
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, “AKP yönetimi vesayet altındadır” dedi ve örneklerini tek tek sıraladı. Ayhan, “Cumhurbaşkanı, bu kez de Pinochet’in memleketi Şili’den sistem değişikliği çağrısını yenilemiştir. Bu çağrının yapıldığı yer Türkiye’ye layık görülen sistemi anlatması bakımından manidardır” dedi.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. (Okan Özer – Anadolu Ajansı)
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, “7 Haziran’dan bu yana 300’e yakın şehidimiz var. Ülkenin Güneydoğu’su kan gölüne dönmüş, yabancı istihbarat ve paralı askerlerin cirit attığı konuşuluyor. Böyle bir dönemde, AKP’nin çözüm sürecinde yaptıkları ile ilgili itiraflar da ardı ardına gelmektedir.
Sayın Başbakan ” Hangi iş adamının hangi mezarlık görüntüsü altındaki yerlere götürülüp işkence edildiğini, hangi iş adamlarından hangi haraçların alındığını, Kandil’e kimlerin götürülüp nasıl baskılar altında inletildiğini biz biliyoruz. ” diyor ve ekliyor ” ama Sabırla, Çözüm Süreci işlesin diye’85 ” Biliyorsa gereğini niye yapmamıştır? Görevini niçin ihmal etmiştir? Bu beyanatlar doğruysa, Kanunlarımıza ve Anayasamıza göre suç işlenmiş demektir” açıklaması yaptı.
ARINÇ VE ÇELİK’İN AÇIKLAMALARI
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve eski bakanlardan Hüseyin Çelik’in yaptığı açıklamaları da değerlendiren Ayhan, “Esasen AKP medyasında ” Çözüm süreci’nin final fotoğrafı ” olarak sunulan Dolmabahçe’de hükümet, parti ve bürokrasi temsil ediliyordu. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ” Dolmabahçe’yi kabul etmiyorum, mutabakatın yeri parlamentodur ” çıkışıyla cami avlusuna bırakıldılar. Haberi var mıydı yok muydu o ayrı olay. Daha o gün Arınç, Hükümet Sözcüsü olarak Erdoğan’ın bütün süreçten haberdar olduğunu açıklamıştı.
Şimdi de aynı şeyleri tekrar ediyor ama o zamandan kat kat fazla etki yapıyor.
Çünkü yedi ayda 300’e yakın şehit ve h‰l‰ girilemeyen bölgeler vardır.
Sayın Arınç ” bildiklerimin çok azını söyledim ” diyor. Ve Cumhurbaşkanına cevap veriyor. ” Dolmabahçe görüşmesinde yer alan 3 değerli arkadaşımız Sayın Cumhurbaşkanı’nın ikaz ve itirazlarına rağmen böyle bir fotoğraf vermişlerse, bu büyük suçu işlemiş olanlar niye hükümetimizde bakan olarak taltif edilmiş olsunlar ” diyor
” Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın Yalçın Akdoğan’ı ne kadar çok sevdiğini ve güvendiğini bildiğim için, Dolmabahçe görüşmesi ve detaylarına dair tüm bildiklerimi tarih huzurunda Sayın Yalçın Akdoğan’ın namusuna emanet ediyorum.’ diyor.
AKP içindeki bu ” etkili ” ve ” yetkili ” kişinin vereceği cevabı ve yapacağı açıklamaları merakla bekliyoruz” dedi.
“Terörle mücadele master planı görebildiğimiz kadarıyla ” yeniden inşa sürecini yeniden inşaata ” indirgemiş TOKİ mantığı ile hazırlanmıştır” diyen Ayhan, “Sayın Başbakan sadece binaları inşa edilerek yandaş müteahhitlere iş gözüyle mi bakmaktadır? Sayın Başbakan Sur’u Toledo’ya çevireceklerini söylüyor.
Davutoğlu’nun, Sur ‘un yeniden inşası için İspanya’da bir ” özerk bölgenin ” başkentini örnek vermesi, HDP’nin ” özyönetim ” talepleri ile birleşince, acaba bu Master Plan özerkliğe mi yoksa milli birlik ve bütünlüğe mi hizmet edecek diye sormaktan kendimizi alamıyoruz” açıklaması yaptı.
BAŞKANLIK SİSTEMİ VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
“Sayın Cumhurbaşkanı AKP’nin ve sayın başbakanın %49’5lik oyunu, 318 milletvekilini hiçe sayarak, iktidarı kendisine devretmesini ve gerekirse referanduma giderek anayasa değişikliği ve sistem değişikliğine gidilmesini istemektedir” diyen Ayhan, “AKP’de son günlerde yaşanan kırılma kanaatımızca bu yüzdendir.
AKP yönetimi Sayın Cumhurbaşkanının başkanlık sistemine alelacele geçiş için Anayasa değişikliğine gidilmesi bunu için gerekiyorsa referanduma gidilmesi dayatması ile kaşı karşıyadır.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu görüşmeleri maalesef bu dayatma altında yapılmaktadır.
AKP yönetimi vesayet altındadır ve parti tabanının özgür iradesini söz konusu Komisyon Toplantılarına yansıtamayacak noktadadır.
AKP’nin Anayasa Değişikliği için tek motivasyonu Başkanlık Sistemidir.
Cumhurbaşkanı son olarak Pinochet’in memleketinden, ” Türkiye’de sistem değişikliğine gidilmelidir ” çağrısı yapmıştır.
Her gittiği ülkede gördüğü başkanlık sistemlerine imrendiğini düşündüğümüz, Sayın Cumhurbaşkanı, bu kez de Pinochet’in memleketi Şili’den bu çağrısını yenilemiştir.
Bu çağrının yapıldığı yer Türkiye’ye layık görülen sistemi anlatması bakımından manidardır.” açıklaması yaptı.