
Ali BADEMCİ
Partimiz erken davranmış; çalışkanlık alâmeti ki gece 04.30’da listeler açıklanmış! Allah hayırlısını versin, söyleyecek bir şey yok! Nasıl olsa 1 Kasım’da alınacak sonuçlar listelerin isabet derecesini ortaya koyacaktır. Şu anda arkadaşlarımızın kırıp dökmeden vaziyeti kabullenmeleri gerekiyor! En azından Genel Başkan’ın saygınlığına dokunmamak şarttır! Elbette listeleri hazırlayanlar sonuçlarına da katlanacaklardır; tabi ki iyi sonuç alınırsa alkışlayacak, kötü sonuç alınırsa mes’uller haşlanacaktır. Şimdiden bu duruma hazır olmaları gerekiyor! Duygusal hareket etmenin zamanı ne de mekânı değil! Elbette parti bizim partimiz ve şerefimizdir. Listeye giremediğime göre şahsen görev beklemekteyim, hepiniz de öyle yapın! Ya görev verirler yaparız ya da reylerimizi hiç de tanıdık olmayan zoraki adaylara vererek kurtuluruz.
Listeler için ortalığı toza dumana katanlar yanlış yaparlar. Bunun gibi “İşte yıllanmış düşmanımız gitti” deyip kendini avutan teşkilâtların da sevinci de boştur. Eğer listeler “Al birini vur ötekine” ise bu iş yeni hizipler ortaya çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Şahsen bizler teşkilatın sesinin dinlenmesini daima tavsiye etmiş ve hususa şiddetle uymuşuzdur! Teşkilâtlara ne kadar uyulduğunu da elbette bilmiyoruz! Fakat söylenenlere ve ortaya çıkan isimlere bakılırsa teşkilâtların duruma tam olarak müdahil oldukları söylenemez.
Sayın Genel Başkan’ın ülkücülere bir çağrı yapmasını bekliyorduk; bir türlü olmadı; bu konuda üzerinde derin baskılar oluştuğunu bilhassa biliyoruz. Fakat listeler hep Genel Merkez’in yeni kuşak isimleri ile dolmuş! İşin ilginç yanı tasarrufların tamamının Genel Başkan’a ait olduğunun söylenmesidir. Bu durumda Sayın Bahçeli’ye bir kısım insanlar saygısızlık yapmış gibi bir sonuç çıkıyor ki, ülkücülükten başka düşüncesi olmayan ve bu durumda bulunanların gönülleri yaralanıyor. Fakat hiç korkulmasın ki ülkücüler kovulsa da yuvasını terketmez!
İnşaallah yeni listelerle bir patlama yapılır da 1 Kasım sonrası hesaplaşmaya mahal kalmaz. Adayların kişilikleri hakkında ileri geri konuşmak, isyan etmek bize çok şey kaybettirir. Yapmamakta çok büyük fayda vardır. Elbette AKP’ye kopya verir gibi listeleri 12 saat önce açıklamak siyasi kurallara uygun değildir. Çünkü adaylığı zayıf görülen illerde bunların karşısına hemen ülkücü tabandan gelen bir AKP’li konacaktır. Bu durum psikolojik olarak camiayı ve halkı çok etkiler.
Gönül ister ki “Payas’a pirinç için giderken evdeki bulgurdan olunmaz!” Duamız odur ki listelerin bir an evvel halk nezdinde kabul görmesidir. İnşallah hesaplar da buna göre yapılmıştır ve karamsar olanların yüzü kara olur. Herşeye rağmen iyimser olmak ve mutlaka dik durmak gerekiyor. Kabahati her zaman kendimizde aramalıyız; düşüncelerimiz listelere aksetmemişse demek bu işi bilmiyormuşuz! Öğrenmeye devam edeceğiz, yar mı başka yolu! Hakikaten ülkücülük prim yapmıyorsa yapacak başka bir şey yoktur!
Meseleyi “MHP bir takım insanların babasının malı mıdır” sözleri ile büyütemeyiz! Aksaklık varsa bunları bizzat genel Başkan ile paylaşmak gerekiyor! Şartlar ne olursa olsun parti içinde bizi ondan iyi anlayacak kimse yoktur! Onun arkasında olmaya ve çalışmaya devam edeceğiz.
Muhabbetle.