Ali BADEMCİ
SMS:0542.311.1564
Elbette “Namaz kılmayan hayvandır” diyenler de buna inanmıyor; şahsen onlar gibi namaz kılacağıma hiç kılmam; günahına razıyım! Sanıyorum toplumumuz da böyledir! O muzur ve kışkırtıcı adamın namazı ancak “Hayvan” gibidir. Şu mübarek günlerde artık İslâmcı iktidarın hakikatten dindar insanları bu rezaletleri önlemek zorundadır! Bu iş başta Sayın Cumhurbaşkanı’nın görevidir! İşte paralelci bunlar; bu yükü fazla taşımayınız! İnançlı insanlara saygısızlık ve terbiyesizlik yapıyorlar.
Günde beş vakit Ezan-ı Muhammedî Müslümanları namaz ibadetine davet eder! Namaz İslâm dininde farz ibadetlerden sadece birisidir; dolayısıyla adam gibi müslüman olmanın yegâne ölçüsü değildir. Göçebe bir hayat sırasında İslâm’a intisab eden Türkler sosyal ve kültürel olarak vakit namazlarına çok düşkün olmamaları ayrıca araştırılmalıdır! Bay “Sorokin”e sosyolojik bir konu çalışsın bari! Göçebe kültüründe bir tarafta yüzlerce kişiden meydana gelen büyük âileler, obalar veya kabilelerin yegane rızk kaynakları, yüzlerce baş hayvandan meydana gelen sürülerdir! O sebeble Türk çobanları çoğu zaman vakit namazlarını kaza etmişlerdir!
Bizim milletimiz arasında “Sünnet” ibadetine daha çok düşkünlük vardır; vakit namazlarının ilk sünnetlerini hemen hemen Türkler’in dışında başka müslüman milletler yerine getirmez ve Türkler’in bu alışkanlıkları ile alay ederler! Türk ırkı on dakika sürecek bir vakit namazını kazaya bırakırken bir çoban geleneği olarak oruçlarını tam tutarlar ve sağlam olsun diye bu işe erken başlayıp geç iftar açarlar! İslâm dünyası ayın görülmesini tesbit ederek çoğu zaman bir gün evvel Ramazanı bitirirler; lâkin Türkler Arapla başladıkları Oruç ibadetine “Acem” milletlerle son verirler! Doğrudur veya yanlıştır fakat gelenek böyledir!
Türkler’de Teravih, Cenaze, Bayram ve Cumaa namazlarında camiler dolar boşalır ve ibadet edenler bu zamanda sokaklara kadar taşarlar! Belki bunlar alışılagelmiş kültür özelliklerimiz ama tam bir huşu içinde cerayan etmesi önemli değil midir? Elbette işi olmayan ve evinde oturan yaşlılar ile durumu çalışmayı gerektirmeyen müslümanlar Camii’de ibadeti tercih ederek Ezan ile birlikte bu mekâna koşarlar! Yaz mevsimindeyiz, eskiden pamuk ekilen yıllarda Çukurova ot döğmeye gelenlerle kaynardı! Sanıyorum bu iş şimdilerde Harran’a kaydı! On yaşındaki çocukların bile ellerinde ot kazması vardır! Doğru dürüst içecek su bulamazlar da kanaletlerin sıcak ve bulanık sularını içerler! İşte şimdi Ramazan, tam yaz mevsiminin ortasına geldi; gidin bakın sabahtan akşama kadar çalışan âileler kesiksiz oruçludur! Gece o sıcak ve rutubetli çadırlarda kalırlar; sanırız ki vakit namazlarını kılmazlar veya imtinâ ederler! Doğrudur veya yanlıştır ama bunlar dinin ruhuna aykırılık teşkil etmeyen geleneklerdir!
Son yıllarda imam akademisyenler türedi; açık seçik din ticareti yapıyorlar! Her hususta da ahkam kesiyorlar! Kutup iddiasında olan kimileri 6 yaşındaki kızla evlenilebileceğini söylerden, güya eğitimli olan bir başka imam kafası da “Namaz kılmayan hayvandır” diyor; üstelik bu işi devlet televizyonlarında yapıyor! Allahım ne günlere kaldık; din bu kadar ayaklar altına alınır mı? Türk insanı “Kâfir” olmak bahasına altı yaşındaki bir sübyanla evlenmez; böyle bir şey vahşettir! Hayvanlar bile yapmaz! Eski Türkler’de çok kadınla evlilik de yoktur! Tamamen Türkçe olan “Hatun” deyimi Çin kaynakları ve sözlüklerinde tek kadınla evlilik demektir! Meselâ Hunlar’da böyledir; o sebeble İslâmi dönemde çok kadınla evlenmek mübah olunca “Başhatun” deyimi çıkmıştır! Kültürümüzde miras hukukundan ancak bu “Başhatunlar” veya “Terkenler”ın çocukları faydalanabilir! Harezm kültüründe bu kadınlara işgâl ettiği mevkii dolayısiyle “Tereken Ağa” derler!
Türkiye gibi İslâm’ın göbektaşı bir ülkede “İmam” herzeleri devam ettikçe insanlar dinden soğumaktadır! Çünkü Türk kültürü ve milliyeti böyle bir İslâm tanımıyor! Allahaşkına siz hiç göstermelik din adamlarından aç olanı gördünüz mü? Her sosyal sınıfın varlıklısı da vardır, yoksulu da! Bunlarda da böyle mi? Değildir tabi! Y. Nuri ne güzel yazmış: “Allah’la aldatmak.” Bunlar neredeyse Karl Marks veya Engels’i haklı çıkarırcasına dini “Afyon” hâline getirmiyorlar mı? Herşeyden evvel çok sağlam olan Türk kültür yapısını bozuyorlar! Dünyada hiçbir din bunların yazdıkları ve söyledikleri gibi dini bu kadar aşağılamaz! Kadınların da erkekler gibi bir çocukluk, gençlik ve ergenlik dönemi olacaktır! Hangi doğru din bunu engelleyebilir! Ancak insanları tam bir siyonist geleneği olarak İslâm’dan soğutur! Türk kültüründe kadın cemiyetin en önemli unsuru olarak “Ana”dır, “Ev kuran” âile idare eden en önemli tedârikçidir!
Elbette “Namaz kılmayan hayvandır” diyenler de buna inanmıyor; şahsen onlar gibi namaz kılacağıma hiç kılmam; günahına razıyım! Sanıyorum toplumumuz da böyledir! O muzur ve kışkırtıcı adamın namazı ancak “Hayvan” gibidir. Şu mübarek günlerde artık İslâmcı iktidarın hakikaten dindar insanları bu rezaletleri önlemek zorundadır! Bu iş başta Sayın Cumhurbaşkanı’nın görevidir! İşte paralelci bunlar; bu yükü fazla taşımayınız! İnançlı insanlara saygısızlık ve terbiyesizlik yapıyorlar.
Muhabbetle.