Ali BADEMCİ
50 yıla yakın zamandan beri ülkücüler MHP saflarında mücadele ediyor; 1969 seçimlerinde çoğumuz oy kullanacak yaşa bile gelmemiştik, şimdi torunlarımız evlenecek yaşta! Elbette bizleri bu günlere getiren Tanrı’ya hamd ediyoruz! Fakat üzülüyoruz ki saymız ve özellikle oylarımız artmıyor! Fasit dairenin içinde kıvranıp duruyoruz! Milletlerin hayatında eskiden elli yıl çok şey ifade etmezdi; şimdi uzay çağında, insanların ömrü artarkan milletlerin ömrü maalesef kısalmıştır. Bir bakıyorsunuz basit oyunlarla milletler iç savaşa sürüklenmiş ve birbirini boğazlayarak ya kukla olmuşlar yahud da silinip gitmişlerdir. Bu ne garip, ne kalleş, ne namussuz bir dünya! Öyledir ve tarih boyunca hep böyle olmuştur, kendini idare edemezsen bir eden çıkar! İşte şimdi içinde bizlerin de bulunduğu İslâm dünyasında hal böyledir! Dünyada en akılsız insanlar şüphesiz ki İslâm ülkelerini idare edenler, en zavallı insanlar da Müslümanlar’dır. Bu ne garip tecellidir ki günde binlerce Müslüman ölüyor ve diğer insanların burnu bile kanamıyor!
İşte biz bir avuç ülkücünün Türkiye’deki durumu budur! Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’dan beri bizler devlet adamlarının çok sevdiği, Demirel’in “Bizim Çocuklar” dediği sevgili bebelerdik. Kenan Evren, Turgut Özal, ortaklık yaptığımız Bülent Ecevit bile bizi çok severdi. Şimdiki Cumhurbaşkanı da Türkeş Bey’i büyük bir sevgi ile yadederken, Başbakan onun mezarını ziyarete bile gitmiştir! Güya akrabamız olan bugünkü AKP ülkücülere değil Devlet Bahçeli’ye saldırıyor! Ne itibarlı adamlarmışız da farkında değiliz.
Ülkücülerin devlete bağlılığı, sevgisi ve saygısı malum; acaba devletin ülkücülere bakışı da böyle samimi mi? Maalesef bu soruya müsbet cevap vermek mümkün değildir. Bizler artık yaşını başını almış ve hareketin ilk gününden beri içinde ve en önde bulunan insanlarız. Şunu samimiyetle itiraf edelim ki ilk günden itibaren arkamızdaki şaşkın tilkilerden bir türlü kurtulamadık. Aramızda ne kadar suç işlemiş, sabıkalanmış insanlar “Tilkilere” yakın olanlardır. Çünkü ülkücülere öyle şeyler vehmedilmiştir ki bunların insan ve insaf hafızasına sığması mümkün değildir. 12 Eylül’de biz sopa yiyerek bizzat bunları yaşadık ve gördük, en yakınlarımızı “Tilkiler”in yanında muhbir olarak gördük! Yüzlerine tükürdük ama artık biz kodesteydik ve bu tükrüklerin bile hesabını verdik. Belki yeni kuşaklar bunları az biliyor; ölmeden bu günlere kavuşmamız bile mucizedir!
1980’lerden sonra milletten oy alamamızın sebebini Türkeş Bey’e bağlarlardı. Çünkü propaganda o kadar etkiliydi ki gittiğimiz Anadolu kasabalarında bizleri alkışlıyor fakat reyi başkansına veriyorlardı! Türkeş Bey’in rahmetli olmasından sonra rey alamamızın sebebi Devlet Bahçeli’dir, bugün gitse MHP %30 olurmuş! Maalesef bu propaganda çok etkili! Eminiz ki bu taahhüdü yapanlar dedikodu yapacağına Bahçeli’yi inandırsalar ülkücülük gereği makamı devreder gider! Buna bir çok kişi inanmayabilir, lakin Sayın Bahçeli ülkücüdür ve inandıktan sonra böyle bir yolu dener!
Efendim particilik yapamıyormuşuz! Belki doğrudur çünkü yaptırmıyorlar! Her tarafımız tilkilerle çevrilidir! Her türlü dedikoduyu da onlar yapıyorlar! İçimizde etkili makamlarda da oturabilirler. İşte yapılan hatalar da bunların ürünüdür! Allayıp pullayıp aday bile yaptırabiliyorlar, her partinin içinde de böyle tilkiler vardır! Fakat şimdi tek parti iktidarına en büyük engel MHP ve HDP olduğu için amcalar buraları işgal etmiştir. AKP ile Kürtler’in arası gergin; bunlardan bir taş sökemezler fakat MHP kardeşleri olduğu için en büyük kazığı MHP’ye atacaklardır. Çünkü Müslümanlar birbirine kazık atar, başkasına bu işi başaramazlar!
Vallahi bu iş böyle gitmez, yıllarca ben yaptım sen bozdun oyununa dayanacak hal kalmadı! Artık kendimizi bu adamlardan intikam almaya yönlendireceğiz! Hepsini de biliyor ve tanıyoruz.
Muhabbetle.