DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 62.918,71 -2.382

CÜMBEZİN KIZI

Yayınlanma Tarihi :
CÜMBEZİN KIZI

CÜMBEZİN KIZI

Halim KAYA  

Ülkü Demiray’ın “Cümbezin Kızı” kitabı Emine Işınsu Roman ödülü alıp ortaya çıkana kadar tanımıyordum. Daha öncesinde hiçbir kitabını okumadım. Ancak Türk Edebiyatında özellikle de Ülkücüler arasında müstesna bir yeri olan Merhum Emine Işınsu Hanımefendi adına düzenlenmiş Roman ödülünü almak öyle basit bir iş değildir diyerek okumaya karar verdim.

Ülkü Demiray’ın “Cümbezin Kızı” kitabı Bilge Kültür Sanat Yayınları tarafından ilk baskısı 2023 Ekim ayında yapılmış, çok ilgi görmüş ki aynı yayınevi 3-4 ay sonra ikinci baskısını Ocak 2024’te yapmış. Kitap 132 sayfada kısa bölümler olarak anlatılan Kıbrıs Türklerinden Filistin’e, Arabistan’a, Mısır’a satılan kızlarının hikayesini anlatmaktadır. Bu Türkler o kadar garip ki Tarih onları eksiksiz kâmil bir şekilde hala tam olarak anlatabilmiş değildir. Türkler hakkında unutturulmuş, bilmediğimiz ne kadar mevzu var kim bilir. Ülkü Demiray’ın “Cümbezin Kızı” kitabında olduğu gibi meraklanıp mevzuyu araştıran yazarların yazacağı böyle kitaplarla nice yıllar sonra ortaya çıkmayı bekleyen nice Türklük hikayesi var. Bu unutturulmuş Türklük Hikayelerini araştırıp millete sunan Ülkü Demiray gibi evlatları sağ olsun, onlar var oldukça unutturulmuş Türklük hikayeleri elbet bir gün ortaya çıkacaktır. Tıpkı Kıbrıs’ta satılan kızlarımızın hikayesini tarihe gömülmüş halden kurtaran Ülkü Demiray gibi diğer hikayeler de topraktan çıkan tohum gibi tekrar gün yüzüne çıkacaktır.

Daha bismillah kitabın iki kısa cümleden sonra cümle denebilecek uzunlukta üçüncü cümlesi “Me’yûs Efendi Sokağındaki Şer’iye Mahkemesinin soluk yüzlü hâkimi nikahlarımızı onayladıktan sonra Arap kocalarımızla fotoğrafçıda aldık soluğu.” (S:9) satılan kızların aslında köle veya başka manada ticari emtia gibi satılmadığını, uydurulan bir kılıf ile meşrulaştırılmış bir şekilde evlendirilerek gönderildiğini önümüze koyarak bir anda hıncımız hırsımız hafifletiyor. Evlilik satılmaktan daha meşru bir duyguya salıyor insanı. Ama düşününce oraya giden kızlar ne yaşadılar, aile yok, ana baba kardeş yok, kötü muamele görmese de kendi kültüründen sosyal ortamından uzakta sanki kültür hapsinde çepeçevre kuşatılmış bir kafes hayatına mahkûm edilmiş daha “Üst yanımda beliren küçük iki yumrudan korktum. Onlar da olmasa ben hep çocuk kalsam.” (S:10) diye düşünen göğüsleri yeni tomurcuklanmış taze kızlar. Belki de satılmak fiilinin o ürkütücü havasından kurtulmak, belki de kız çocuğunun bir baba tarafından satılmasındaki soğukluğu aşmak için tertip edilmiş bir evlilik maskesiyle herkes huzura ermişti. Hem bu evliliğin sağladığı faydayla geride kalanlar hayatın zorluklarını dayanmak hususunda onda istifade edecek, gelin gidenin de susmasına bir gerekçe olacaktı. “Babam peşinatı alıp söz verdiği Arap’a, küçük Zeliş’im yerine gidenim.” (S:13) Bu evlilikte hem para var, hem de küçük kız kardeşin yerine büyüğün gelin olarak verilmesi gibi bir saçmalık. Tam bir ticaret, sanki aynı özelliklerde üretilmiş bir ürünün yerine diğerini almak gibi. Aslında unutulan bu kişinin bir ruhunun, aklının olduğu, başka birini sevebileceği, kendisinden nefret edebileceği. Karakterlerinin farklı olacağı, mizaçlarımız uygun mu diye hiç mi düşünülmez erkek tarafından. Aracılık yapan kadın Ferdane için kızın kim olduğu önemli değildir, fakr-u zaruret içindeki babası parayı almış ya yerine istediğim kızı alabilirim diye düşünüyordu kendini Ferdane. “Aha seni şu denize atar, boğulmanı seyrederim. Baban parayı aldı nasıl olsa, dönüp bacını alırım.” (S:28) Kıbrıs’tan ayrılmak üzere olan Cümbezin Kızını tehdit ederek kendisine itaat etmesini sağlamaya çalışıyordu. 

