Kübra Par, “Baykal’ı destekleseydik AKP’nin tabiriyle, inançsız bir partinin adamını seçtik diye bize yükleneceklerdi” sözleri büyük tepki çeken MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile konuştu.
“Deniz Baykal’ı destekleseydik, AK Parti’nin tabiriyle, inançsız bir partinin adamını seçtik diye bize yükleneceklerdi” dediniz. CHP’nin dinsiz bir parti olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Üzerine basarak “AKP’nin tabiriyle böyle bir şeyle suçlanacaktık” dedim. Herhangi bir şekilde CHP’nin dinsiz, imansız olduğunu söylemedim. Eğer desteklersek bize karşı da bu suçlamaları yapabileceklerini söyledim. Zaten biz “Evet” de desek “Hayır” da desek bu suçlamalara hep maruz kalıyoruz.
Ama böyle bir eleştirinin gelmesini dikkate alıyorsanız demek ki siz de “CHP dinsiz bir partidir” önermesine hak veriyorsunuz…
Sözlerimin hepsini dikkate alırsak böyle anlaşılmaz. Bizim düşüncelerimizi ifade eden bir cümle değil zaten ama MHP üzeriden sürekli bu oyunlar oynanıyor.
Sözlerinizin bugün de arkasında mısınız?
Arkasındayım. 14 Mayıs 2015’te Cumhurbaşkanı Van’da konuşurken, HDP’yi Zerdüştlükle suçladı. CHP’yi kastederek “Bunların birbirinden farkı yoktur” dedi. “Kâbe Arap’ın olsun, Çankaya bize yeter” dedi. “Bunların din ve imandan ne haberi var? Camileri satıp ahıra çevirdiler” dedi. Bülent Arınç bunu hiçbir AK Partilinin söylemediğini iddia etse de Cumhurbaşkanı söyledi. Keza “Gavur İzmir” sözünü kim sarf etti?
Ama AK Partililer de sözlerinize tepki gösteriyor ve CHP için asla böyle bir şey demeyeceklerini söylüyorlar.
Cumhurbaşkanı Van meydanında bu konuşmayı yaptı. Buna benzer daha bir sürü konuşmalar var. Neden CHP, camileri ahıra çevirdikleri gibi suçlamaları tenkit etmedi de benim sözlerimi tenkit ediyor? Onlara “Dinsi” diyen Cumhurbaşkanı’dır. Deniz Baykal bu suçlamayı yapan Cumhurbaşkanı’yla konuşabiliyor. Üstüne Meclis Başkanlığı’na aday oluyor. Buna rağmen Baykal’ı destekleseydik “Dinsiz partiye oy verdiniz” söylemini kesinlikle gündeme getireceklerdi.
Velev ki gündeme getirecek olsunlar, sizin bu eleştirileri ciddiye alarak politik tavrınızı belirlemeniz yanlış değil mi?
Cumhurbaşkanı’nın söylediği ciddiye alınmaz mı? Ben asla böyle bir şey söylemem. Sözüm Baykal’a yönelik değildi. Sadece böyle suçlanacağımızı dile getirdim. Bunun benim inancım olmadığını da söyledim. CHP, yaptığı hatayı bizim üzerimize yıkmaya çalışıyordu. İsmet Yılmaz’ı kendileri seçtirmiş olamazlar mı? 3. tur oylamalarından önce oyumuzu İhsanoğlu’na vereceğimizi açıklamıştık. İlla ki muhalefetten başkan adayı isteselerdi bizimle görüş- meleri gerekirdi. Kaldı ki Ekmeleddin Bey, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerinin sunduğu çatı adayımızdı.
‘DEVLET BEY’İN TWİT’LERİ BANA KARŞI DEĞİL’
Devlet Bahçeli Twitter’da “Kimin neye, nasıl inandığını tayin makamı kimseye düşmeyecektir. Söze hâkim olunmazsa tutsak düşülmesi mukadderdir” yazmış. Bunları sizi uyarmak için mi yazdı?
Hayır, bana değil. Bana tepki gösteren kişilerden bahsediyor. Devlet Bey’le konuştuk. Bana karşı bir tavır söz konusu değil. Kaldı ki ardından konuşmaların kasten çarpıtılarak fitne santralı gibi kullanılmasını da şirretlik olarak nitelendirdi.
Ne konuştunuz?
“Böyle şeyler olur. Tezviratları hep yaparlar, normaldir. Siyaset bu durumlara düştü maalesef, aldırmayın. Siz konuşmanıza devam edin” dedi.
Oktay Vural, “Halaçoğlu’nun sözlerine katılmıyoruz. MHP’yi temsil etmiyor” dedi.
Sözlerinin devamında, söylediklerimin çarpıtıldığını ve yanlış bir mecraya çekildiğini de ifade etti. Parti içinde bir sıkıntımız yok.
