülkücü Bir Gazeteci’nin Dramı”adıyle beş liralık küçük kitapçıkta tenkid ve özeleştirler ile birlikte yazmıştık. Bu kitap bizimle beraber içeri giren şarlatanlara ait olsaydı inanın yüzbin traj yapardı, fakat bizimki ilk baskıda ve utanılacak rakamlarda duruyor. Halbuki evvelki sene Çukurova Kitap Fuarı’nda bir tıp öğrencisi “Ben milliyetçiliği ve ülkücülüğü dolmuşta okuyup bitirdiğim bu kitapçıkta öğrendim.” demişti. İşte ağlanacak halimiz, “Kenan Evren ölmüş Devlet Töreni ile gömülecek! ” Bundan bana ne kardeşim, camiam darmadağın olmuş, insanlarım okumuyor, donanımlı kişi yetişmiyor, önü açılan köktendincilik almış başını gidiyor, bana ne ölmüşse! Herkes kendi derdine yanar, biz de öyle!
Evren denen adam içeriyi ülkücülerle doldurmuştu; bu insanların içeriden çıkması yıllar sürdü. Üstelik “Siyaset mi yapalım, içerdekileri mi düşünelim” diye basit ve kulağa hoş gelen bir mesele yüzünden “Âlimler” ve biz “Çömezleri” hareketi kadük ettik de farkında değiliz. Bu sonuç cezaevlerinde işkence görmekten daha fazla ülkücülüğe zarar verdi! Sonrası ve şimdi de adam beğenmez olduk ve dışarıdan fetvâ veriyoruz! Bu eleştirileri içeride yapsak belki faydası olacak, fakat hep dışarıda ve ille de dışarıda “Alimlik” gösterisi yapıyoruz!
Bir çoklarına göre 12 Eylül haklıdır, sokaklardan kan akıyordu da , demokratik yollardan önüne geçilmedi de, gibi bir sürü ifadeler var! Demokratik yollarla önlenemeycek şey var mıdır? Önlenmek istemedi ve kendi beyanları ile birçok insanın kanına girilerek ortam olgunlaştırıldı ve sokak cinayetlerinin sorumluluğu sağ-sol diye nitelenen ülke gençlerinin üzerine atıldı. İhtilâlci denen haydutlar böyle bir yol izlerken işkence odalarında hesap verenler kısa sürede birbirine düşürüldüklerini anladılar ve özeleştiri yaptılar. İşte milliyetçi sol böyle ortaya çıktı! “Milliyetçi Sağ- Milliyetçi Sol” kan kaybını telâfi edebildiler mi, aslâ, bugün siyasette sol yok! Peki Sağ ! Elimizde ve gözlerimiz önünde böyle %15’lik küçük bir gurup var; giden vuruyor gelen vuruyor; içten darbeleniyor dıştan bombalanıyor, âdeta “Şamar Oğlanı”na dönmüş! Birbirinden ne fark var ?
İhtilâl bal gibi dinî gurupları ve düşünceleri iktidara taşıdı; işte 13 yıllık siyaset ortada değil mi? Humeyni’nin Velâyet-i Fakih’nden ne farkı var! İran rejimi bundan temiz ve net! Çünkü orada Hilâfet veya İmamet takiyye ile bir guruba verilmiş iken biz de Osmanlı geleneğinde olduğu gibi Halife de Padişah da tek adamdır! Humeyni, bile aşılmış da, Fars İdeologu Ali Şeriati ve Muntazari’nin görüşlerini taşıyan kitaplar teşvik ediliyor! Halbuki rejimi rahatsız ettikleri için bu kişiler Savak tarafından öldürülmüştür! Bu adamlar da İran’da çoğunluk Türkleri devreden çıkarmışlardı; bizim düzen de böyle değil mi? Ülkeyi tarikat müridleri ve ideolojsi yönetiyor, bu ihtilâlin sonucu değil mi?
Ah Kenan Evren mezarında rahat mısın bilmiyoruz ama biz kendimizden vazgeçtik de şu ülkenin hâline bakın! Geçen senelerde “Referandum” yaparak milleti aldattılar, birçok budala da gitti “Evet” dedi. Evren’i dâvâ edip de para ve intikam alacakmışız gibi yalanlarla bizi bölmediler mi? İşte bu adamın canını Allah aldı, itibarı yok, cenazeyi kaldırmak için kanun arıyorlar, belki yeni yasa da çıkarırlar! Beis yok bu da bir “Takiyye” oluversin! Şahsen ne mahkemeye müracaat ettim, ne müdahil oldum, onu Allah’a havale ettim, bugünden itibaren kabir azabı başlamıştır, arkasından dua edecek müslüman da olmayacaktır. Çünkü hep milletin duyguları ile alay etti ve Tanrı emirleri ile gelenekleri bile birbirine karıştırdı !
Evren’in ilk ürünü Özal’dı, ikinci ürünüm de Tayyib Beğ! Dini bütün oldukları kabul edilmiş, acaba Evren’i kurtarabilirler mi? Evren’in üzerinde zindanlarda çürüyen 5000 ülkücünün vebâli vardır; alacağımız kul hakkıdır, vezgeçmemiz de mümkün değildir! Çünkü hiçbirimiz hakkımızdan vazgeçmeyiz! Ya sol, bir o kadar da onlardan koyacaksın!
Yıllarca damgalı olarak işsiz güçsüz kaldık; çocuklarımızın karınlarını doyuramadığımız için doğru dürüst eğitim de yaptıramadık! Hâlâ sıkıntı çekiyoruz, amcalar sırtımızdan inmiş değil, belli ki devlet nezdinde sakınca devam ediyor. Ülkede ideolojik gurup kalmadı; bir tarafta sakıncalılar, diğer tarafta birbiri ile rekabet eden tarikatçılar! Güzel değil mi? Var mı başka ihtilal yapmak isteyen ! Muhabbetle.
Ali BADEMCİ
bostancı escort
ataşehir escort
anadolu yakası escort
pendik escort
kurtköy escort
maltepe escort
kartal escort
anadolu yakası escort
antalya escort
antalya escort
ankara escort
ataşehir escort
kadıköy escort
bostancı escort
escort bostancı
kartal escort
escort kartal
escort maltepe
maltepe escort
escort pendik
ataşehir escort
kadıköy escort
pendik escort
maltepe escort
kartal escort