Anadolu’da da evlenecek yaşta kızı olan “satılık kızı var” evlilik kararı alınmış veya evlenmiş kız için “kızı sattık” gibi cümleler kullanılır. Kızın annesi “süt parası” veya babası “başlık parası” adı altında bir bedel alırdı. İnsanın ekonomisi ahlakın belirler. Kültürünü belirler. Ekonomi bazı şeyleri zamanla meşrulaştırır ve herkes tarafından kabul edilip uygulanan davranışlara dönüştürü. Bunlar o zamanın kültürüydü. Zamanla kültürümüzde değişip gelişti ve bugün Anadolu’daki başlık parası kalktı. Hatta kızlarımız istemediği birsiyle evlendirilemiyor. Kanunlarımız da bu yönde düzenlemeler yapıldı. İnsan insan olduğu için değer vermek çağımızın öne çıkan kriterlerindendir.     

Cümbezin Kızı” ifadesini ilk duyunca bir insandan, bir kadından bahsedildiğini, Cümbezin’de adadaki Türklerin taktığı bir lakap olarak düşünmüştüm. Ancak yazarın ifade ettiğine ve bizim araştırmamıza göre Cümbez; tropikal bir incir, Firavun İnciri, dut inciri olarak bilinen Kıbrıs Türklerinin de Cümbez olarak isimlendirdiği bir yemiştir. O zaman şöyle sormak gerekir. Cümbez bir yemiş ağacıysa “Cümbezin Kızı”, yemiş ağacını kızı mı demek oluyor? Bu sorunun iki cevabı olabilir. Birincisi Cümbez Kıbrıs Türkleri tarafından kullanılan bir isim olması dolayısıyla “Kıbrıslı Kız” manasında kullanılabilir. İkincisi de Cümbez ağacının Kıbrıs’taki yetiştiği o mahallin ismi olarak kullanılmış olması ve herkes Cümbez olarak orayı o ağacın ismiyle bilmesi dolayısıyla da o ağacın bulunduğu semtte oturan, oradan olan kız manasında “Cümbezin Kızı” tamlaması kullanılmış olabilir. 

Ülkü Demiray’ın Türkçesi kuvvetli, anlaşılır “Cümbezin Kızı” romanında Kıbrıs adasının Türk konuşma şivesini ve lehçesini kavramış. Hiç kimse eğer bilmezse onun Kıbrıs dışından bir yazar olduğunu “Cümbezin Kızı” romanından anlayamaz. Romanın kurgusu sağlam. Sanki yaşamış olduğu bir hikâyeyi anlatıyor gibi. Dil ve konu öyle işlenmiş ki hiçbir kopukluk hissetmiyorsun.

