Ali BADEMCİ
Velhasıl eğitimli insanlara çok iş düşüyor; onlar alt toplumsal tabakalara üretim hususunda öncülük yapmalıdır. Herşeyi ithal etmekten o zaman kurtuluruz! Artık Hukuk eğitimi görmüşler de köylerde ziraat ve hayvancılık yapıyor! İşte ekonomide yapısal değişiklik budur. Tarih boyunca uğrunda savaşlar çıkmış bol akarsuyu ve otlağı olan Doğu Anadolu bomboş! Güneydoğuda henüz GAP’dan tam fayda elde edilememektedir. Artık yazacağız ve konuşacağız: Amaç nitelikli insanlar ve nesiller yetiştirmektir.
DÜŞÜNCE VE FİKİR KAMPI
Şurada iki üç aydan beri yazma işini bir hayli bıraktık; sebeb biriken çalışmalar; artık yeter! Malum fikir ve düşüncele ile uğraşanlar artık emekliliklerini köylerde geçiriyorlar; meselâ Amerika öyle; yaygın olmamasına rağmen Avrupa çoktan bu geleneği başlatmış, hatta asırlar evvel! 2017 Nisan ayından itibaren şu fakir de sanki bu geleneğe uydu! 50 yıl yaşadığımız Adana’dan Hatay’ın bir köyüne terki diyar! Sormayın çok da memnunum; 1000 m2. Bahçem, bir sütlü keçim, 20 adet de köy tavuğum! Teneffüslerde vakit geçirmek pek keyifli!
16 ayda ne okunabilir, yaklaşık 50 bin sayfa; kitapların çoğu külliyat eserler! Yani şöyle 2000 sayfa ve 3-4 cilt! Bu kitaplarda neler yok ki; ekonomi, sosyoloji, tarih, coğrafya ve özellikle de İslâm! Elbette bizler ve bizim gibiler tarihçi değildir; bu çok ayrı bir iş! Şahsen tarih bizim için bir hobi olarak başladı ve bu günlere geldi! Aldığımız eğitimle ilgili olarak iktisadi tarih yani sosyal veya toplumsal tarih, toplumsal coğrafya, demografi, inançlar ve nihayet siyaset! Bu alana serbest çalışmalar da denebilir ama dünya bu ölçeği çoktan aşmış! Annales artık bir Alman veya Fransız Okulu değil aynı zamanda ABD bilim adamlarının cazibe merkezi! Mutlak olarak devlet ve hakimiyet ideolojisi kesinlikle bu çalışmalar üzerinden yürüyor. Bizimkiler hâlâ işin tercüme ve kopyacılık safhasında! Bir şu “Stratejistlik” var ya, tamamen kehanetler üzerine kurulu! Halbuki dünya sosyolojinin ve siyasetin matematiği üzerinde ilerliyor!
Geçtiğimiz yüzyılda “Soğuk Savaş” toplumlar arasında dar görüşlülük ve parçalanmaları artırdı.(Garath Stadman Jones).Türkiye’de çağdaşlaşma ve endüstrileşme dünya seviyesinin çok altındadır. O sebeble yapısal tarih oluşturamıyoruz, dolayısiyle “Büyük Tarih”i de yakalayamıyoruz. Hocam Sencer Divitçioğlu, Niyazi Berkes, Doğan Avcıoğlu yolu maalesef kapalı! Milliyetçilerin ve aydınların kültür tarihçisi olarak Bahaettin Ögel, sosyolog olarak Erol Güngör’ün kıymetini bilmesi şarttır! Tarihe gelince Köprülü’den sonra Halil İnancık rahmetlinin dışında yeni görüş gelmemiştir.
Peki ne yapacağız, işte mini çapta bizim yaptığmız gibi, akademileri beklemeden kampa çekilip çalışma yapmamız gerekiyor. Ülkemizde çok kaliteli askeri personel yetişiyor, birçok idareci personel de öyle! Yüksel lisans ve doktora çalışmaları dünya ölçeğine kavuşmasa da kötü değiliz! Sadece kıt’a eğitiminin yetersizliği anlaşılmış durumdadır! Asker de sivildir ve disiplinlerde meslek ayrımı artık terk edilmiştir. Asker tarihten örneklemelerle karşılaştırmalar yapabilmelidir! Dünyada artık karşılaştırmalı yöntemler ömrünü tamamlamak üzeredir.. Bilgisayar çağı toplumsal olayları geometri dizinine çekmiş artık sosyal matematik klasik kalır olmuştur. MSÜ çalışmaları ile yarınki askeri personelimiz bugünlerden iyi olacaktır!
Pekii ya siyasi partiler, onların durumu maalesef çok acı! Ağzı laf eden donanımsız insanlar; kadrolardaki gençleşme zayıf ve ağır gidiyor! Yeteneksiz liderlik mutlak olarak geri kalmış ülke tecrübelerinin tekrarından başka bir şey değildir. Siyasetin ilmileşmesi gerekiyor, MHP birçoğu yüksek lisans ve doktoralı, Ocak Başkanlığı yaparak liderlik tecrübesi almış ülkücü genci vekil yapmış; ama bizler memnuniyetsizliği sürdürüp, eski-yeni iyi-kötü tartışması yapıyoruz Düşünce hayatımızda her şeyde toplumsal değişiklik gerekiyor ve bunun ilme uygun olması lazım!
Emekli akademisyen siyasi parti kapılarında vekillik beklememeli ve kendini ABD’de olduğu gibi kampa çekmelidir. Ne olacak demeyin, en azından birikimini tecrübe edecek ve bunlardan siyasete malzeme çıkaracak! Tarihçi tarihçiliğini ekonomist iktisatçılığını ortaya koymalıdır! Ekonominin artık işletme veya muhasebe anlamlarına geldiği yıllar en az 50 sene geride kalmıştır. Bilimler birleşiyor ve birbirinden malzeme alışı ile daha da kuvvetleniyor. Neden işin farkında değiliz?
Velhasıl eğitimli insanlara çok iş düşüyor; onlar alt toplumsal tabakalara üretim hususunda öncülük yapmalıdır. Her şeyi ithal etmekten o zaman kurtuluruz! Artık Hukuk eğitimi görmüşler de köylerde ziraat ve hayvancılık yapıyor! İşte ekonomide yapısal değişiklik budur. Tarih boyunca uğrunda savaşlar çıkmış bol akarsuyu ve otlağı olan Doğu Anadolu bomboş! Güneydoğuda henüz GAP’dan tam fayda elde edilememektedir. Artık yazacağız ve konuşacağız: Amaç nitelikli insanlar ve nesiller yetiştirmektir.
Hoşçakalın.