KENAN EROĞLU
Odgurmuş: Monşer-Usta, seçimler çok gerilerde kaldı. Birçok yenilgiler aldınız, netice itibariyle istediklerinizi pek elde edemediniz. Fakat bekledim ki, “biz de bazı hatalar yaptık, bazı yanlışlarımız oldu” dersiniz. Geriye dönüp kendinizi en azından bazı konularda eleştirirsiniz. Fakat ne gezer. Hiçbir şey olmamış gibi, yerli yersiz bir takım iddialarda bulunanlar siz değilsiniz gibi pişkin pişkin seçim sonuçları hakkında yorumlar yapıyorsunuz.
“Muharrem İnce geliyor”, “Meral Akşener ikinci tura kalacak”, “MHP bitti”, “AK parti bitti Erdoğan gidici” diyen siz değilmişsiniz ve sanki seçim sonuçlarını en doğru siz tahmin etmiş gibi orta yerde dolaşıyorsunuz.
Monşer-Usta: Nerede hata yapmışız, ne yanlışı yapmışız. Biz hiçbir yerde yanlış yapmadık. Halk cahil olduğu için bizi anlamadı. O yüzden istediğimizi belki pek elde edemedik ama aslanlar gibi mücadele ettik. Karşısında olduğumuz partilere seçim süresince korkulu zamanlar yaşattık.
Odgurmuş: Ne mücadele ama! Gerektiği zaman yalan söylemekten kaçınmadınız. Ve bundan hiç mi hiç utanmadınız. İnsanların bu yolla sizi destekleyeceğini sandınız. Muhaliflerinizin ve ihanet içinde olanların da bu yolla tasfiye edileceğini sandınız. Yüzlerce video yayınladınız, adeta sosyal medyayı işgal ettiniz. Nerede üretildiği pek bilinmeye lehte ve aleyhte görüntüler, videolar, fotoğraflar yayınladınız.
İnsan beyninin tembel olmaya meyli vardır diye düşündünüz. Siz bu tembelliği iyi bilerek yalan ve yanlışları uydurma haberleri ona göre söylediniz. Tembel beyin yalana daha çabuk kanar ve çok daha iyi hazmeder diye düşündünüz.
Halkı hiç bir şey bilmez hiçbir şeyden anlamaz sandınız bu yüzden söylediklerinizin ve anlattıklarınızın gerçek olmasının şartına bakmadınız.
Söylediğiniz yalanlara ve aslı astarı olmayan iddialarınıza inananların mutlaka çok olacağını düşündünüz. Sizin için önemli olan kitleleri inandıracak ve uyku moduna geçirecek yalanlar söyleyebilmekti. Bunu başardınız. Halkı her zaman, sürekli ve ısrarlı bir şekilde uydurma haberlerinizle ateşlediniz. Vatandaşın düşünmesine, aranın soğumasına asla izin vermediniz.
Hitler, tarzı mı? Lenin tarzımı olduğu bilinmeyen “Bir yalanı sürekli tekrar edeceksiniz. Bunu yapınca halk o söylemin size ait olduğunu unutur ve kendi fikriymiş gibi inanmaya başlar”. Diye düşündünüz. Halkı, her zaman yaptığınız gibi güdülecek koyun olarak gördünüz.
Küçük yalanlar inandırıcı olmayabilir diye, sürekli ve ısrarla büyük yalanları sürdürdünüz. Gördük ki bu konuya da çok dikkat ettiniz.
Söylediğiniz yalan ne kadar abartılı olursa o kadar etkili olur diye hesap ettiniz..
Vatandaş, seçmen büyük yalanlara, küçük yalanlardan daha çok inanır sandınız.
Monşer-Usta: Siz neler söylüyorsunuz? Bizim her şeyimiz yalan ve yanlışlar üzerine mi kuruluydu?.
Odgurmuş: Bitmedi daha, sizin gibi düşünen ve sizin gibi hareket eden her partide, her fikir hareketinde insanlar maalesef var. Bu gibi insanların partilerinin şu ya da bu olmasının önemi yok. Bilgi ve kültür seviyesi gazete sayfalarından ve köşe yazarlarının düşüncelerinden pek ileri gitmez. Kendi halinize de bakmadan sağdan vurdunuz, soldan vurdunuz. Kâh CHP’li oldunuz, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan hakkında olmadık sözler sarf ettiniz, olmadık rakamlardan bahsettiniz. Kâh Ak Partili oldunuz, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sayısız yanlışlar buldunuz, Kılıçdaroğlu’nun yenilgilerini ısrarla dile getirdiniz. Kâh İyi Partili oldunuz, Hem Erdoğan, hem Ak Parti ve de hem Devlet Bahçeli ve MHP hakkında olumsuzluklar ürettiniz. Kâh MHP’li oldunuz, Meral Akşener ve İYİ parti hakkında çeşitli olumsuz sözler sarf ettiniz, onların yanlışlarını ortaya koydunuz.
Bazen de yazarçizer oldunuz, her konuyu biliyormuş edalarında, sureti haktan görünüp siyasi partilere ve millete akıllar verdiniz.
Aslında hep aynı düşünce biçiminden, kafa yapısından geliyordunuz, hep aynı kafadaydınız. Karşı taraf haklı bile olsa kendinizin herhangi bir konuda hatalı olduğunuzu, yanlış yaptığınızı asla kabul etmediniz. Hiçbir şekilde geri adım atmadınız. Sanki tüm partiler seçimin galibi oldular, fakat halk mağlup oldu halk yanlış yaptı.
Karşısında olduğunuz lider ve siyasi partinin aynı zamanda bu ülke kanunlarına göre ortaya çıkmış birer lider olduğunu, siyasi partilerin ise kanunlara göre kurulmuş siyasi partiler olduklarını bir kenara bıraktınız ve en haklı, en doğru kendinizmiş gibi hareket ettiniz.
Şöyle geriye doğru bakmak ve düşünmek gerekmez mi? Birbiriniz aleyhinde yüzlerce video, yazı, eski gazete haberi, eski beyanatlar, abartılmış rakamlar yayınladınız. Ama sonuç ne oldu. brazzers porno Yaptığınız aldatmaca ve tahrik beklentilerinize değdi mi, beklentilerinizi karşıladı mı?
Şunu unuttunuz, ya da işinize gelmiyor; Bu memleket bizim. Bu devlet bizim. Bu insanlarda bizim insanımız. Milletin aklı ile bu kadar alay etmeye gerek yok. Netice itibariyle yanılan Türk Milleti olmuyor her zaman siz oluyor ve umduğunuzu bulamıyorsunuz.