Cümbez ağacının etrafındaki Rum ve Türklere ait üç evde yaşayanların kardeşçe nasıl yardımlaştıklarını düşünüyor gemiyle yaptıkları bütün yolculuk boyunca Cümbezin Kızı, daha sonra bu kardeşliğin nasıl ayrılmaya doğru değiştiğini ve “Katmerci Gülayşe’yle Muhallebici Hermona’nın kahvenin önünde kalıverdikleri gün köy meydanına köy meydanına da duvar örülmüştü.  (…) Haftasına varmadı, üç evin yaz kış koyun koyuna uyuduğu avluya geldi duvar. (…) Duvar uzuya uzaya cümbezle kuyuya geldiğinde baltasını kapan işçileri Eleni Nine’yle kovalamıştı Nenanne’m. (…) Yannis boyun bükmüş, ağacın gövdesi etrafına yarım metrelik kavisle dolanmıştı duvarı.” (S:33-34) karşı karşıya yan yana yıllarca birlikte yaşamış evlerin arasına duvar örülmeye başlanmıştır. Rumlar ve Türkler ayrılmıştır.

Yirmili yaşlarda iki kadın saç saça baş başa kavga ediyor, avlunun kenarında altı çocuk onları seyrediyordu. Hadir, kapıyı kapayıp sürgüledi ve yan tarafa asılı kısa kamçısını alıp kadınlara vurmaya başladı. Acıyla inleyip birbirinden ayrıldılar. (…) Bu evde kaçıncıydım? Adam öfkeden kudurup ‘Hacer’ diye bağırdı birkaç kez. Kırk yaşına yaklaşmış, solgun, esmer bir kadın avlunun ucundaki tek göz odadan başını çıkardı. Saydım, dördüncüyüm…” (S:36-37) aslında Cümbezin Kızı Hatice’nin hayreti dört evli olan Hadir’in babasına verdiği sözlerdi. Bütün sözlerinin boşa çıktığını, yalan olduğunu düşünüyor Cümbezin Kızı Hatice, bu dört eşli Hadir’in.  

Romanın kısa sürede ikinci baskı yapmasına sebep belki de, bu, kadın haklarından mahrum bir hayata ve dördüncü eş olmaya mahkum olan Türk kızlarının acınacak hallerinin yapılan bir protestosuna, Cumhuriyetle kazandıkları şahsiyet ve eşitlik ilkesine dayanan hayat tarzına duydukları samimi bağlılığın nişanesi olan bir sahip oluşun eseridir.

Acı bir gerçeğe temas ediyor. Dünyada en acısı Filistin’de gözümüzün önünde Gazze’de yaşanan toprak satmanın neticesi zulmün de sebebi olan Vatan toprağını düşman satılması. Aynıyla Kıbrıs’ta da olduğunu gösteriyor. Roman kahramanları Davut Ağa ile Mustafa’nın konuşmaları. “N’oldu sata sata toprak mı koyduk? Şu adada dedemgilin zamanında gözün alabildiği her yer bizimdi. Şimdi mavi beyaz…. Bu yıl kaç yer sattın?” (S:37) Vatan toprağı satılmaz. Türklerin atalarından gelen bir töredir ancak bazen bu törenin dışına da çıkılmış ki topraklarımız elden çıkmış, ve neticede bu durum millete zulüm olarak yansımış. “Şimdi mavi beyaz” ile anlatılan Kıbrıs’ın Yunanlaştığı, Rumlaştığıdır. Bayrak renkleriyle ifade edilmiş. 

