MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan, TBMM’ye 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifi verdi.
MHP Milletvekili Taşdoğan, bazı işverenlerin mükerrer bildirim yapmak zorunda olmasından kaynaklanan problemleri ve iş yükünü azaltmak amacıyla kimlik bildirme kanununda değişiklik yapılması hakkında TBMM Başkanılğı’na teklif sundu.
Taşdoğan’ın sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde ise “Hazırlanan taslak ile, bu kanunun ikinci maddesinde sayılanlar dışında kalan her çeşit ticaret ve sanat amacı güden iş yerlerinde çalışanlar ve buralarda her türlü barındırmaların kolluk kuvvetlerine bildirilmesinin işverenler açısından fazladan bir yük getirdiği belirtilmektedir. Çünkü zaten bu kişilerin SGK’ya bildirildiğini, dahası bu bilgilere MERNİS ve Adrese Dayalı Kayıt Sistemi üzerinden de ulaşılabildiğini, kolluk kuvvetlerinin buna ulaşmasının aslında devletin kendi içindeki teknik bir mesele olduğunu ve basit bir yazılımla bu sorunun üstesinden gelinebileceğini ifade etmek gerekir.
Yürürlükte olan düzenleme ile “Ticaret ve Sanat Amacı güden bütün işyerlerinde çalışanlar işverenler tarafından kolluk kuvvetlerine 72 saat içerisinde bildirilmek zorundadırlar demekte” bu durum uygulamada birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
Şöyle ki; işverenlerin yanında çalıştırdıkları kişilerle ilgileri bilgileri kolluk kuvvetlerine bildirme süresi SGK’ya bildirme süresine göre daha kısa tutulmuştur. Bu durumda teknik bazı uyumsuzluklardan ötürü işverenler cezalı duruma düşebilmektedir.
EGM’nün bilgi notunda, pilot uygulamanın yapıldığı Bursa ve Gaziantep’te işverenlerin kolluk kuvvetlerine bildirimlerini elektronik ortamda yapabildikleri ancak diğer illerde bu bildirimin halen elden yapıldığı belirtilmekte ve bu elektronik uygulamanın emek ve zaman israfını önlediği ifade edilmektedir. Ancak dikkat çektiğimiz husus, bunun da aslında gereksiz olduğudur zira bu bilgiler zaten devletin çeşitli birimlerinde bulunmaktadır.
Taslak, sorunun çözümü için farklı kurumların aynı bilgiye ulaşabilecekleri bir bilgi ağı kurulmasını önermekte, bu görüşü desteklemek için de İŞKUR, Bölge Çalışma Müdürlüğü ve SGK’ya yapılan ayrı ayrı bildirimlerin 2009 yılında yapılan bir uygulamayla tek bildirime düşürülmesini örnek gösterebiliriz” ifadelerini kullandı.