DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

ALDATMAK VE ALDANMAK

Yayınlanma Tarihi :
ALDATMAK VE ALDANMAK

Halim Kaya

Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı Hoca Karadenizli bir ilahiyatçıdır. Onu Doğu Karadeniz şivesiyle konuşurken hatırlıyorum. Önceki yıllarda onu televizyonların dini konuları ele alan programlarında sık sık görürdük. Ya da televizyoncular onun görüşlerine de başvurmak zorunda kalır, sorulan veya sorulacak sorulara cevap versin diye de sık sık televizyonlara çıkarmak zorunda kalırlardı. Ne oldu kimin tavuğuna kış dedi anlayamadım, Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı’nın televizyonlara çıkartılması bıçak gibi kesildi.

Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı’nın yazdığı “Aldatmak ve Aldanmak” adlı kitap Düşün Yayıncılık tarafından Aralık 2023 tarihinde 512 sayfa olarak yayınlanmıştır. Kitap “Önsöz” ve “Giriş” bölümlerinden sonra dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölümün Başlığı “İnsanın Kendini Aldatması” olarak isimlendirilmiş, bu başlık altında on yedi konu ele alınmıştır. Bu konular: Şirk, Kendine Zulmederek, İnkâr, Nifak, Körlük, İhanet, İyilikten Önce Kötülüğe Koşmak, Gizlemek-Satmak, Dost ve Düşmanını Bilememe, Zan/Sanı, Öğüde Yüz Çevirmek, Nankörlük, Allah’ın Bildiği Şeyleri Gizlemek, Sapıtarak, Nefsinin Aldatması, Tuzak Kurmak’tan oluşmaktadır. İkinci Bölüm başlığının adı “İnsanın İnsanı Aldatması”dır. İkinci bölümde de on üç konu ele alınmıştır. Ele alınan konular: Allah’a İftira Atarak, Siyasilerin Halkı Aldatması, Döndürülerek, Zalimler Zalimleri Aldatır, Münafıklar Aldatırlar, Bazı Kitap Ehli Müminleri Aldatabilirler, Kâfirlerin Aldatması, Ticaret Yolu İle Aldatma, Verdiği Sözde Durmamak Aldatmaktır, Cinsellik Açısından Aldatma, Çağırarak Aldatmak, Yalan Yere Allah’ı Şahit Göstererek, İftira Atarak Halkı Aldatmak’tır. Üçüncü Bölüm “Şeytanı Aldatması” başlığını taşımaktadır ve bu bölümde de on beş konu ele alınmıştır: Vesvese Vererek, Kendine Kul Yaparak, Pay Alarak Aldatır, Köklerinden Kopararak, Haram Yedirtip Kendine Tabi Kılarak, Sahte Ümitlerle Sürükler, Allah ile Aldatarak, Davranışı Süsleyerek Aldatır, Ayağını Kaydırarak, Çağırarak ve Vâdederek, Ayartarak Aldatır, İnsanı Şeytanı Dost Edinir; O da Onu Aldatır, Korkutarak Aldatır, Takip Edip Aldatır. Dördüncü Bölüm “Dünya Hayatının Aldatması” adlı başlık altında altı konunun ele alınmasıyla oluşmuştur. Bu konular: Dinini Oyun ve Eğlence Edineni, Allah’ın Ayetlerini Alaya Almak, Allah’ın Vaadinin Hak Olduğuna İnanmamak, Dünya Hayatını Tercih Etmemek, Dünyayı Ebedi Görmesi, Dünya hayatının Süsüne Aldanırsın konularından ibarettir. Ayrıca “Sonuç” bölümü yer almaktadır.

Tam Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı bildiğim ilahiyatçı kimliğinden dolayı Kur’an-ı Kerimdeki Ayetlerde geçen aldatmak ve aldanmak ile ilgili kavramları almış kitabını yazmıştır diyecektim ki baktım “Giriş” bölümünde; hade’a, ğarra, sihir, istehaffe, sarafe, ifk, fitne, bahs, sade, zulüm, dığn, ğamra, mekr gibi bazı kelimelerin manasını açıklamakta ve bu kelimelerin çeşitli hal ve durumlarda aldatmak ve aldanmak manalarına geldiğini izah etmektedir (S.8-14).

