Ali BADEMCİ
İşte bu zaruret karşısında bilgi ve belgeler değiştirilmeden, artırma cihetine gidilecek ve kısmet olursa ilk plânlandığı gibi birbirinden büyük ölçüde bağımsız üç kitap ortaya çıkacaktır: Basmacılar, Türkistan’da Enver Paşa ve Sarıklı Basmacı; akademik boyut ve ortalama 700’er sayfa! İlk kitaba çok şey ilâve edilecek, ikinci kitap Buhârâ Emirliği ve Afganistan arşivi ile zenginleştirilecek, üçüncü kitapda ise Molla Nafiz’in Hâtırâları kendi kaleminden tıpkıbasım olarak verilecektir. Allah kısmet ederse diğer çalışmalarımız yanında bu çalışmayı mutlaka tamamlayacak ve görevini tam yapmış bir “Basmacı Çömezi” olarak bu dünyadan göçeceğiz.
BASMACILAR VE ENVER PAŞA’DA BÜYÜK REVİZE
Değerli okuyucular; bu Pazar yine sorularınıza cevap olabilecek önemli bir konuda, şu çalışmalarımız meselesinde, bir geniş sohbet yapalım istedik. Çok geniş değil bu yazı boyutunda, hemen de okumadan sarfı nazar etmeyin! Dört yıldan beri kitapçı raflarında önemli çalışmalarımız yer almadı; elbette bu durum boş durduğumuz anlamına gelmiyor! “Türkler’in İran’da 1000 Yılı-Kızılbaşlıktan Şamanizme Şiiliğin Türkmen Yüzü” gibi hacimli çalışmalarımızın çeşitli sebeblerle yayını gecikti! Son çalışmamız “Çinggiz-hahan” çok kısa sürede Yeditepe Yayınları arasında elinizde olacak! 400 sayfa civarında, orta hacimli bir eser! Bunu geciken diğer çalışmaların yayını izleyecek! Bu arada esas önemli mesele iki cild olarak yayımlanan ve artık baskısı kalmayan “Korbaşılar ve Enver Paşa” çalışmasının yeni formatı ve bunun üzerinde yapılacak güncel çalışmadır. Tabii ki “Sarıklı Basmacı” aynı serinin tamamlayıcısı durumundadır! “Korbaşılar ve Enver Paşa”nın dijital ortamda Word’unü temin edemiyorduk; çünkü bu eserin bizden çıkan nüshası, yani 1974 çalışması daktilo metinleri idi! Şimdi soğolsun Yeditepe bu işi halletti ve çalışmamız bir hayli kolaylaştı.
Çeşitli ortamlarda ifâde ettiğimiz gibi “Korbaşılar ve Enver Paşa” bizim küçük yaşlarda adım attığımız yazım dünyasının ilk ürünüdür. Zaman içinde adımız ve hayatımız bu kitap adı ve münderacatı ile âdeta bütünleşti. Birçok okuyucu açiz şahsımıza “Son Basmacı”gibi lütüfkâr izafelerde bulunmaktadır, ki başımızın üstünde yeri vardır. Gerçekten şahsımız ve şahsiyetimiz 1953 yılında Afganistan’dan Türkiye’ye iltica eden “Son Basmacılar” ile bütünleştir. 19 yaşında onların arasında elifbayı yeni sökmüş bir “Yazıcu” olarak karıştık. Gece gündüz devam eden ve zaman zaman daktilo seslerinin rahatsız ettiği komşuların şikâyetlerine rağmen bu çalışmalar 1974’de tamamlandı ve Bizim Anadolu Gazetesi’nda bir yıl müddetle “1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Korbaşılar ve Enver Paşa”adı ile tefrika edildi. Çok taraftar olmamamıza rağmen, rahmetli üstadımız Baymirza Hayit ve ölümsüz liderimiz Alparslan Türkeş’in emrivakisi ile de kitaplaştı. Birçok arkadaşımız ve Özbekistan’da yaygın olan sarı kaplı yayının hikâyesi budur!
