Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Antalya Milletvekili Doç.Dr. Mehmet Günal, siyasi iktidarın, yürütme eliyle yargıya yaptığı müdahalelerle ülkede hukuka güvenin kalmadığını savundu.
Milletvekili Günal, yaptığı yazılı açıklamada, insanların her zaman birinci sırada güvenmesi gereken temel güvencenin yargı olmasına karşı, hukuğun ayaklar altına alınmasına bağlı bugün en az güvelir hale geldiğini kaydetti.
Siyasi iktidarın hukuk sisteminin genleriyle oynamasına bağlı ülkenin torba yasa’larla yönetilir hale geldiğini vurgulayan Günal, “Torba çuval oldu, harar oldu, harar. Şu anda kitap oldu, yazdım, iki hafta sonra da yayınlayacağım, önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a hediye edeceğim. Yani, torba hukuku artık harara dönüştü. Bizim Antalya Manavgat’ta harar vardır, pamuk hararları vardır böyle kocaman. Torba dediğiniz küçücük bir şey. Şimdi burada gülüyoruz ağlanacak hâlimize. Maalesef hukuk devleti ilkesi ayaklar altına alındı. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını geçersiz sayıyorsunuz, Danıştay’ın kararlarını işinize gelmeyince geçersiz sayıyorsunuz. ” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ileri gidip kendisini daha önce her türlü şeyden koruyan, kapatma davasında dahi kol kanat geren Anayasa Mahkemesi(AYM) Haşim Kılıç’a kalkıp “gayrı millî” diyebildiğini belirten Günal, bu iktidarın, kendileri için dün iyi olanın bugün menfaatlerine uymadığı çıkarlarına ters düştüğü için kötü olduğunu kaydetti.
12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ülkenin kaybettiği en önemli duygunun adalet olduğunun altını çizen Günal, sözlerini şöyle sürdürdü:”Hukuka inancımız yok oldu. Partinizin adında birde bakanlığınızın adında “Adalet” kaldı. Onu da “Ak” diye diye adaleti unutturdunuz. Kusura bakmayın. Böyle bir ortamda eğer Erdoğan kalkar başta kendisi hukuk tanımazsa, bütün kurumları, Anayasa’nın başlangıç hükümlerindeki herkesin uyması gereken kurallara önce kendisi uymazsa, Danıştay kararına rağmen inşaata devam edin derse, Anayasa’daki açık kurallara rağmen “Ne olur ne olmaz partide bir sıkıntı olmasın, ben o işi de yapayım, kongreyi de halledeyim, ondan sonra Cumhurbaşkanlığına geçeyim” derse, o zaman bende diyorum ki; hukuk baştan kokar, ortalıkta kokan balık değil, sizin kokuşmuş hukukunuzdur oluşmuştur derim. Ama maalesef, koku aşağıya doğru da hızla yayılıyor. “