Aldatma ve aldanma çeşitlerinin başına, ilk sırasına, Şirki koyan Bayraktar Bayraklı Hoca şirkin çeşitleri olarak: Büyük insanlara veya peygamberlere tapanlar; para ve mevkiye tapanlar, nefsine tapanlar, ideolojisine tapanlar, putlara veya hayvanlara tapanları saymaktadır. Şirki de “tek olan Allah’a çağrıldığında, çağrıyı inkâr eden ve ardından şirke iman eden insan veya insanlar” (S.17) olarak tarif ettikten sonra insanların kendini “Bizi Allah’a yaklaştırsın diye onlara tapıyoruz” (S.18) diyerek kendini aldattığını yani aldandığını ifade ediyor. Ancak bu aldanmanın neticesi o iman edilen şeyler ahrette Allah’tan başka yaratıcı olmayacağı için “onlar bırakıp gittiler” (Ahkaf, 27-28) (S.19) gereği gitmek zorunda kaldıkları zaman aldanmanın peşi sıra aldatılmış oluyorlar. Bayraktar Bayraklı Hoca Allah’ın böyle aldatılıp aldanan ve böylece şirk koşan bu insanları hem yalancı hem de kâfir olarak değerlendirdiğini savunmaktadır.

Hz. Âdem’in A’raf 23’de “Biz kendimize zulmettik” (S.43) ifadesinden yola çıkarak insanın kendi kendine zulmetmesinin de aldatmak olduğun “kendine zulmeden insan kendini aldatmış oluyor” (S.43) şeklinde yorumlayan Bayraktar Bayraklı hoca ayrıca “Hz. Âdem kendini aldatmasaydı, bunu hazırlamasaydı şeytan onu aldatamazdı.” (S.43) diyerek kendine zulüm ederek aldatmanın insanın Allah’ın çağırmasına değil de şeytanın çağırmasına gitmesi şeklinde olduğunu ve dolayısıyla da insanın şeytandan şikâyetçi olamayacağını ifade eder. İnsanlar kendi tercihleriyle işledikleri işler dolayısıyla kendilerine zulmettiklerini ve “Şirk koşarak kendilerine zulmettikleri” şeklinde ifade etmiştir. “Böylece kendilerine zulmederek, kendilerini aldatmış oldular. Kendin aldatmayan kendine zulmetmez; kendine zulmetmek, baskıdan değil tamamen kendini aldatmaktan kaynaklanmaktadır.” (S.44)

Bayraktar Bayraklı kendine zulmederek aldanmanın işleniş şeklinin “Genelde zalimlerin, yaptıkları zulümden, işledikleri suç ve günahlardan Allah’ın habersiz olduğunu sanmaları, kendilerini aldatmalarıdır. Üçüncü şahıslar da, zalimlerin başına bela gelmiyor diye, ‘Yüce Allah’ın onlardan haberi yok mu?’ diye sanıya kapılmaktadır ki, bu da onlar için bir aldanmadır. Bu yanlış sanının, anlayışın getirdiği aldanma, Allah ile kullarının arasını koparmaktadır.” (S:47) biçimde olduğunu ve insanlarını bu surette kendilerini aldattıklarını ifade etmektedir.

Aldanmanın başka bir yolu da “İnkâr” (S.49) ederek aldanmadır ki “Çeşitli şekillerde inkâr eden kişiler, aslında kendilerini aldatmaktadır. Çünkü inkârlarının neticesi kendilerine dönmektedir.” (S.49) Yüce Allah Mülk Suresi 20.ayette “Rahman’a karşı size yardım edebilecek askerleriniz kimlerdir? Kâfirler ancak derin bir yanılgı/aldanma i.indedirler.” ayeti celilesi ile kâfirlerin inkâr ederek kendilerini aldattıklarını ortaya koymaktadır. Bu aldanışın sebebi de Allah’ın inkâr ederken O’na karşı kendilerine yardımcı olabilecek hiçbir gücün olmamsıdır yanılgılarının ve aldanmalarının sebebi. Kâfirlerin yöneldikleri her şey Allah’ın yarattığı bir mahlûktur ve bu mahlûklar yaradanına karşı acz içindedirler. “Kâfir kendini aldatınca, aldanan bir psikoloji ile Allah’ın mucizelerine/ayetlerine bakınca, onları sihir olarak, yani aldatıcı olarak görmektedir. Bu psikoloji bütün kâfirlerde vardır, ama bunların en büyük örneğini Yüce Allah Kur’an’da Firavun ile vermektedir.” (S.54)

Bayraktar Bayraklı her ne kadar kitabın başında isimler vererek aldatma ve aldanmanın çeşitlerini saymaktadır ancak bunların açıklaması hep birbirine benzer şekilde yapmakta ve aralarındaki farkları belirginleştirememektedir.