42 yıldan beri bu eserin bir harfi bile değiştirilmemiştir; çeşitli TV programları da bu eser üzerinden yapıldı ki “Sarıklı Basmacı” da aynı guruba dahildir! Fakat tek cild ve akıcı bir üslupla yazılı olan son kitap daha büyük tirajlara adım attı. Bu kitap da aynı yılların mahsulüdür ve tek harfi ile oynanmamıştır! Otuz yıl gibi bir aradan sonra 2005’den sonra eserin yeni baskıları meseleyi yine gündemin ilk sırasına oturttu ve birçok yeni yayın intişar etti. Biz, birkaç sandık olan “Basmacı Arşivi”ni o zaman aklımızın erdiği ve çözebildiğimiz ölçülerde kullanmıştık. Fakat zaman içinde birçok yeni belge bilgilere kavuştuk ve bunları konferanslar-sempozyumlar-paneller- günlük yazılar aracılığı ile sizlere duyurmaya çalıştık! Görülmüştür ki hiçbir şekilde görüşlerimiz ve çalışmalarımızın da dışına çıkmayıp hep arkasında olduk! Bu arada dostumuz Murat Bardakçı “Naciye’ye Mektuplar”ı temin etti ki bu meskukat üzerinde eserin yazarı kadar çalıştık! Sayın Bardakçı çok güzel ve ehil bir tarzda belgeleri latin harflarine aktarmıştı, ki sanıyorum bu işi yapacak ikinci bir kişi yoktur! Dolayısİyle “Basmacı Arşivi” ile “Naciye’ye Mektuplar” birbirinin boşluklarını doldurdu ve herşeyden evvvel tarih hatâlarını ortadan kaldırdı. Bu arada ne kadar sansürlü olursa olsun Sovyet kaynaklarından da aktarımlar oldu. Elbette Baymirza’nın “Basmacılar” eserine çok ehemmiyet veriyoruz! Elimizde hiç işlenmemiş olan Basmacı hâtıraları ve zamanın Buhârâ Emirliği sedâret makamına ait belge ve bilgiler bulunmakta, ayrıca Maria Broux (Bennigson’un kızı) gibi son oryantalistler ile görüşmelerin notları da bulunmaktadır. İşte bu yeni bilgi ve belgelere çok kıymet veriyoruz!
1970’lerde mevzuu ile ilgili düşünülen ve öyle bir format dahilinde hareket edilen şekle göre tamamen birbirinden bağımsız üç kitap düşünülmüştü: Basmacılar-Türkistan’da Enver Paşa-Sarıklı Basmacı (Molla Nafiz’in Günlükleri). Zaman içinde bu husus realize oldu, fakat rızamız dışında birbirinden bağımsız olan ilk kısmın iki cild halinde yayınının piyasa bulmasına zararı olduğunu da şimdi daha iyi görüyoruz. Ayrıca okuyucuyu korumak düşüncesinden bir tek harfle oynanmamasının da cazibeye tesir ettiğini artık daha rahat görmekteyiz. Evet yaşımız ilerlerdi, bu meseleye koca bir ömrü verecek adam çıkar mı elbette bilmiyoruz! Lâkin artık akademik çalışmaların yapılması gerekiyor; bunun için de elimizde ne varsa yayına koymamız icab etmektedir.
İşte bu zaruret karşısında bilgi ve belgeler değiştirilmeden, artırma cihetine gidilecek ve kısmet olursa ilk plânlandığı gibi birbirinden büyük ölçüde bağımsız üç kitap ortaya çıkacaktır: Basmacılar, Türkistan’da Enver Paşa ve Sarıklı Basmacı; akademik boyut ve ortalama 700’er sayfa! İlk kitaba çok şey ilâve edilecek, ikinci kitap Buhârâ Emirliği ve Afganistan arşivi ile zenginleştirilecek, üçüncü kitapda ise Molla Nafiz’in Hâtırâları kendi kaleminden tıpkıbasım olarak verilecektir. Allah kısmet ederse diğer çalışmalarımız yanında bu çalışmayı mutlaka tamamlayacak ve görevini tam yapmış bir “Basmacı Çömezi” olarak bu dünyadan göçeceğiz.
İlginize, bilginize! İyi Pazarlar efendim.