Ali BADEMCİ
Kendimizi kandırmanın anlamı yok; bal gibi MHP %15’lerin altında! Yüksek gösterenler doğru söylemiyor! Genel Başkan’ın bugünkü basın toplantısı elbette fevkalâde idi, fakat gemiyi kurtarmaya yetmiyor, mutlaka daha başka şeyler de yapmak gerekiyor. Ülkücülere şefkatle yaklaşılması ve “Yuvaya dön” çağrısı ilk akla gelen husustur. Belki Ankara’dan tam görülmüyor ama neredeyse her arkadaşımızın peşinde bir AKP’li var! Kimilerine din iman nasihatı yapıyor, kimine de menfaat vadediyorlar! “Bu kadar kolay mı bu iş, ülkücü satılır mı” diyeceksiniz. Elbette kolay değildir ama elimizdeki Belediyeler’in hâli malum! Ülkücülerle aralarında kilometreler var!
Genel Başkan’ın şahsi gücü ve cazibesinden başka ülkücüleri partiye celbedecek başka güç yok. Zatı âlileri de “Nasıl olsa bizimkiler kesede keklik” diye tavsiyeler almışsa ve buna uyacaksa vay halimize! Parti içinde ülkücülerin Sayın Bahçeli’den başka umutları ve sığınacak limanları yoktur! Yanlış mı doğru mu düşünüyoruz pek bilmiyoruz ama Bahçeli dışında üst yönetimden teşkilâtı ve ülkücüleri kâle alan olmadığı söyleniyor! Ankara’ya her giden Genel Başkan ile görüşmek istiyor da, diğer arkadaşların çare müessesesi olacağına inanmıyor!
Şimdi herkes Cuma günü YSK’ya verilecek listelere kilitlenmiş durumda. Bu konuda MHP’nin AKP ve CHP’yi taklid edecek kadar lüksü yok! Beş eksik on fazla onlar için fazla fark etmiyor. Ayrıca her iki partinin listelerinde de MHP kadar garabet yoktur. Bir yerde daha evvel üç vekillik üçyüz reyle kaybedilmişken şimdi tek vekilin çıkması tartışma konusu ise mutlaka listede bir tuhaflık vardır. Çok önemli yerlerde yarı yarıya oy kaybı varsa buraları da çok iyi düşünmek ve listeleri revize etmek gerekmiyor mu? Eğer o komisyon aksini düşünüyorsa mutlaka hatâ yapıyor demektir! Genel Başkan iki ay önce yapığı listeyi değiştirir mi sorusundan aptalca bir düşünce olamaz! Çünkü yapılacak iş hatayı düzeltmedir, haşa “Kur’an” ile oynanmıyor ki!
AKP birçok yerde son gün ve son dakikayı bekliyor ve o seçim bölgesinde MHP ve CHP’in adaylarına göre listelerde düzeltmelere gidiyor. Bunun yanlış tarafı olabilir mi? MHP seçmeni daha hassas ve daha problemli, bu hususları nazara alarak halkın kanaatlerine uyum sağlamak yanlış mıdır? Birçok arkadaşımız gururuna yedirmeyerek 7 Haziran’da aday olduğu halde şimdi müracaat bile etmedi. Dolayısıyla meydan “Umut Yolcuları”na kaldı! Bu işin böyle mi olması lâzım? Arkadaşımız 15 yıl içeride yatmış, çıkmış, hali vakti de yerinde, eğitim de almış, bir vekil çıkan seçim bölgesinde “Ne olur beni beşinci sıraya koysalar” diyor! Yani bu sesleri ne zaman nazara alacağız?
AKP ve CHP olduğu yerde sayarsa hiçbir şey olamaz, dünyanın sonu da gelmez. Fakat MHP yerinde sayarsa dananın kuyruğu kopar ve tartışmalar başlar. Şahsen biz ülkücüler tartışma istemiyoruz; halk da ülkücülerin arasında gaile çıkmasını istemiyor. Çünkü iç çekişmeler MHP’yi mahvediyor ve içten içe fena kurtlar gibi kemiriyor. Bilhassa bizim kuşak tahammülsüz, bizlere neler söylüyorlar neler! Yalaka diyen, şunun bunun adamı diyenin bini bir para, dayanılacak hal de yok! Adamlar bal gibi bedduacılık yapıyor!
Yazık bizlere ki ne önümüzü ne de arkamızı görebiliyoruz! En kolay kullanılan arkadaşlar maalesef bizim arkadaşlarımız! Bu kadar saflık, bu kadar heyecan, bu kadar duygusallığın izahını yapmak gerçekten güçtür. Bozkurt işareti yapan herkesi dost sanıyoruz! Dün Genel Başkanımız bunları açıkladı, kimlerin şaşırtma için ülkücülüğe soyunduğunu uyuyan Emniyet Teşkilâtına ve Savcılar’a ihbar etti.
Her şey mutlaka daha iyi olacak, şu listeleri tanzim edenler acaba sorumluluklarının farkında mı? Yetiş Bahçeli!
Muhabbetle.