Bayraktar Bayraklı Hoca “Nifak” ve “Münafık” (S.66) da aldanma ve aldatmanın bir çeşidi olarak görmektedir. “İkili oynayan, sözü ile gönlü birbirini tutmayan, söz ile davranışları birbirine uymayan münafıklar, kendi kendilerini aldatırlar.” (S.66) Bayraktar Bayraklı Hocaya göre münafıklar kendileri aldanıp aldatıldıkları gibi Yüce Allah’ı da kandırmaya aldatmaya çalışırlar. Allah’ı aldatamayacakları içinde kendi kendilerini aldatmaktadırlar. (S.66) Aldatmayı ilk şeytan denediği halde Allah’ı aldatmayı denememişti ancak münafıklar Allah’ı da aldatmaya, kandırmaya çalışırlar (S.67). Münafık başkalarını kandırdığını zannederek kendini kandırır ve aldatır.

Körlük” adını verdiği kandırma şeklinin adlarını “bilgisizlik, cehalet, yanlış tercih” (S.70) de olabileceğini söyleyen Bayraktar Bayraklı Hoca İmanın bilgi üzerine bina edilmesi gerektiğini savunmaktadır. “Biyolojik körlük değil de, manevi körlük insanı yanıltır; yanıltma da insanın aldanmasına sebep olur. Hakikati göremeyen kişi, yolu göremeyen köre benzer. Diğer insanlar onu aldatıp başka yollara götürür, ama o nerede olduğunu göremez.” (S.71)

İhanet”i (S.80) kendine ve başkalarına yapıla ihanet olarak ikiye ayıran Bayraktar Bayraklı Hoca, ayetlerden hareketle kamu malını çalmayı, kendisine bırakılan emanetleri muhafaza etmemek ve doğru-iyi bir şekilde yönetmemek de kendine ihanet olarak kabul edilmiş ve bu kişilerin ahrette aldanmış olarak geleceklerini bu ihanetlerinin bedelini ödeyeceklerini ifade eder. Burada insan Allah’ın gizli saklı her şeyi bildiğini ve gördüğünü düşünerek iyiden doğrudan yana hareket etmesi gerektiği aksi takdirde Allah’ı da aldatmaya çalışmış olacağı üzerinde durulur. İnsanın “yaptığı yanlışı ‘doğru yaptım’ diye görmesi, başka bir ifadeyle, ‘doğruyu yapıyorum’ diye yanlışı yapması, kendi kendini aldatmadır. Bu durum aynı zamanda kendi kendine bir ihanettir.” (S.80)

Taklit”i (S.82) “ipi boynuna dolayan” insan manasından hareketle “taklit eden insan, taklit ettiği kimselerin görüşünü, düşüncesini, anlayışını, hayat tarzını, inancını kendi boynuna dolamak” (S.82) olarak tarif eden Bayraktar Bayraklı Hoca “Aklını kullanamayan, doğru düşünemeyen, doğru yolu bulamayan, atalarını taklit eden ve Allah’ın indirdiğine uymayı reddeden, böylece de toplum hayatını cehenneme çeviren insanlar, taklidin pençesinde can vermekte ve derinden aldanmaktadırlar.” (S.85) ifadelerinde arz ettiği gibi insanın aldanmasının farklı bir çeşidi olarak görmektedir.

Aldatmak ve Aldanmanın çeşitlerinden biri olan “İyilikten Önce Kötülüğe Koşmak” (S.89) hususunu Bayraktar Bayraklı Hoca “kötülük şeytan tarafından sahte olarak süslendiği için, cahillerin dikkatini çeken bir cazibeye sahiptir. İnsanlar bu psikolojik anlayış nedeniyle iyiyi bir tarafa iter, kötünün peşinden koşar. İyinin yüceliklerine tırmanmak ona zor gelir. Kötü, çukur olduğu için, oraya atlamak ona daha kolay gelir.” (S.91) şeklinde izah etmektedir. Kötü caziptir ve nefse hoş gelir, nefis onu yaparken zorlanmaz, kolay geldiği için de kötülükleri artırarak işler. İnsanın kendini aldanması “tevhid inancına karşı şirki savunmak ve bunun için kavga etmek, kötüye koşmak ve bu uğurda çalışmak aldanmaktır. Ama bu aldanma, kendi kendine aldanmaktır. İlk önce kötünün tarafı olmakla kendin aldatıyor, daha sonra da kötüye koşup onu savunmakla kendini aldatmaktadır.” (S.94-95)

Gizlemek ve Satmak” (S.99) yoluyla aldanma ve aldatmayı bir tüccarın yüksek fiyattan aldığı mali düşük fiyata satması halinde iflas edeceği gibi “Değerli olanı verip değersiz olanı alanlar, kendilerini aldatmış olurlar.”(S.99) diyerek açıklayan bayraktar Bayraklı Hoca manevi ticaret dediği Allah’ı bilip tanıdıktan sonra onu inkâr edecek, onun vahyettiği doğruları gizleyecek ya da bir kısmını saklayacak olanların manevi olarak iflas etmiş olacaklarını, doğrudan ayrılarak sapıklığa, yanlışa düşeceklerini, değersiz olana yönelmiş olacaklarını anlatmaktadır.