Cümbezin Kızı Hatice dört karılı Hadir’in memleketinde dördüncü kuma olarak yaşamaya başladığı yeni hayatını roman boyunca nenannesine anlatıyor. Erkeklere peşkeş çekildiğini, hem de Hadir’in nikahındayken onun rızasıyla bu işe gönderildiğini, çocuğu olmayan bir kadın olarak evin bütün işlerinin, kumalarının çamaşırlarının yıkanması, yemeklerinin yapılmasının üzerine kaldığını, erkek evlat sahibi olmuş kumalarından yediği dayakları, çeşme başında Kıbrıs’tan gelip kendisi gibi gelin olmuş kızlar ile sohbetlerini, Suların Sultan’ı oluşunu, çeşme başında edindiği muhabbet ehlinin eve gelip kumalarıyla olan münasebetlerini kıyaslıyor Kıbrıs’taki hayatıyla, özlemlerini, hasretlerini dile getiriyor. Yeni bir hayata nasıl mecburen adapte olduğunu, sahipsiz kalışını, yaşça en büyük kumasına sığınıp bayramlarda Kumanne olarak ellerinden öpüşündeki sahipsizliği kıyaslıyor Kıbrıs’taki hayatıyla. Çocuk gelin olarak gelip Hadir’in karısı olarak geçen on üç yıl ve sonra kadınlara hikâye anlatıyor diye kocası tarafından boşanmış bir kadın olarak vatanından yurdundan ırakta hele kendi kültüründen nenananesinden uzakta geçen günlerini döküyor ortaya.  

At Türkün kanadıdır” derler ya, hani “Köroğlu” destanının at üzerine olan acıklı hikayesi Bolu Beyinin seyisinin gözlerini oydurmasıyla başlar ya Cümbezin Kızı’nın da yüzü belki yine at yüzünden gülecektir. “En çok tayların ilk adımlarını, ilk oynayışlarını göremeden geldim ya o gelir aklıma” (S:72) diyen Mim Dede Saraydan at yüzünden sürgün edilmiş daha sonra sürgün edildiği yerde kervanlara kolluk yaparak servet sahibi olmuş, ancak hasta torununa memleketten bir can yoldaşı olsun istediği için Cümbezin kızı ve kumannesi Hacer’i evine alışının hikayesi ile Türk’ün at ile olan hikayesine bir bağlantı yapıyor. 

Sürgün gittiği yerde Türkçe hikayeler dinlemeyi hayal etmiş Mim Dede. Cümbezin Kızının kendisine Türkçe hikayeler anlatacağı bir salon düzenlemiş. “Bana Türkçe anlat. Misafirlerimize Arapça anlatırsın.” (S:74) demiş Mim Dede. Mim Dede’nin ki başka bir kültürün içinde varlıklı olsan da insanın kendi diline ve kültürüne hasret kalışı, ilk fırsatta küçük bir pencere aralamaya çalışmasıdır. Kendinden olana sahip çıkma, koruma kollama çabasıdır.

Hayatın akışı Hatice’yi önce Cümbezin Kızı olarak tanımlıyor, sonra Suların Sultanı oluyor. Mim dedenin konağında bir hikayeci olmanın yanında torunu Alçin’in de can yoldaşı oluyor. Hatice ile Kıbrıslı papazın oğlu koşularının çocuğu Bastiban ile karşılaşırlar, Hatice’nin Suların Sultanın, Hikayeci kızın anlattığı hikâyeyi dinlemeye gelmesi sırasında. Ancak Bastiban hakkından “Köyündekiler köylüsü değildi. Hayır, köylüsüydü ama bazıları artık değildi. Yo, yanılıyordu herkes köylüsüydü. Hayır, Hayır! Onlardan uzak durmalıydı, eylem zamanıydı. Eylemlerle ada mavi beyaz olacaktı. Kırmızıyı da severdi Bastiban. İki yaz ve kıştır adayı değil dünyayı yutacak gelgitlerin arasında kaldığını ne o günlerde ne de sonradan kimselere diyemediğini düşündükçe mengene içinde buruldu yüreği” (S:83) diye düşündü romanı anlatıcı adına Ülkü Demiray. Kıbrıs’ın Rum ve Yunan işgaline gittiği günlere götürdü. Hatta bu işgale zemin hazırlayanlardan birsinin de Kıbrıslı fakir Türk kızlarını Araplarla evlendirilmesini organize eden Benli’nin yaptığını ifade etti, Rum Kavanin üyesi adına söyleyerek. “Benli’nin yardımlarıyla hızlı yol alıyoruz. Adamızı temizlemekte üstüne yok.” (S:84) Benli organize ettiği evlilik organizasyonuyla adadaki mevcut Türk nüfusu azalttığı gibi, eğer bu nüfus adada kalsaydı sağlayacağı ekstra nüfus artışına da engel olarak Rumların ekmeğine yağ sürmektedir.

