Ali BADEMCİ
“Sürpriz” sözü sosyal bilimlerle izah edilebilecek değerde kuvvetli bir deyim değildir; çünkü zayıf tarafı ihtimaller üzerine kurulu olmasıdır. Belli bir bölgeye dayalı anketler de tutmamaktadır; ayrıca anketlerde siyasi şâibeler olduğu kamuoyunun mâlumudur. Böyle düşünülürse başka metotlar kullanma ve şâibe iddiası olmayacak ölçüler bulmak zarureti vardır. Bu örneklemelerin de yurdun çeşitli bölgelerini kapsaması önemli derecede bir zarurettir. Siyasi parti liderlerinin ortaya koyduğu hedefler ise oldukça afakî ve gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır.
Cumhurbaşkanı’nın bir parti lideri gibi ortaya çıkıp kime, ne için 400 vekil istediği böyle bir söylemdir. Ne için olduğunu ortaya koymaktadır; Başkanlık Sistemi için bu rakamın şart olduğu ifadesi elbette AKP için arzu edilendir. Yoksa diğer partilerin böyle bir sayıyı yakalaması elbette iktidarın arzu ettiği bir netice değildir. Çünkü AKP’nin böyle bir sonucu elde etmesi için en az %67 oy alması gerekiyor. Hâlbuki bir önceki seçimlerde ancak %37 alabilmişti. Mahalli seçimlerde de bu rakamların etrafında seyretti. Buna karşılık CHP %23, MHP %16’dır. Bu durumda iktidar ile muhalefeti eşit saysak bile muhalefette %24 gibi muazzam bir kitle vardır. Bu rakamlar AKP’nin en kuvvetli devridir ve cemaat ile tam ittifak içindedir ve 17 Aralık olumsuzlukları da görülmemiştir. Şimdi nasıl 400 vekil çıkacak ve %67 rey alınacak.
Partiler kaç aydan beri aday arayışı içinde; bu hususta en iyi terazi CHP’nin. En erken tahtaları AKP kapattı, CHP ve BDP devam ediyor. MHP ise cumartesi günü kurultay olduğundan dün kapatmak zorunda kaldı. MHP’ye Tunceli dahil müracaat den aday adayı sayısı o çevre milletvekili sayısının on katı. Bazı yerlerde izdiham yok ama kesin olmayan müracaat sayısına göre MHP’ye 5000 Aday Adayı müracaat etmiş. CHP’de keza böyle, BDP’de büyük sayı yok. Bu izdiham belli ki bir ölçü olabilir.
Partilere müracaat edenlerin önceki siyasi görüşleri de büyük önem taşımaktadır. CHP’ye milliyetçi şahısların müracaatları ve yönetimin bu kesimden aday arayışları önemli bir husus. CHP bu hususa evvelkinden daha çok önem vermektedir. Bu sebeble mutlaka bir değişiklik görülecektir. Güney Anadolu’da Alevi şahısların aday adaylığına müracaatı bu partiye değişik bir yönelişin açık ifadesidir. Kürt adayların CHP ve MHP’ye ilgi göstermemesi ve AKP’ye de eskisi kadar rağbet etmemesi çok ilgi çekicidir. Ortada gezen ve BDP’ye yüz vermeyen doğudan ayrılmış Kürtler de belirleyicidir. Zamanında AP-DYP çizgisinde bulunan büyük Kürt ailelerinin MHP’nin ön saplarına geçmiş olması pek önemlidir. Çukurova’da büyük toprak sahibi olan bu kesimin MHP’de ağırlıklı olması artı bir puandır.
Şüphesiz ki gündelik anlamı ile bu seçimde birçok sürpriz yaşanacak ve iktidarın hayalleri suya düşecektir. MHP ve CHP’de birkaç puanlık değişim veya artışlar iki misli kadar AKP reylerinde düşme yapacaktır. MHP+CHP her halükarda %50’nin altına düşmeyecektir. Bu ise %30’larda seyreden bir AKP demektir. AKP’nin 225-250 vekile düşmesi, Cumhurbaşkanı’nın artık “Padişah” koltuğunda ve “Aksaray”da yaşamasını zorlaşacaktır.
AKP’nin hangi yüzle milletten rey isteyeceği cidden merak konusudur. Arap baharı cehenneme dönmüş, Mısır gemilerimizi limanlara sokmamaktadır ve transit geçiş ücretlerini bile tavana çekmiştir. Ülke halkı tıpkı Suriye gibi Türkiye’ye düşmandır, Türkiye’ye kin ve nefret matbuatta büyük yer işgal etmektedir. Bölgede Türkiye’nin en önemli dostu Arap Irak Sünnileri Türkiye’ye kuşku ile bakmaktadır. İran eskisi gibi Türkiye dostluğundan bahsetmemekte ve İslâmi düşüncelerde Türkiye’yi tarihin en büyük çaylağı olarak nitelendirmektedir.
ABD Suriye politikalarını tam Türkiye’nin zıddı görüşlerle tadil etmektedir. Açıkça Suriye yönetimine yaklaşmakta ve görüşmeler bile yapmaktadır. Suriye politikasının mimarı Başbakanımız ise boyuna bosuna bakmadan Amerika’ya horozlanmaktadır. Libya ile kaypak politikalar yüzünden Afrika ile ilgimiz kesilmiştir. Rusya her zamanki gibi Türkiye karşısında ihtiyatlı ve ekonomik işlerde gaz silâhı ile gittikçe güneye sarkmakta ve Türkiye ile hudud oluşturmaktadır. Avrupa’ya gelince Türkiye’nin kaypak ve muhayyel İslâm politikalarını eskiden olduğu gibi katiyen tasvip etmemektedir.
Bütün bu siyasi çöküntü ekonomide alarm vermeye başlamıştır, dolar zaptedilemiyor ve ABD kâğıdı sürekli olarak prim yapmaktadır. Amerika’nın elinde oyuncak olan Suudi-Kuveyt cephesi de çökmüştür. Ekonomi bu yüzden şiddetle dalgalanıyor; Arap politikası ve ekonomi çıkarmaları da fiyaskodur ve görüşmeler bile kesilmiştir. Nerede başarı vardır ve millete nasıl bol keseden vaatler yapılmaktadır. İşte ancak bu seçimlerde “Sürpriz” deyimi sosyolojik bir anlam kazanacaktır. Artık Türkiye’de padişahlık istenmemektedir. MHP +5 puan artarsa AKP -20 puan düşecektir. Şartlar ülkücülerin dikkatli ve donanımlı olmasını gerektiriyor. Allah’ın izni ile kuvvetli kadrolar bekliyoruz.
Muhabbetle.