“CHP’LİLERİ İNCİTMEDİM”
Özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
Neden özür dileyeyim? Özür dilenecek bir söz sarf etmedim.
CHP tabanını incittiğiniz için özür dilemeyi düşünür müsünüz?
CHP’yi ya da tabanını incitmedim. “CHP dinsizdir” demedim. CHP, bana karşı değil bu lafın asıl sahibine karşı durmalıydı. Karşı çıkmaları gereken taraf AKP’ydi.
“BAYKAL’LA İLGİLİ BAŞKA ŞÜPHELERİMİZ VAR”
MHP’nin Deniz Baykal’ı desteklememe nedeni tam olarak neydi?
Çok nedeni var. Bir defa Cumhurbaşkanı’yla ne görüştü? Ki 2002’de de görüşmüşlerdi. Orada alınan kararlar vardı. İki partili sisteme gidiş vardı. Bu yıl ne konuştular, bilmiyoruz.
Deniz Baykal’ı desteklememenizin tek sebebi Baykal Erdoğan görüşmesi mi?
Baykal’la ilgili başka şüphelerimiz var.
Nedir o şüpheler?
Onlar ayrı bir meseledir. Polemiğe girmek istemiyorum.
“LEVENT GÖK İLE 3-5 DAKİKA KONUŞTUK”
Meclis Başkanlığı 4. tur seçimi öncesi Levent Gök’le ne konuştunuz?
Her parti birer aday gösterdi. Biz de Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdik. Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı’yla görüşmesi bizi düşündürdü. Ne için görüştüler? Neler konuştular? Bu tartışmalar arasında biz Ekmeleddin Bey’i aday gösterdik. Ekmeleddin Bey önemli bir adaydı çünkü CHP’nin de destekleyebileceği bir isimdi.
Ekmeleddin Bey’i seçmenizde CHP ile ortaklık düşüncesi mi vardı?
Tabii ki vardı.Ortak adayımız olarak destekleneceğini umuyorduk.
Bu konuyla ilgili CHP ile temasınız oldu mu?
Hayır, olmadı. Hiçbir partinin birbiriyle teması söz konusu olmadı.
Bu bir eksiklik değil mi?
Başlangıç için bunu söyleyemeyiz çünkü her parti özgür iradesiyle kendi adayını gösterir. İlk iki oylama partilerin deneme safhasıdır. İkinci turdan sonra genel başkanımız, Ekmeleddin Bey dışında başka hiçbir partinin adayına oy vermeyeceğimizi açıkladı. Bu açıklama, Baykal’a oy vermeyeceğimiz anlamına geliyordu. Bu durumda CHP yetkililerinin Devlet Bey’le görüşmeleri gerekirdi. Grup Başkanvekili Levent Gök, Devlet Bey yerine beni ziyaret etmek istedi.
Levent Gök partisi tarafından mı görevlendirildi yoksa şahsi bir talep miydi?
Onu bilemem ama kendiliğinden gelmiş olmalı. 3-5 dakika görüştük. Medyada “HDP Baykal’ı desteklerse biz desteklemeyiz” diye bir söylemde bulunduğumuz iddia edilmişti. Levent Bey ilk olarak bunu sordu. Bu konuyu Devlet Bey’le konuşmalarını söyledim. Bu konu dışında başka bir şey konuşmadık.
Yani “Biz grubu serbest bırakacağız” demediniz mi?
Asla ağzımdan böyle bir şey çıkmadı.
Levent Bey neden böyle bir açıklama yaptı o zaman?
Levent Bey açıklamalarında Deniz Bey’e bu şekilde aktardığını söylemedi ama Deniz Bey, grubun serbest bırakılacağını duyduğunu hatta kutladığımızı söyledi. Halbuki bunlar ağzımızdan çıkmayan sözlerdi.
Görüşme sırasında Devlet Bey’in 4. turda MHP’ye geçersiz oy kullandıracağını biliyor muydunuz?
Bilseydiniz Levent Gök’le bunu paylaşır mıydınız?
4. turda kendi adayımıza oy vereceğimizi biliyordum. Söyledim. Devlet Bey, Deniz Baykal’ı desteklemeyeceğimizi, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyeceğimizi grup toplantısında açıkça söyledi. Bizim toplantımız saat 12.00 olmadan bitmişti. 3. tur toplantıları ise saat 15.00’te başladı. CHP, muhalefetten birinin seçilmesini isteseydi, Devlet Bey’le görüşürdü.
Muhalefet adayını seçtirmeyerek oyunbozan durumuna düşmediniz mi?
Tam tersine! Genel başkanımız 3. turdan önce kimi destekleyeceğimizi beyan etti. Bundan sonraki iş CHP’ye düşüyordu. Sayın Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli’ye Başbakanlık teklif etti. Başbakanlığı teklif ediyorlarsa, Meclis Başkanlığı’nı dünden teklif etmiş olmaları gerekirdi.