Bayraktar bayraklı Hoca genel olarak toplumdan sapanları aldananlar ve aldatanları ele alırken pek isim vermez sadece işlenen fiili ifade eder ancak hemen hemen her aldanma ve aldatma şeklini açıklayıp izah ederken siyasilerden aldanma ve aldatma“Ülkeyi iyi yönetemediği için insanların çektiği yoksulluğu, açlığı Allah’ın imtihanı olarak görmek buna benzer. Yanlış ekonomik uygulamaların faturasını Allah’a çıkarırlar.” (S.100) şeklinde örnekler vermektedir. Bu da siyasilerin toplumun önüne düşen önderler olarak onları azgınlaştıran, doğru yoldan tevhid yolundan çeviren kişiler olmaları dolayısıyla olsa gerektir.

Siyasi örnekler verdiği gibi eğitim meselesine de değinmektedir. “hayvanlarla konuşmak anlamsız olduğu gibi, bu insanları eğitime tutmak da anlamsızdır. Bu ayet, herkesin eğitilebileceğinden hareket eden eğitimcilere, eğitilmeyecek insanların olabileceği gerçeğini de öğretmektedir. Bu insanlar eğitilemez, beynini ve basiretini kullanacak hale getirilemez; sadece hayvanlar gibi ehlileştirilebilirler.” (S.87) ve “Onun içindir ki eğitim, topluma dost ve düşmanı tanıtmakla yükümlüdür.” (S.107) de olduğu gibi aldanma ve aldatma çeşitlerini eğitim açısından da izah edip açıklamaktadır.

Allah’ın ayetlerle açıkladığı yasaklara uymayan, kâfirce işler yapanları düşman bilip Allah’ı bilen, inanan ve onun buyruklarını yerine getiren müminleri de kendi aralarında birlik olmaya çağıran eğer birlik olmazsa Allah düşmanlarını ve dolayısıyla da inananların düşmanları olan kâfirlerin tarafına geçmiş onlardan olmuş olacağını söyleyen Bayraktar Bayraklı Hoca Bu aldanış şekline “Dost ve Düşmanını bilemem” (S.108) demektedir. Allah’a ve gönderdiği peygambere inanan ve buyruklarını yapanlar Allah ve Resulünün dost, inkâr edenler ise düşmanıdır. Allah onlarca ayette bu düşmanların çeşitlerini ve düşman oluşlarının sebeplerini sıralayarak bizi uyarmıştır. “Kâfirlerin birbirinin dostu olduğu gibi, mü’minler de birbirinin dostu olmalıdır. Birbirinin dostu olmayan mü’minler, kendilerini aldatmaktadırlar. Aldatan ya da aldanan kimse, dostunu bilmeyip, düşmanını dost edime hatasına düşer.” (S.109)

Zan/Sanı” (S.124) bilgiye ve vahye dayalı bir inanca dayanmayan kanaattir. İnsan bilgisi olmadığı bir konuda ya da inanmadığı bir hususta zanna dayanarak konuşur. İşte bu zan/sanı ile yapılan bu değerlendirmeler insanın aldanması,  kendisini aldatmasıdır. “Bilginin olmadığı yerde zan kendini gösterir. Zanda ise hakikatten bir kırıntı yoktur. Gelecek hakkında bir öngörüde bulunabilmek için bazı veriler elimizde olmalıdır. Bu verileri de bilgi sağlayacaktır.” (S.130) Kısaca Bayraktar Bayraklı Hoca’ya göre “Zan peşine koşan ve yalan söyleyen kimseler, insanları aldatıp yoldan çıkarabilirler. Bu kimseler, hakikate doğru akan nehrin önünü tıkayıp engelleyebilirler.” (S.136)