Bütün olumsuzlukların arasında Binbaşının nişanlısı Mary’nin hastalığı için nenanne’ye başvurulması gelir Cümbezin Kızı Hatice’nin aklına. Nenanne Mary için “O zaman üç perşembe gelecekler. Üç Perşembe okuyup, üç perşembe sabah vakti derenin suyuyla sıvazlanacak.” (S:97) demesini hatırlar. Kolay değil şifacı olmak da ancak bu okuma işi de ayrı bir durum okuyan Müslüman okunan Hristiyan. Hiç inanmadığı dinin duaları ayetleri okunur mu Hristiyan birine. Okurlarsa da nasıl tedavi eder hastayı. Hepsi ayrı bir muamma. Ancak benim çocukluğumdan kalma bir hatıram bu olayı belki biraz açıklar. Dayım Satılmış bir evin tek erkek evladı olması dolayısıyla o zamanın hocalarından okumuş biraz. Hoca olmuş. Bende İmam Hatip Lisesinde okuyan bir gencim. Bir gün ben muska yazmanın insanı dinden çıkaracağını söyleyince beni aldı ve bana şöyle nasihat etti. Eğer kendisinin yazılan muska ile iyi olacağına kendisini inandırmışsa muskanın içinde yazanlar ayet olsun olmasın fark etmez. O kişiye tesir eder. Şimdi ben gidip bir kâğıda herhangi bir şeyler karalasam ve desem ki bu muska ile sana şunu yaptım. İçinde hiçbir ayet ve dini kelime olmayan bu muska o kişiyi hasta eder. Aslında bugünkü aklımla o gün Dayımın psikoloji bilmediği halde bana insanın psikolojisinin önemini ve beyinde buna inanmasının yeterli olduğunu anlatmaya çalıştığını düşünüyorum. Nenannenin ki de böyle bir şey. Mary son çare olarak kendisini okumanın ve suda yıkanmanın iyileştireceğine inanmış olması dolayısıyla iyileşmiştir. Zaten günümüzde kabul gören görüş hastalıkları üreten ve tedavi eden beyindir. Her şey beytinde başlar beyinde biter. Ve nitekim Cümbezin Kızı Hatice “Yaralar üç Perşembe okumanla, üç Perşembe derenin serin sularında sıvazlamanla, kavurduğun tuzları suda eritip dökmenle, mırıl mırıl başlayıp perde perde yükselen dualarınla sulara karışıp gitmişti.” (S:97) “El benim elim değil Fatma anamızın eli” Anadolu’daki geleneksel metotlarla hastaları iyileştiren şifacı kadınların genelde söylediği bir cümle. Hz. Fatıma annemizden gelen metotları kullanarak onun himmetiyle iyileştirdiğini söylemek için kullanırlar. Nerden biliyorsunuz derseniz, benim annem de el almıştı. Hastalara kurşun döker, okurdu. Çocukluğumda buna şahit olmuştum evimize gelenlere kurşun döküp okurken. Sakın para için yapıyordu diye düşünmeyin sadece şifa olsun diye. Öyle ortada gezinmezdi şifacıyım diye. Kimseden para da almazdı. Bilen ve inananlar gelirler kendileri talep ederlerdi. Sonra da o meşhur cümleyi söylerdi: “El benim elim değil Fatma anamızın eli”.  Önceleri Fatma’yı da lakabı “Amentü” olan nenemin ismi Fatma olduğu için söylüyor zannederdim. Sonra kültürümüz arttıkça Hz. Fatma’yı kastettiğini öğrendim. Ülkü Demiray zaman zaman Kıbrıs Türk lehçesine atıf yapsa da anlattığı kültürün Türklerin yaşadığı her yerde yaşayan Türk kültürü olduğunu anlaymış.   