“KORELİLERE SALDIRI YANLIŞ”
Ülkücülerin Korelilere saldırması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemize gelen hiç kimseye saldırıyı doğru bulmuyorum. Provokasyon oluyor. İnsanlar her saldıranı ülkücü zannediyor.
Ya Devlet Bey’in “Koreli ya da Çinli fark etmez, ikisi de aynı” sözleri?
Onu sohbet anında söylemişti. Devlet Bey “Hiç kimseye olan saldırıyı tasvip etmemiz mümkün değildir. Çinli olması veya olmaması durumu değiştirmez. Bize misafir olarak gelmiş insanlara yapılan saldırıyı kabul edemeyiz” dedi.
‘PKK’NIN BÜYÜK BÖLÜMÜ ERMENİ’
“PKK’nın yüzde 80’i Ermeni’dir” demişsiniz, doğru mu?
“Yüzde 80’i” demedim. “Büyük bir bölümü” dedim.
Neye dayanarak söylediniz? Bunu söyleyebilmek için PKK mensuplarını tanımanız gerekmez mi?
Bir kısmını tabii ki tanıyoruz. Amerikan arşivlerinde Ermeni meselesini araştırırken birtakım listeler elimize geçti. Haliyle hangi Ermeni cemaatinin hangi Kürt aşiretinin adını aldığının, hangi köylerde oturduklarının kayıtları var. Buna dayanarak söyledim.
“PKK’nın büyük bölümü Ermeni” deyince, Ermenilere yönelik bir aşağılamayı ima ediyorsunuz sanki…
Alakası yok. “Terör örgütü ASALA” dediğimde aşağılamış mı oluyorum? ASALA Ermeniler tarafından kuruldu ve masum erkek çocuklarını katletti. PKK Kürtlerden oluşuyorsa neden Kürt köylerine saldırıp çocuk, bebek demeden insanları katletsin? Güneydoğu’da, Doğu’da öldürü- lenlerin hepsi Türk müydü? Askeri birimlerin telsiz konuşmaları da yayınlandı. 1915’in intikamını alacaklarını konuşuyorlardı. Bitlis Valisi, öldürülen 10 teröristin 6’sının sünnetsiz olduğunu söyledi. PKK ve PYD’nin Ortadoğu’daki Amerika ve Batı politikası içindeki önemini artık herkes daha iyi anlıyor.
‘TÜRKİYE’DE 500 BİN ERMENİ DÖNMESİ VAR’
Bugün Ermeni dönmelerinin sayısı 500 binden daha az değildir. 1922 Kasım’ında Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre 95 bin Ermeni kadın ve çocuğun Müslüman olduğu ve Kemalist Türkiye bölgesinde yaşadığı söyleniyor. Nüfus artış hızına göre hesaplarsanız bugün 500 bin civarında olur.
‘HDP SİLAH ZORUYLA OY ALDI’
Halk bütün partilere koalisyon görevi verdiği halde MHP bütün formüllere “Hayır” diyerek negatif bir tavır almıyor mu?
Seçmenimiz bize ilkelerimiz için oy verdi. Ayrıca koalisyona kapımızı kapatmadık. Saydıklarımız sadece MHP’nin problemleri değil, ülkenin problemleridir. Anayasal sınırlar içinde hareket eden bir Cumhurbaş- kanı ve hukukun üstünlüğü, MHP’den çok Türkiye’nin problemidir. Yolsuzluğun üzerine gitmek istemeyen bir siyasi parti olabilir mi?
Türk halkının yüzde 70’i çözüm sürecini destekliyor. Bu konuda sert davranmanız MHP’yi yalnızlığa sürüklemiyor mu?
Hayır. Çözüm süreci, süreci başlatanlar tarafından da tenkit edilmeye başlandı. Süreç 3 yıldır devam ediyor ama Cumhurbaşkanı “Kürt sorunu yoktur” dedi. Kürt sorunu yoksa çözüm süreci neden var? Oyların silah zoruyla kullanıldığı AKP tarafından öne sürüldü. Kaldı ki komşularımızda yaşananları göz önüne alacak olursanız, çözümün neye hizmet ettiğini anlarsınız.
HDP’nin de MHP’nin de 80 milletvekili var. Bunların ikisini de milli irade olarak okumanız daha rasyonel olmaz mı? Bu şekilde konuşarak Kürt halkının iradesine de saygısızlık etmiş olmuyor musunuz?
Seçmene bir sözümüz yok ama orada sağlıklı bir seçim olmadı. PKK orada mahkeme kurmuş, silah zoruyla oy toplamış.
KÜBRA PAR/GAZETE HABERTÜRK
Fotoğraflar: Ümit TURPÇU