Ali BADEMCİ
Artık seçim sonuçlarını sükûnetle analiz etmeni zamanı geliyor; öyle kendimizi 2011 rakamlarına göre MHP’nin yükselişte olduğunu düşünmenin hiç bir anlamı yok. Ortada 2014 Mahalli Seçimleri’nin İl Genel Meclisi sonuçları var, bir puandan fazla düşüş gösteriyor. Öyle AKP’nin düşüşü ve CHP’nin yerinde sayması da MHP hareketi için ölçü olması mümkün değildir. Çok başarılı mitingler yapılmış olmasına karşılık ve bu coşkunun sandığa tahvil edilememesi gerçeği ortada iken sonuçları başarı olarak değerlendirmek yanlış değil midir? O halde ne yapmak lâzım; başarısızlığı kabul etmek ve sebeblerini daha doğru değerlendirmek gerekiyor.
Sayın Bahçeli’nin Hükümet’e katılınılmaması hususundaki çıkışları elbette çok doğrudur. Hatta erken seçim istemesi ve yeniden meydanları göstermesi arzu ettiğimiz bir çıkıştır. Peki yeniden seçim yapılırsa ne yapmak gerekecek ve varsa yapılan hatalar masaya yatırılacak mı? Elbette geçmişten ders alınması gerekmektedir, alınmazsa mutlaka sonuç daha kötü olacaktır. Bu dersler ne olmalıdır? MHP’in tek amacı Türkiye Partisi olmak gibi Türk Milliyetçiliğinin vazgeçilmez gereğini yerine getirmektir. Türkiye’ye bir bakalım:
1-Doğu ve Güneydoğu’da Urfa’da başlayıp Ağrı’da biten 13 ilde MHP 0 çekmiştir. Bunun hiç mi anlamı yoktur? Karedeniz kıyısında 8 il 0, geriye kalanlar 1’er vekil çıkarmıştır. Koca Trakya’da tek milletvekili Tekirdağ. Marmara da iyi değil; İstanbul %11, BDP’nin bile altında. Bilecik 0, Bursa-Çanakkale-Balıkesir beklenenin çok altında. Ege’de çok şükür 0 yok ama hep tek vekil Manisa ve İzmir hariç. Orta Anadolu tek vekil; sağolsun Kayseri Türkiye’nin en yüksek reyini almış.
2-İşte şu haritayı önümüze koyup iyice düşüneceğiz; nerede iyi yaptık, nerelerde hata var. Genel Başkan dışarıdan müşavirlere inceletmelidir. Çevresi doğru söylemiyor, Semih Yalçın ve Şefkat Çetin’li görüntülere zor alışacağız. Aramızda dünya kadar sosyal siyaset uzmanı ülkücü var neden bunların görüşlerine müracaat etmiyor da diki dikine gidiyoruz?
3- Uzman arkadaşlar tamamen iç siyasetten sıyrılarak Genel Başkan’ın direktifleri istikametinde bir çalışma yapmalıdır. İl Başkanları ve Belediye Başkanları’nın toplantıları ile doğruyu bulmak mümkün değildir. Çünkü bunların hepsi politize şahıslardır. Bu iş bir sosyal hizmet kuruluşuna da yaptırılabilir; hatalarımızı görelim.
4- Çeşitli sebeblerle listelere giremeyen insanlar adam yerine konup da başka illerde değerlendirilebilirdi. Bu yapılmadı ve her biri ayrı bir kıymet olan ülkücü şahıslar hizmet dışı kaldı. Elbette kendini yeterli görmeyen arkadaş aday olmaz.
5- Kontenjan adayları kullanımında tam bir emrivaki yapılmış ve bazı yerlerde ilk dört ve beşinci sıralar kontenjanla doldurulunca teşkilât kendini görememiştir. Öyle ki istenmeyen adamların ardına daha sevimsiz, toplumdan kopuk adaylar konmuş ve seçmenle buluşulamamıştır.
6- CHP’yi basit birkaç ön seçim kurtarmıştır. MHP temayüle bile riayet etmemiştir. CHP meselesi açık açık yorumlarda konuşulmaktadır.
7- Eğer MHP, Genel Başkan talimatıyla yeni bir seçim için ortaya çıkıyorsa, Ön seçim’i mutlaka düşünmelidir. Elbette en kötü demokrasi en iyi emrivakiden daha iyidir. Gördük ki ülkücüler emrivaki istemiyor; müsaade edelim de listelere girsinler. Bunun ne zararın olur!
8- Yanılmıyorsak CHP Genel Başkanı bile önseçime girdi; ne oldu dünyanın sonu gelmedi. Elbette biz böyle bir şey istemiyoruz ve ataerkiliz. Fakat hiç olmasa Genel Merkez mensubu olmak liste başına oturmak için mücbir sebeb olmamalı.
9-Tecrübesiz de olsa genç ülkücü adaylardan zarar gelmez. Bizler artık yaşımızı başımızı bulmuşuz. Bizden vekil olsa ne olur olmasa ne olur! Şu seçilemeyen ve listeleri kör düğüm eden ülkücü olmayan, çapsız, duruşsuz, torpilli adamların teşekkürlerinden de usandık. Seçilememişler, ortalığı berbat etmişler şimdi yeni bir seçime hazırrlanıyorlar. Paran var mı, “Ben emekliyim”, ülkücü müsün “İki yıl oldu MHP’liyim” ! Ne işi var bunların listelerde!
Kısaca demek isteriz ki yeniden pehlivanlığa soyunacaksak eski adetlerden vazgeçecek, ilmi bir çalışma yaptıracak milletin nabzını tutatacağız. Değerlendirilmeyen, köşesine terkedilen ülkücü kalmamalıdır. Ondan sonra gelin bakalım, görün neticeyi!
Muhabbetle.