Filistin’e gelin giden Cümbezin Kızı Hatice orada karşısına çıkan Kıbrıs İngiliz Birlikleri Yüksek Komiserliğinde görev yapmış Yüzbaşı Robert’in Mim Dedeyi ve Yaren’i tutuklaması gösteriyor ki Filistin de İngilizlerin işgaline uğramış ve Mim Dedenin etkin bir kişi olması Yüzbaşı Robert’ı rahatsız etmiştir (S:100).

Mim Dede ve Fasıla Nene ölmüş, Mim Dede Cümbezin Kızı Hatice’ye bir sandık içinde biraz para ve bir mektup bırakmıştı. Mim Dedenin mektubunda “Adadan sana kalan hatıralarda komşunun komşuya silah doğrulttuğu yoktu. Herkes kuzeye göçmüş.” (S:108) Yazıyordu ki bu Kıbrıs’ın artık bölündüğünü, Türklerin Kuzeye Türk tarafına taşındığını, adada eski Rum ve Türk komşuluğunun kalmadığını haber veriyor.

Lal’im, Suların Sultanı, Hatice’m iyiyimde…” (S:126) Babasının Hatice’si, Mary’nin Mavişi, komşuların ya da Benli’nin Cümbezin Kızı, küçük yaşta evlenip Filistin’e gelin gitmiş Türk kızlarının Suların Sultanı, Hadir’in dördüncü karısı, en sonunda sığındığı Mim Dede ve fasıla ninenin ölümüyle kitlediği ağzı dolayısıyla halkın verdiği “Lal” isimleriyle sıkıntılarla yaşanmış vatandan uzak düşmüş bir ömrün hikayesini aktarıyor Cümbezin Kızı. 

Ülkü Demiray “Cümbezin Kızı’nda acı bir olay olan Kıbrıs Türklerinin 13 yaşlarında kızlarının İngiliz sömürgesinde sahipsiz kalıp yoksullukla boğuşan ebeveynleri tarafından Araplara eş olarak satılmasını işlerken örgülediği çerçeveyi masal kıvamında anlatmış, sanki gerçekleri arzu edilmeyen bir “Kül kedisi” masalının içinde harmanlamış. 

İkinci baskısından Cümbezin Kızı romanını bitirmek üzereyken yayınevinin Instagram hesabından öğrendim ki kitap dördüncü baskısıyla 14.03.20224 tarihinde yayındaymış. Her ne kadar bu dört baskıda kaçar adet basıldığını bilemesek de tahmini bir rakamla toplam on bin civarında satmıştır diye düşünüyorum. Darısı diğer baskılarına diyelim.              

 

