Diyanet Hutbe Hazırlarken Size mi Sormalı?

Diyanet Hutbe Hazırlarken Size mi Sormalı?

 Odgurmuş: Bu gün yine burnunuzdan soluyorsunuz. Bir şey mi oldu. Bu kadar gerginsiniz. 

Monşer: Olmaz kardeşim, böyle olmaz, yeter artık! Her yerde siyaset, camide siyaset. Dün Cuma namazına giden bir arkadaşım söyledi; Hoca vaaz veriyordu. Vaazda Abdülhamit üzerinden konuşmaya başladı 28 Şubat’tan bahsederken konuyu bu kez başörtüsü ne getirdi. Ve bu konuyu sorgulayan zihniyetin devamı olanlara hain diyerek muhalefete saldırdı 

Odgurmuş: Anlayamadım, sizin arkadaşınızın bu söylediğinizden “muhalefete saldırı” konusuna nasıl bir çıkarım ile ulaştınız. 

Monşer: Ama ben de üstüme alındım şimdi. Vaaz veren kişi benim hassas olduğum konulara girmemeli. Ne demek o yok 28 Şubat, yok başörtüsü vs. Bu konulara bizim de toptan karşı olduğumuz bilinmiyor mu ki de bu konulara giriliyor. Biz başörtüsüne karşıyız. O ne öyle Hıristiyan rahibeler gibi. 

Odgurmuş: Madem hoca bu şekilde size ve sizin arkadaşınızın fikirlerine ters gelen şeyler söylüyordu. O zaman arkadaşınız ya da siz de böyle bir şeyle karşılaşırsanız Hocayı uyarmanız gerekirdi. Hem hocayı uyarmıyorsunuz hem de Alanya rus escort şikâyet ediyorsunuz.  Yalnız bir şey dikkatimi çekti Hoca bu sözleri Vaazda mı söylemiş, yoksa Hutbe’de mi söylemiş. 

Monşer: Hutbede söylememiş, vaaz da söylemiş. Ben olsam Hocanın konuşmalarını kayda alırdım. 

Odgurmuş: Camide siyaset yapılması elbette kabul edilemez. Anladığım kadarıyla görevli Hocalar parti propagandası yapmamışlar. Siyasi bir konuya da girmemişler. Ama siz alınmışsınız. Hocanın bahsettiği konu toplumsal bir meselenin dile getirilmesidir. 

Monşer: Olmaz kardeşim, olmaz.  Dua ederken bile devletimiz diyeceği yerde Hükümetimiz, idarecilerimiz diye dua ediyor. Böyle bir şey hem olamaz hem de kabul edilemez. 

Odgurmuş: Peki siz Hocanın duada ne demesini bekliyorsunuz. Yani ne demeli. Sizlerin adlarını veya sizin sevdiğiniz insanların adlarını mı tek tek zikretmeli. Sizin beğendiğiniz siyasilerin ve partilerin isimlerini mi sıralamalı. Sizin şahsen istediğiniz bir hutbe şekli, bir vaaz şekli var mı söyleseniz de hocalar ona göre konuşsalar. 

Monşer: Hoca efendi devletimiz yerine hükümetimiz deyince ülkede bulunan insanları %50 sini dışlamış ve karşıya almış oluyor. 

Bir arkadaşım var; Hollanda da yaşıyor. Hocanın ettiği vaazı Türk Konsolosluğuna bildirmiş, yanlış şeyler söyleniyor demiş. Konsolosluktan da cevaben “Vaazın doğru olduğunu ve olması gerektiği gibi olduğunu” bildirmişler. 

Arkadaşım o günden beri Diyanete bağlı camilere gitmiyor, Fas’lıların camisine gidiyormuş. 

Bu imamların arkasında namaz kılınmaz diyerek cami değiştiren pek çok kimse varmış. 

Odgurmuş: Arkadaşınızın anlattığı şey belki münferit bir olaydır, belki de arkadaşınız biraz abartmış. Genellikle kendilerine muhalefet görevi yüklemiş Monşer’ler her konudan bir sebep çıkararak “o yanlış, bu yanlış” moduna giriyorlar. Bu arkadaşınız, namazdan çıkınca hocaya durumu söylemiş mi. “Neden böyle yapıyorsunuz” demiş mi? Orada söylemesi ve dile getirmesi gereken bir konuyu sosyal medyaya taşıyarak algı oluşturmaya çalışıyordur. Sosyal medyada konuşmak kolay. Nasıl olsa kimse cevap veremiyor. İstediğin gibi atıp tutarlar. 

Monşer:  Ben onu bunu anlamam. Böyle Hoca’da olmaz, böyle İmam’da olmaz, böyle vaaz olmadığı gibi böyle bir hutbe de olmaz. Bu diyanet denilen kurum kendi kafasına göre iş yapıyor. Hatta bal gibi siyaset yapılıyor. Hiç haramdan, helalden yapılan zulümden bahsediliyor mu? Diyanet. Zaten diyanetin başındaki zat da bir numara siyasi bunların sayesinde hocalardan ve de camiden şahsen ben soğudum. 

Allah’tan korkması gerekenler, muktedir şerrinden tırsıyorlar. İmanın şartlarından biri de, kadere iman, sahi bunlar İman ettiniz mi? Zaten diyanet siyasi parti ordusu gibi. 

