c) Erbil:
Bağdat, Kerkük, Kutsal mekânlardan sonra, bugünkü Irak’ın eski tarihi kentlerinden en önemlisi Erbil’dir. Gelişmesi İslâmî dönemle çok ilgilidir. Tıpkı Kerkük gibi burada da, Türkmen iskânı Emevilerle başlar. 1809 yılında hiç Kürdü bulunmayan; bu yıl Osmanlı Salnamesi’ne göre 4000 nüfusu bulunan ve şimdi Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’nin başşehri durumunda, 1 milyonun çok üzerinde bir nüfusla; Erbil’de Kürt yığınağının tarihi çok yeni olup burası da Türkmenlerden koparılmıştır. Hâlâ şehirde Türkmenler ikinci hâkim milliyettir ve birçok Türk burada sosyal-iktisadi-siyasi sebeplerle, meselâ ”Saruliya” Türkmen aşiretinin bir bölümü böyle zorla Kürtleştirilmişlerdir. Türkmenlerin dışında en eski unsur olarak Keldaniler, Araplar ve bir miktar da Hıristiyan ahalisi mevcuttur.
Zagros Dağları’nın batı eteklerinde Büyük ve Küçük Zap Suları arasında kalan Erbil’de, daha 100 yıl öncesine kadar ancak dağlara çıktıkça Kürt aşireti görebilirdiniz. Irak’ın İran ve Anadolu ile Musul, Altunköprü, Bağdad-Basra’ya çıkan yolların kavşağı Erbildir. Büyük Selçuklu yönetiminden sonra 12.yüzyılda tamamen bir Türkmen şehri olarak, Baytekin ve Gökbörü Oğuz hanedanlarının müstakil devleti olarak idare edilmiş, bunlara tıpkı Musul’da olduğu gibi Erbil Türkmen Atabeğleri denilmiştir. Birkaç sefer İran Türkmenleri Anadolu Türkmenleri arasında el değiştiren Erbil, Avşar Nadir tarafından harap edilmiş ve 19.yüzılda büyük bir tamirat geçirerek 1918’e kadar Türkiye toprağı sayılmış ve Bağdat’a bağlı ilçe olarak kendini korumuştur. Kökbörü Türkmen devleti zamanında Erbil İslâm Dünyası’nda sayılı merkezler ve numune şehirlerden biri olmuştur. Yüksek Minareli Cami,1 Medrese,4 Darülaceze, dul-yetim-kimsesiz yurtları ile birçok huzur ve asayiş merkezi bunlar zamanında yapılmıştır. Bugün Erbil’de bulunan bütün İslâm tarihi eserleri Türkmenlerin mirasıdır. Kale içinde bulunan Kale Camii, Hacı Molla İbrahim Camii, Ömerağa Medresesi ve Şeyh Şerif tekkesi hâlen kullanılmaktadır. Birçok değerli edip ve şair yetiştiren Erbil aynı zamanda bölgede Türkmen folklorunun merkezi durumundadır.
d) Altunköprü:
Altunköprü Erbil ile Kerkük’ü ayıran ve Dicle’nin kollarından olan Küçük Zapsuyu kenarında çok şirin bir Kerkük-Türkmen kasabasıdır. Burada Saddam Hüseyin cellâtları tarafından 28 Mart 1991 tarihinde bilinen ve açıklanan en az 77,fakat fazlası da olduğu sanılan Türkmen şehit edilerek korkunç bir katliam yapılmıştır. Bu insanlar sadece Türklüğün şuurunda olduğu için sorgu ver sualsiz öldürülmüşler. Bu yüzden de Altunköprü 1970’lerde 20 bin nüfuslu olduğu halde özelliklerinden ötürü köy görünümünde bırakılmıştır. Tarihi bir köprüsü ve zengin bir folkloru vardır. Halk balıkçılık, sebze ve meyve bahçeciliği ile geçinmektedir.