YORUM YAP

Bağdar Caddesi Escorthamile pornobodrum escortbahis siteleri yenigaziantep escortgaziantep escortmaltepe escortbostancı escortanadolu yakası escortizmir escortdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.tedxpenn.com/escort ankaraankara escorthttps://greenhousecraftfood.com/ataşehir escortBetofficeMebbistrendyol indirim koduPusulabetCasibomslot siteleri https://en-iyi-10-slot-siteleri.comstarzbet adamsah.netdeneme bonusucasibomstarzbetpiabetstarzbet girişstarzbet girişbahsegelbahsegelklasbahisankara kombi servisimersin günlük kiralık evbetturkeyBelge istemeyen bahis siteleritipobetgrandbettingtruvabetbahiscasinotarafbetbahiscommariobetbetistmarkajbetbetinematadornetcasibombelugabahisbetebet1xbetasyabahiscasinovalediscountcasinoelexbetfavoribahisbahiscombahiscombelugabahisbelugabahisbetistbetistceltabetceltabetklasbahisklasbahismariobetmariobetrestbetrestbettarafbettarafbettipobettipobetcasibomcasibomcasibomcasibomstarzbetsahnebetlimanbetredwinmatadorbetmatadorbetbetkombetkomcasibomsancaktepe çilingircasibomcasibomcasibomcasibom7slotsbahigobahis1000bahisalbaymavibaywinbetexperbetkanyonbetkolikbetkombetlikebetmatikbetnisbetonredbetorspinbetparkbetperbetroadbetsatbettiltbetturkeybetvole24wincratosslotelitbahisfavorisenfunbahisgorabethilbetikimisliimajbetintobetjasminbetjetbahiskralbetligobetlordbahismarsbahismeritkingmilanobetmobilbahismostbetmrbahisneyinenoktabetnorabahisoleybetonbahisonwinorisbetparmabetperabetpiabetpinuppokerbetapusulabetredwinrexbetromabetsahabetsavoybettingbetkombahis siteleriblackjack siteleriCasinoBonanzacasino bonanzadeneme bonusurulet sitelerisweet bonanzacasino sitelericasino sitelericasino sitelerisupertotobettulipbettumbetpadisahbetvdcasinovenusbetwinxbetbonusgaziemir çilingirtarafbetparibahisvdcasino girişmarsbahis7slotsasyabahisbahis1000bahisalbahsegelbaywinbetebetbetexperbetkolikbetmatikbetonredbetorspinbetroadbettiltbetturkeybetvolecasibomcratosslotdumanbetelitbahisextrabetfunbahisgorabetgrandpashabethilbetimajbetjasminbetkalebetkralbetlimanbetmaltcasinomarkajbetmatbetmilanobetmobilbahismostbetgirisneyinenorabahisonwinpalacebetparmabetperabetpokerbetaredwinrexbetrokubetsahabetsavoybettingtarafbettruvabettumbetxslotartemisbitbaymavibetebetbetkolikbetkombetperbettiltceltabetimajbetklasbahisligobetlimanbetmariobetmatbetneyinesahabetbetturkeyBeylikdüzü Escortistanbul escort bayancasibomSahabetportobetSekabetTipobet
escort Bağcılar escort Bahçelievler escort Bakırköy escort Bayrampaşa escort Beylikdüzü escort Güngören escort İstiklal escort Kadıköy escort Sultanbeyli escort Üsküdar escort Avsallar escort Mahmutlar escort Oba escort Mecidiyeköy escort Ölüdeniz escort Güllük escort Kültür escort Ataşehir escort Avcılar escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Adapazarı escort Yalıkavak escort güvenilir casino siteleri Yalova escort Muğla escort Aydın escort Çanakkale escort Balıkesir escort Tekirdağ escort Manisa escort Trabzon escort Kahramanmaraşescort Kütahya escort Osmaniye escort Sivas escort Tokat escort Çorum escort Yozgat escort Isparta escort Elazığ escort Ordu escort Edirne escort Erzincan escort Zonguldak escort Rize escort Uşak escort Kırşehir escort Erzurum escort Giresun escort Amasya escort Sinop escort Niğde escort Bolu escort Karaman escort Kırıkkale escort Bayburt escort Ardahan escort Gümüşhane escort Artvin escort Çankırı escort Bartın escort Sinop escort Bilecik escort Karabük escort Burdur escort Nevşehir escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kastamonu escort Düzce escort Aksaray escort Adıyaman escort Afyon escort Arnavutköy escort Bebek escort Beşiktaş escort Beykoz escort Beyoğlu escort Büyükçekmece escort Çatalca escort Çekmeköy escort Eyüpsultan escort Kağıthane escort Sancaktepe escort Sarıyer escort Şile escort Silivri escort Şişli escort Taksim escort Zeytinburnu escort Aliağa escort Balçova escort Bayındır escort Bayraklı