Ali BADEMCİ
Bugün Pazar; tam önümüzdeki Pazar da seçim var. Bu hafta elbette zorlu geçecek; partiler bütün varını yoğunu ortaya koyacaklardır. Geçen hafta önemli şeyler oldu; bilhassa eski Alevî ideolog ve olay adamlarının marksizmin gülümsemelerine aldanarak Demirtaş’a meylettikleri açık bir şekilde görülüyor. Bu sebeble BDP barajı aşacak gibi duruyor. Yakın ve uzak tarihimizde hiç bu dozda görülmemiş bir Alevî ve Kürt yakınlaşması var ki, aracılığı Marksist kökenliller ve görüşlüler buluyor. İçlerinde Kürt ayrılıkçılığı bu yüzünü göstermezse elbette çok mahsuru yok, lakin yeniden Kürt şovenizmi hortlarsa elbette Marksistlerin vatansever ve milliyetinin şuurunda olan kesimi bunu kabullenemeyecektir. Anadolu Alevi Türkmenler’in durumu da budur; dillerine ve milliyetlerine toz kondurmazlar.
Bizim Şeyh Rıza Almanya’da ikamet eden marksist M.Kemal Çelikkıran ile Adana’da geziyorlar! Ülkücülerin beceremediği Çukurova’nın Türkmen yapısını incelemişler ve bana çok sağlam saha çalışmaları ile geldiler. Şeyh’in Turancılığı sınırlarımızı aşmış Kırgız’a dayanmış; Çelikkıran bir Kırgız Börkü’nü hediye olarak getirmiş, aldık ve başımız üzerine koyduk. Şeyh Rıza’nın yeğeni Türkmen güzeli Evrim Aydın’ın da bu börk de gözü varmış, lakin vermedim; çünkü ben ona bir yünden imal edilmiş Kırgız Börkü hediye edeceğim. Tabii bir şartla; oyunu MHP’ye verecek! Yalan da söylemez ve “Verdim” der yün börkü alır. Şeyh ve Çelikkıran’ın durumu belli değil onlar sanırım CHP’ye verirler! En azından ben böyle anladım.
Şunu anlamadım; bu arkadaşlar cidden Türklüğe ve Türkçülüğe karşı çok ilgili; lakin MHP’lilerden hâlâ tedirginler! Kürtler’in bunca terör hadiselerini görmemezlikten gelirken, 1980 öncesi Sağcı – Solcu olaylarına pek takıntılıdırlar. Bu babda hem kendilerinin hem de ülkücülerin yanlış hareketlerinden şikâyet ediyorlar; birçoğunda da haklıdırlar. Lakin bugünkü Türkiye siyaseti bu boyutları çoktan aşmış. Kapılarımızı tokmaklayan ve İslâmi diye nitelendirilen uluslararası bir terör hareketi var. Türkiye de bunlara müsamahakar bakıyor. Önemli olan ülkeyi bu siyasetten kurtarmak iken geçmiş kusurları tekrar etmenin manası yok. 30 bin insanın ve ülke kaynaklarının erimesine sebeb olan PKK terörünü de görmemezlikten gelmek ve ideolojik gülümsemelere kurban etmek çok yanlıştır.
Dostlarımız belli bir fikir seviyesini yakalamışlar; fakat daha Türk kavimlerini sınıflandırmaktan haberleri yok! Bütün Türkler’in Türkmen olduğunu sanıyorlar! Bu sebeble bana hediye ettikleri Kırgız Börk’ünü de Türkmen sanıyorlar! Yani buna da şükür! Fakat ille de Marksizme takıntıları var! Yanlış olan burası! Sovyetler zamanında yetişmiş blok Türk ülkeleri aydınları da hala aynı görüşte ısrarlıdırlar! Yanlış olan burasıdır!
Bizim ülkemizde iyi gitmeyen bir şey var: tıp doktorları tarihçilik, cerrahlar Türkologluk yapıyor! Akademislerimiz ise genellikle kış uykusunda. Böyle olunca da korkunç derecede bir mefhum kargaşalığı hüküm sürmektedir. Gerçekten düşünen insanlar ve özellikle gençler arayış içerisindedir. Fakat ne yazık ki bu eksikliği okumak ve araştırmak yerine, bilgisizce fikir üreterek karşılıyorlar. Zaman zaman çok kabiliyetli gençler ziyaretimize geliyor; güzel sohbetler yapıyoruz; fakat ne yazık ki arkadaşlar çok politize ve her cümlelerinde bu eğilim var. Korkunç derecede de tenkid ediyorlar. Bu kadarı fazladır. Biz gençliğimizde katiyyen böyle şeyler yapamazdık ve hep dinler notlar alırdık. Ancak bir zaman sonra elimiz kalem tutmaya başladı.
Çocuklarımdan torunlarımdan edebiyatı ve tarih yeteneği olanı Allah nasib etmedi. Kaç zamandan beri kütüphanemi ve arşivimi açabileceğim Türkoloji veya Tarih mezunu birini arıyorum, ama bulamıyorum. Kenan Evren zamanında Afganistan’dan gelen Ferganalı Özbek Nurettin Hatunoğlu kabiliyetli bir arkadaş. Zonguldak’da Yrd. Doçent; çok gayret sarf ederek bu yere geldi. “Alim Han” adlı bir eseri de var! Lakin kitap satın alacak gücü yok, çünkü tek maaşlı! İlmin yolunu yakalamış, tarih mukayesesi gayet güzel, fakat ifâde zayıf. Ancak çok okuyarak bu eksiklik telâfi edilebilir. Yazmak işinde çok acele etmiyor ama Türkçe eksiğini gidermesi lazım. Aşağı yukarı Özbek’den gelenlerin hepsi böyle. Halbuki Anadolu lehçesi onların lehçelerinden çok kolay! Gramer eksikliği için emek vermeleri gerekiyor.
Son yıllarda yegane umudum Emin Yarımoğlu, Sosyal Bilgiler öğretmeni ama tarihe yönelmiş. Yüksek Lisans yapıyor; durumu da iyi olduğundan bir hayli kitap alıyor. Lisanüstü bitince sanıyorum sağlam bir yere gelir. Tam olarak Türkistan tarihi çalışıyor ve bu arada Türkoloji problemlerini de gideriyor.
Bize yakın olanlara tekrar çağrı yapıyorum; buyurup gelsinler tecrübelerimizi paylaşalım. Yazıyoruz ama ömrümüz mutlaka tükenecek. Öyle kutupluk iddiamız da yok; bir manyak böyle demiş; çok yanlış, belki de eli kalem tutanlar içinde bizden başka iddiasız insan zor bulursunuz! Elbette herşeyden evvel yaş itibariyle bir takım tecrübelerimiz olduğu kabul edilmeli. Yoksa kimse konferanslara ve sempozyumlara davet etmez. Türklük sevdalı arıyorum ölçü bu! Politize olmak ayrı ve şahsi bir meseledir! Alevî olsun, Sünnî olsun yeter ki Türkçü olsun! Pazar’a kadar hoşçakalın.
Muhabbetle.