AMERİKA Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, mesela valileri toplayıp ülkenin siyasal sorunlarını konuşur mu? Ya da yerleşim yerlerini temsil eden mesela muhtarları -hoş orada muhtarlık kurumu yok- ardından kaymakamları -orada kaymakamlık kurumu da yok-toplayıp ülkenin yönetimine ilişkin konuşma yapar mı? Topladığı insanlara, partisinin rakibi Cumhuriyetçi Parti‘yi kötüleyip siyasal prim yapmaya kalkar mı? Kendisini eleştirenleri ağır bir dille suçlar mı, cumhuriyetçileri başka ülkelerin siyasal emellerine katkıda bulunmakla itham eder mi? “Bunlar casus” der mi? Demez, benzeri girişimlerin hiçbirini de yapmaz… Zira Amerikan başkanları agresif bir siyasal anlayışla yetişmemiştir ve dolayısıyla kaba bir üslûbu da benimsememiştir. ……………………………………………….. Meğer, başkanlık sisteminin de kendine özgü bir edebi varmış… ……………………………………………….. O nedenle diyorum, tartışılmakta olan başkanlık sistemini irdelemek ve dikkate almak lâzım. ABD’de siyasal edep çıtasının bize kıyasla çok yukarıda olması da sistemin dayandığı siyasal edeb yüzündendir; ülkede o edebin hep ön planda tutulduğunu göz ardı edemeyiz. Bizde de neden öyle olmasın! * * * BEŞTEPE‘de kurulu Başkanlık Sarayı’nın adı Cumhurbaşkanımızın isteği üzerine değiştirildi ve “Başkanlık külliyesi” yapıldı… Türkçede, böyle devasa ve içerisinde değişik amaçlı birimler bulunan alanlara“Yerleşke” de deniyor. Bu sözcüğün içerisinde “Leş” gibi bir hecenin olması, biraz rahatsız edici bulunabilir; o nedenle de kullanılmasına karşı çıkılabilir; ancak “Beştepe Sarayı”ya da “Başkanlık Sarayı” demek daha doğru ve yerinde olmaz mıydı? Külliye -Arapçası kulliye- içerisinde medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane ve benzeri alanların bulunduğu yere verilen isimdir. Bu birimlerin meydana getirdiği külliyeler halkın yararına açık alanlardır.
Başkanlık külliyesi öyle mi?
…………………………………………………..
“Başkanlık Sarayı” bence en yakışıklı isim…
Geri adım atılmayacağını bile bile bu isme dönüşü, -haddim olmasa da-öneriyorum…
……………………………………………………
Külliye adını kullanmak moda haline gelecek anlaşılan…
Baksanıza, TBMM Başkanı İsmail Kahraman TBMM’den “Meclis külliyesi”diye bahsetmeye başladı. Resmi yazışmalarda bu ifadenin kullanılması talimatını verdi…
Yarın bakalım, hangi dallı budaklı kuruma da külliye diyecekler…
Son kertede aklıma geldi; ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider derler. Başkanlık sarayına külliye derseniz, bugün Meclis, yarın başka bir kurum külliye diye anılır.
* * *
ORTADA dolaşan bir Sayıştay raporu var…
Rapora göre “Florya sahilindeki yapılaşma” kaçak. Bu bölgede bulunan iki akvaryum da imar yasasına göre değil, ruhsatsız ve kaçak olarak yapılmış.
Florya Akvaryum kompleksi denilen alanda uluslar arası şöhrete sahip bir turistik otel dahi var, o da kaçak yapı…
Üstelik belediye, kendisine ait alanı devletin mülkiyetindeki alan saymış ve üzerindeki tasarrufu belediye meclisinden dahi geçirmemiş… Böylece 2886 sayılı ihale yasasını da uygulamadan alanı elden çıkarmış…
Hazırlanan bu imkân acaba hangi yandaşa ya da yandaşlara yaradı…
Kısa da olabilir, yeter ki açıklasınlar!
* * *
DOĞRU dürüst yemin etmeyen, yemini ağzında geveleyerek şova çeviren ve bu suretle terör örgütüne selam çakan militan kadına vekil maaşı ödenmediği açıklandı…
Akıllarınca halka “İçin rahat etsin” demiş oldular…
Peki bu kadının “Vekil” sıfatı ne olacak; sürecek mi, yani yasama görevine, kafasına göretakılarak mı devam edecek…
Bitmedi; Tayyip Bey‘in sözcüsü İbrahim Kalın ya da Protokol Müdürü, Cumhurbaşkanımızın adı geçen kadını hangi sıfatına göre konuk edeceğini de açıklamalı…
Kimsenin o makamı zorda bırakmaya hakkı yok!
* * *
BİR ülkede gazeteci, haber yaptı, meslektaşı da o haberi yayınladı diye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanıyorsa biliniz ki o ülkede ne basın özgürlüğü vardır, ne haberleşme özgürlüğü…
İletişim özgürlüğü dahi tehlike altındadır…
Düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü ise keen-lem yekûn…
……………………………………………………….
Dikkat, bir değil iki gazeteci arkadaşımız müebbetle yargılanıyor…
………………………………………………………..
Davutoğlu‘nun kulakları çınlasın, “Basın hürriyeti bizde, çok Avrupa ülkesindekinden öndedir” demişti…