escort Bergama escort Beydağ escort Bornova escort Buca escort Çeşme escort Çiğli escort Karşıyaka escort Fehiye escort Marmaris escort Gaziemir escort Dikili escort Menderes escort Menemen escort Torbalı escort Atakum escort Çerkezköy escort Yenişehir escort Bodrum escort Toroslar escort Tarsus escort Silifke escort Mezitli escort Erdemli escort Anamur escort Akdeniz escort Melikgazi escort Elbistan escort Lüleburgaz escort İzmit escort İlkadım escort Çorlu escort Battalgazi escort Yeşilyurt escort Milas escort Ceyhan escort Çukurova escort Kozan escort Sarıçam escort Seyhan escort Emirdağ escort Sandıklı escort Merzifon escort Suluova escort Taşova escort Altındağ escort Batıkent escort Çankaya escort Çubuk escort Etimesgut escort Haymana escort Kahramankazan escort Keçiören escort Kızılcahamam escort Mamak escort Polatlı escort Pursaklar escort Sincan escort Ulus escort Yenimahalle escort Aksu escort Alanya escort Belek escort Demre escort Döşemealtı escort Elmalı escort Finike escort Gazipaşa escort Kaş escort Kemer escort Kepez escort Konyaaltı escort Korkuteli escort Kumluca escort Lara escort Manavgat escort Muratpaşa escort Serik escort Side escort Didim escort Efeler escort Nazilli escort Söke escort Altıeylül escort Ayvalık escort Bandırma escort Bigadiç escort Burhaniye escort Dursunbey escort Edremit escort Erdek escort Gömeç escort Gönen escort Havran escort İvrindi escort Karesi escort Kepsut escort Susurluk escort Büyükorhan escort Gemlik escort Görükle escort Gürsu escort Harmancık escort İnegöl escort İznik escort Karacabeyescort Kestel escort Mudanya escort Mustafakemalpaşa escort Nilüfer escort Orhangazi escort Osmangazi escort Yıldırım escort Biga escort Çan escort Gelibolu escort Karahayıt escort Merkezefendi escort Pamukkale escort Keşan escort Aziziye escort Palandöken escort Yakutiye escort Odunpazarı escort Tepebaşı escort Araban escort İslahiye escort Karkamış escort Nizip escort Nurdağı escort Oğuzeli escort Şahinbeyescort Şehitkamil escort Yavuzeli escort Bulancak escort Espiye escort Görele escort Altınözü escort Arsuz escort Antakya escort Defne escort Dörtyol escort Erzin escort Hassa escort İskenderun escort Kırıkhan escort Kumlu escort Payas escort Reyhanlı escort Samandağ escort Eğirdir escort Yalvaç escort Foça escort Karabağlar escort Kemalpaşa escort Kiraz escort Kınık escort Konak escort Narlıdere escort Ödemiş escort Tire escort Urla escort Safranbolu escort Akhisar escort Alaşehir escort Kırkağaç escort Salihli escort Sarıgöl escort Şehzadeler escort Soma escort Turgutlu escort Yunusemre escort Akkışla escort Bünyan escort Develi escort Kocasinan escort Talas escort Yahyalı escort Gazimusağa escort Girne escort İskele escort Lefke escort Lefkoşa escort Başiskele escort Çayırova escort Darıca escort Afşin escort Dulkadiroğlu escort Göksun escort Onikişubat escort Türkoğlu escort Kızıltepe escort Mut escort Dalaman escort Gümbet escort Datça escort Kavaklıdere escort Köyceğiz escort Menteşe escort Turgutreis escort Ula escort Yatağan escort Fatsa escort Altınordu escort Ünye escort Düziçi escort Kadirli escort Ardeşen escort Akyazı escort Arifiye escort Erenler escort Geyve escort Hendek escort Karasu escort Kaynarca escort Sapanca escort Derince escort Dilovası escort Gebze escort Gölcük escort Kandıra escort Karamürsel escort Kartepe escort Körfez escort Akşehir escort Beyşehir escort Bosna escort Ereğli escort Karapınar escort Meram escort Selçuklu escort Gediz escort Simav escort Tavşanlı escort Doğanşehir escort Bafra escort Çarşamba escort Boyabat escort Kapaklı escort Süleymanpaşa escort Erbaa escort Niksar escort Turhal escort Akçaabat escort Of escort Ortahisar escort Yomra escort Armutlu escort Çiftlikköy escort Çınarcık escort Akdağmadeni escort Boğazlıyan escort Sarıyaka escort Sorgun escort Alaplı escort Çaycuma escort Devrek escort Ereğli escort Kilimli escort Kozlu escort