e) Tazehurmatu-Dakuk:
Tazehurmatu da bir Kerkük Türkmen kasabasıdır. Halk Karakoyunlular bakiyesidir. Aşağı yukarı herkes Fuzuli divanını ezbere okumaktadır. Sebzesi ve meyvesi bol, yeşillik; halk toprak sahibi olup kasaba Kerkük’ün sayfiye yeridir. Atalarından gelen bir geleneği takip ederek aralarına yabancı sokmazlar; en az Karayusuf kadar yiğit, mert, törelere bağlı insanlardır. Bölgede Türkmen folklorunun en iyi temsilcisidirler. 1970 yılında 15 bin nüfusları olduğu bilinmektedir. Tazehurmatu Anadolu’da Alevî dediğimiz Türkmenlerdendir. Irak’da yanlış olarak “Şii” diyorlar. Esasında Karakoyunlu bakiyelerinin tamamının Alevi-Türkmen olması lâzım gelir. Fakat ne yazık ki bilhassa Türkmeneli menşeli yazarlar tarafından ortaya konan aktüel eserler ve saha çalışmalarında, kültürümüzün bu zenginliği “ayırımcılk” gibi mütalaa edildiğinden nedense ortaya konulmadığı, bu sebeple Anadolu Türkmen Alevilerin bu dâvâya ilgisi az olmuştur.
Dakuk’a gelince burası da Kerkük’e bağlı bir Türkmen kasabasıdır. Diğer adı Tavuk’tur. Halkın kültür seviyesi çok yüksektir. İmam Zeynelabidin yatırı burada olup 1970 nüfusları 20 bindir.
f) Tuzhurmatu-Kıfri-Karatepe-Kızlarabad:
Kerkük’ün en güzel beldelerinden biri olan Tuzhurmatu’nun halkı tamamen Türk ve genellikle Bayat’tır. Burada Türk Milliyetçiliği ideolojileşmiş durumdadır. Yemyeşil bir kasabadır.1970 nüfusu 50.000 civarındadır.27 Haziran 2013’de burada da bir Türkmen katliamı olmuş ve takip eden zamanda sık sık intihar saldırılarına hedef teşkil etmiştir. Bunun yegâne sebebi halkın Türklüğün şuurunda olmasındandır.
Kıfri veya diğer adı ile Selâhiye Kerkük’e bağlık büyük bir ilçe merkezidir. Halkın tamamı Türkmen olup çoğunluğu Bayat’tır. Nüfusu 1970 rakamlarına göre 60.000 civarında olup folklor zenginliği ile engin Türkmen kültürünün en önemli merkezlerindendir. Karatepe Kıfri ilçesine bağlı 20.000 nüfuslu halkı tamamen Türkmen bir beldedir.
Kızlarabad Irak’ın Diyale İline bağlı 20.000 nüfuslu bir bucak merkezi olup hurmaları ile meşhurdur. Eski adı Adana yeni adı Mansuriye olan 5000 nüfuslu köy Kızalarabad’a bağlıdır.
g) Hanakın-Şahraban-Mendeli-Bedre:
Hanekin Irak’ın Diyale iline bağlı halkının %80’i Türk olan bir ilçedir. Burada Şii ve Sünni, Türkmen ile Araplar birlikte yaşarlar. Önemli bir petrol bölgesidir. Diyale nehrinin kolu olan Elvent Çayı ilçeyi ikiye bölmektedir. Telhane, Hacıkara, Abdullah Bey, Paşaköprü adlarında dört mahallesi bulunmaktadır. Halkının hepsi Türk olan Karahan bucağı buraya bağlı olup Kerkük-Bağdat Demiryolu kavşağıdır.
Şahraban da, Diyale iline bağlı bir ilçe merkezi olup burada Türkler ve Araplaşmış Türkmenler yaşar. Yeni nesil Türkçeyi az bilmektedir. Nüfus 1970 rakamlarına göre 15.000’dir.
Mendeli Hanakin’a bağlı halkı tamamen Türkmen olan bir bucak merkezidir. Nüfusu 15.000 kadardır. Yine Hanekin’e bağlı halkı tamamen Türk olan Bedre bucağı 7000 nüfusludur. Türkmeneli’nin son yerleşim bölgesidir.
(Yarın Türkmen Sosyolojisi)