Bunlar; Daha öncede İskilipli Atıf Hoca üzerinden cumhuriyet ve kurucularına hakaretler edilmişti. 

Yalnız Hutbe şart değil ki vaazlarda da bazı vaizler siyaset yapmaya kalkıyorlar. Bizde kraldan çok kralcı çoook. 

Odgurmuş: Yahu siz neler söylüyorsunuz, Ben sizi böyle bilmezdim. Siz istiyorsunuz diye Diyanet size göre hareket edemez. Siz oturduğunuz yerden, klavye başında Dini ve Diyaneti de yönetmek mi istiyorsunuz. Yoksa siz yıllarca “Takiyye” mi yapıyordunuz. Siz İslamiyet’ten çıktınız da, siz Türklükten çıktınızda hala takiyye mi yapıyorsunuz. Sizin iddia ettiğiniz hiçbir şeyi bir Müslüman iddia etmez. Maazallah dinden çıkar ki, anladığım kadarıyla sizin dinden çıkmak gibi bir kaygınız yok. 

Ayrıca siz kimin ağzıyla konuştuğunuzun farkında mısınız? Ne kadar Türklük İslamiyet düşmanı, internet sitesi varsa olar da tıpkı sizin gibi yazıp çiziyorlar. Anlamadım gitti siz mi onlardansınız, onlar mı sizde.. 

Siz ne biçim insanlarsınız, ağzını açan kendi haline de bakmadan Dine ve Diyanete verip veriştiriyor. 

şin en garip tarafı Din nedir, Diyanet nedir, hutbe nedir, ayet nedir, hadis nedir, dinler tarihi nedir, Emeviler, Abbasiler kimlerdir, neler yapmışlardır tek kitap okumadan ahkâm biçiyorsunuz. 

Monşer: Bu imamlar devletin memuru değil mi? Devlet bakidir. Bunlar Ayetlerden hadislerden bahsetmeli yaşayarak ta örnek olmalı siyaset ile uğraşmamalı. Bunlar Dine Diyanete iyilik yapıyorum derken Ülkemizin insanının diyanete güveni,  din adamına itimadı düşürüyor. Acıyorum, dinim adına üzülüyorum. Yeryüzüne Ülkeme bakınca camilerden belli değil mi insanların uzaklaştığı gençlerin daha az geldiği hele de Cuma günleri bu durum daha da belli hastalık bahane oldu kardeşim Allah sonumuzu hayreylesin. Barış  ve huzur içinde insanların ülkesinden sevdiklerinden ayrılmadığı, çocukların öksüz yetim almadığı bir dünya isteriz. 

Sadece camilerde değil her zeminde her ortamda imamlar siyasi görüşlerini dile getirebiliyorlar. Örneğin düğün, nişan, Mevlid yemekleri vs vs vs… Yav şimdi Allah Allah ne desek ki. İmamlar parti mi kurmuşlarda siyaset yapıyorlar. Müteaddit defalar yazılar yazdım, yorumlar yaptım bu konuda eleştiri getirenlerin sayfalarına katkılarda bulundum. Cami cemaatlerini yüzde yetmiş beşi azaldı dedim. İmamları uyardık bunlar Diyanetin değil İktidarın özel görevlendirdikleri taraftarlardır dedik ama kimin kulağı duyar. Yine bildiklerini okuyorlar. Yine bildiklerini söylüyorlar. Şaştım kaldım. 

Yahu; hoca vaazda 15 Temmuz’dan bahsediyor. Olacak iş mi? Din ile uyutup ALLAH ile kandıranların sonu hüsrandır. 

Odgurmuş: Sayın Monşer ve sizin gibi diğer Monşer’ler hep hayal âleminde geziyorsunuz. Kendinize ait olan yerli-yersiz, yalan-yanlış fikir ve düşünceleri Din adamlarının aynen uygulamasını istiyorsunuz. Elbette böyle bir şey mümkün değil. Siz Devlet görevlerinde bulunmadınız mı? Bulundunuz. Peki göreviniz gereği yaptığınız işleri, mahallenin muhtarına, öğrenci velilerine, apartmanın kapıcısına, maiyetinizde çalışan görevlilere sorarak mı yapıyordunuz? Öğretmenseniz, yaptığınız ve uyguladığınız eğitim-öğretim programını öğrencilere, mahalle sakinlerine sorarak mı yapıyordunuz?  

Lütfen kendinize geliniz ve oturduğunuz yerden klavye başında devletin tüm kurum ve kuruluşlarını idare etmek hevesinden vaz geçiniz. Bir iddianı veya iddialarınız varsa giriniz bir partiye, çalışınız, çabalayınız, bakan olunuz, Cumhurbaşkanı olunuz o zaman düşündüğünüz şeyleri uygulamaya koyabilirseniz koyunuz. Masa başında laf kalabalığı yapıp milletin de kafasının karışmasına sebep olmayınız. 

… 

               Odgurmuş: Kadim devlet kitabımız “Kutadgu Bilig” de geçen 4 şahıstan “ayıkmış, uyanmış, kanaat” manasına gelen şahsiyet. 

Monşer: Biraz sağcı, biraz solcu, biraz laik, biraz Kemalist, biraz ulusalcı, biraz CHP’li, biraz 1970’li yıllar Ülkücüsü, biraz kendini beğenmiş, ama her halükârda içinde  yaşadığı milletini geri ve sürü olarak gören hayali bir şahsiyet