Ali BADEMCİ
Türk Milliyetçileri İmparatorluğun hiçbir unsurunu ötelemek hakkına sahip olmadığı gibi, hâin az hain diye bir ayrım yapmak da mümkün değildir! Yüzyıllarca aynı devletin çatısı altında yaşadımız Rum-Ermeni-Rumelili-Kafkasyalı-Kürt- Arap her unsur bizim insanımızdır! Birlikte yaşama kurallarına sadık kaldıkları müddetçe halis Türkler’dir! Ayrılkçılık yapan Türk de olsa Türk değildir! Bizim bildiğimiz, sizin de bilmeniz gereken önemli husus budur!
ARAPNÂME
Türkiye ne zaman İslâm Dünyası’na kapı aralarsa hemen yafta yapıştırılıyor: Türkiye Araplaşıyor; şu kadar yıl sonra ülkede disipline edilemeyecek bir demografi ortaya çıkacamış! Yahu, bunu bizim yarım akıllı milliyetçiler ile ulusalcılardan başka gören yok mu? Siyasette o “milliyetçi” kafa ile “ulusalcılar” birleşti ya ses biraz daha fazla çıkmaya başladı! Allah aşkına bunun adı cumhuriyetçilik veya Atatürkçülük mü? Mustafa Kemal öyle miydi? Basın toplantısı üzerine basın toplantısı yapılıyor! Bu konuda sözde milliyetçiler, ulusalcıları da geçti!
Ülkenin güney ve güneydoğu illerinde yeteri kadar Arap var, Anadolu’da da bilmediğiniz Araplar mevcut! Esasen imparatorluk bakiyesi olduğumuzun bütün özellikleri duruyor! Herkes kendini bilir, ama adlarını Türk bildiğimiz bir çok Türk olmayanlar da var! Bugün terörist ile eş anlamlı kullanılan birçok Kürt bile onlara göre daha Türk! Milli Devlet günlerimizden bugüne kadar Kürtler’in dışında sizden bir şeyler isteyen kaç Arap var? Kaldı ki ülkenin avanta kazançlarının kimlere aktığını da çok iyi biliyoruz! “Örtülü Kimlikliler”i de tanıyor muyuz? Arab’ın Arap olduğunu biliyoruz da diğerlerinin ne dereceye kadar farkındayız? Dilimizde “Muhtedi-Dönme” diye bir tabir var, her taşın altından da onlar çıkıyor, kim bunlar? Onlar tehlike değil mi?
Türkiye elli yıla yakın bir zamandan beri terörle boğuşuyor da yakalanan, deşifre edilen veya cezalandırılanlar arasında kaç tane Arap var? Dini öne çıkararak terör yaratan “FETO” ve benzeri olaylara bakın, bunlar arasında Arap nerede? Mesela Menemen, Şeyh Sait gibi büyük isyanların kundakçıları Arap asıllı kişiler mi? Ya İzmir Suikastı; aslında tamamen bir Kafkasyalı ve Rumelili oyunu değil mi? Hâlâ terörün her çeşidinde başı çekenler Cumhuriyet döneminden kuyruk acısı olanlar değil mi? İnsaf edin ve kendinizi milletleşmenin harikulede bir manzara oluşturduğunu neden görmiyoruz? Netice itibariyle “Ulus Devleti”miz bir imparatorluk dönüşümüdür! Her ortamda kendini gizlemeyerek ifâde eden Rumeli ve Kafkas unsurların Türk olmak veya öyle görünmek hakkı var da Arab’ın yok mu?
Bakınız Türk basını ve siyasetinin tepesine kadar tırmanıp, âla Atatürk düşmanı bir “veled” peyda edip de tarihçi diye ortaya süren zat, İngiliz Vikipedia’da, “Abaza asıllı gazeteci ve siyasetçi” diye yazılan Türk oluyor, milliyetçilik adına fetva veriyor da, benzer adamlar Anadolu’lu olunca neden Arap oluveriyor! Bu adamı pek iyi tanıyorsunuz bir dönem MHP’li bile olmuş, sonra gazetecilik yerine iş takipçiliği yaptığı için yeni patronları tarafından yakın zamanda def’ edilmiştir! Adam Türk mü herkesten fazla Türk, Müsüman mı İslâmcı! Siz bizde bir algı haline gelen Arap düşmanlığının açtığı ve kullanılan yollardan kimlerin geçtiğine bakın! Bugün Arap düşmanlığının hiç de Cumhuriyet düşüncelerine hizmet etmediğini pekâla biliyoruz!
Şimdi görüşleri ifade ediyoruz diye “Arapçı” mı oluyoruz! Böyle düşünenler için hodri meydan, kim Türk kim değilmiş! Amma insaf edin bu adamlarla bin yıldan fazla aynı medeniyet dairesi içinde bulunmuşuz! Herşeylerini ellerinden almışız, bize dillerini ve dinlerini direterek mi verdiler, diyorsanız yanılıyorsunuz, dini onlardan değil Farslar’dan öğrendik; netice itibariyle onlar gibi bizim de “Arap Müslümanlığı”nde adımız “Acem”dir!
Araplar bizden ne zaman devlet veya hükümet istedi! Evet “Son” savaşta önüne bir avuç Arabı katan İngilizlerin ihanet ettirdiği bir avuç hain var! O zamanı düşünün büyük devletimizin müslim veya gayri müslim hangi unsuru ihanet etmedi! Düşünün “Son Savaş”ta 500 bin askar kaçağı var! Yani silâh altına alınan her dört kişiden biri mutlaka firari asker değil mi? Bugün askerimizin dimdik durduğu bölgeleri hesaba katmazsanız Milli Mücadele’nin bir halk hareketi olduğunu izah edemezsiniz!
Atatürk’ün kendi doğduğu yerlerden ziyade en iyi bildiği vatan toprağı Suriye’den itibaren Araplar’ın çoğunluk görüldüğü yerlerdir. Gazi olgunluk günlerini buralarda geçirmiş ve son Osmanlı ordularını bugün askerlerimizin bulunduğu çizgiden Anadolu’ya intikalini sağlamıştır. Aslında Milli Mücadele’nin mihver bölgesi burasıdır; çünkü milletlerin idealleri bitmez, durakladığı yerden bir zaman sonra yeniden devam eder! İşte milliyetçilik dediğimiz de budur! Osmanlı’dan sonra Irak ve Suriye’de kurulan Arap isimli devletlerin bürokrasisi tamamen Mustafa Kemal’in silâh arkadaşlardır! Onun hayatında ve devrinde hiçbir şekilde bugünkü Arap düşmanlığı yoktur! Babası hâin Irak ve Suriye’nin Faysal’ı onun hem yaşıtı hem de dostudur! Güneyde Milli Mücadele’nin halk temellerini atan Suriye eski Başbakanı Suphi Berakât değil mi? Üstelik bu kahraman gerçekten Arap’tır veya Haleb’in Araplaşmış Türk âilelerindendir!
Türk Milliyetçileri İmparatorluğun hiçbir unsurunu ötelemek hakkına sahip olmadığı gibi, hâin az hain diye bir ayrım yapmak da mümkün değildir! Yüzyıllarca aynı devletin çatısı altında yaşadımız Rum-Ermeni-Rumelili-Kafkasyalı-Kürt- Arap her unsur bizim insanımızdır! Birlikte yaşama kurallarına sadık kaldıkları müddetçe halis Türkler’dir! Ayrılıkçılık yapan Türk de olsa Türk değildir! Bizim bildiğimiz, sizin de bilmeniz gereken önemli husus budur!
Muhabbetle.