Öğüde Yüz Çevirmek” (S.136) bahsinde öğüdün Kur’an ya da Hz. Âdem’den Hz. Muhammet (s.a) kadar bütün peygamberlerin getirmiş olduğu din olarak yorumlayan Bayraktar Bayraklı Hoca ‘Yüz Çevirme’nin de iki şekilde olduğunu birincisinin Kur’an’a inanmamak olduğunu, Yahudilerin ve Hristiyanların Kur’an’dan haberdar oldukları halde Kur’ana inanmayarak ona yüz çevirdiğini, ikincisinin de kendini Müslüman kabul ettiği halde Kur’an’ın emir ve yasaklarına uymamak, hayatına tatbik etmeyenler olarak ifade etmektedir. Müslüman olanlardan alimlerin Kur’andan yüz çevirmesini de bir mesele olunca “Her şey Kur’an’da olu mu?”diyerek Kur’an’a bakmayıp diğer insanların yazdıkları kitaplara bakarak cevap verdikleri için Kur’an’a yüz çevirmiş oldukları şeklinde izah ederek ifade etmektedir (S.145). “Allah’ın öğüdüne sırtını dönenler, Allah yokmuş gibi davranmaktadırlar.” (S.149) Akıl ve bilimin bile bir yaratıcının olduğu sonucunu çıkardığı bir düzlemde aklını kullanmayan insanoğlunun Allah yokmuş gibi davranması körlüktür, hata nankörlüktür.

Nankörlük” (S.149) eskilerin küfra-ı nimet dedikleri sıkıntıdayken Allah’ı hatırlayıp dua eden, sıkıntıyı kendinden gidermesini isteyen insanın nimete kavuşunca bunu kendi çabasının sonucu olduğunu ileri sürerek Allah’a şükretmekten kaçınması, Allah’ı hiç hatırlamamsıdır. Bayraktar Bayraklı bu kişileri “Kur’an’ı, yani İslam’ı, yani ilahi vahyi tanırlar. Ama inkâr ettikleri için nankör haline gelirler. Demek ki bile bile, bildiği şeyi inkâr eden kişi, kendini aldatmaktadır. Bu tek bir kişi değil de, bir toplum veya kişiler de olabilir.  Biliyor, tanıyor ama bilmesinin gereğini yerine getirmeyip inkâr ediyor. Bu da tarifi mümkün olmayan bir aldanma şekli olmaktadır. Kendilerini aldatan bu insanlar, derininden gelmektedirler.” (S.156) şejklinde tarif etmektedir.

Allah’ın Bildiği Şeyleri Gizlemek” (S.156) başlığına bakarak ‘Acaba Allah bazı şeyleri bilmiyor mu?’ ya da ‘Allahın bilmediği şeyler de mi var?’ gibi bir soru aklınıza takılmasın buradaki ‘Bildiği şeyler’den kasıt ‘Allah’ın her şeyi bildiği’dir. Sadece Türkçe söyleniş olarak insanların gizli zannettikleri bazı bilgilerin de Allah tarafından bilindiğini anlatmak istemektedir. Yani bazı insanların çoğunluktan gizlediklerini sanki Allah bilmiyor gibi düşünmelerinden kaynaklanan bir gizliyi bilmemektir. İşte bu durumu Bayraktar Bayraklı Hoca “Birçok davranışımız insanların gözü önünde yapmayız, yapamayız. Ama o davranışları insanların olmadığı yerdeysek yaparız. Sanki Allah yanımızda yokmuş gibi davranırız. Allah bizi görmüyor, bizi duymuyor, bizi murakabe, yani gözetim altında tutmuyor zannına göre davranırız.” (S.158) şeklinde izah ediyor.

Sapıtarak” (S.163) “İnsanlar aldanarak sapıtırlar, sapıtarak aldanırlar” (S.163) şeklinde formüle ettiği sapıtarak aldatma ve aldanma filini “insan doğruyu ve sapıklığı kendisi seçer; bu seçeneğinde özgürdür. Onun için, kendini aldatmasında da özgürdür. Sapıklığı seçen kişi,  kendi kendini kandırarak sapıtmış olmaktadır. Başka bir ifadeyle sapıtarak kendini kandırmaktadır.” (S.171-172) şeklinde izah etmekte ve “İnkâr ile imanı değişmenin adı sapıtma, sapıtmanın adı da aldanmadır.” (S.172) ifadesiyle de iman etmişken inkâra düşmeyi sapıklık olarak gördüğünü ilan etmektedir.

Aldatmak ve Aldanmak”ın bir başka şeklin de “Nefsinin Aldatması” (S.173) olarak gören Bayraktar Bayraklı Hoca “İnsan kendi içinde, psikolojik yapısında bir nefis ve onun içinde de hevâ yani iğreti arzular taşı”dığını (S.173) aldanmanın da “Nefsini, hevâsını eğitemeyen, kontrol altına alamayan, disipline edemeyenler[in], onların çeşitli şekilde etkisinde kala”rak (S.173) gerçekleştiğini, nefsin bu aldatıcı unsurlarından birisinin de “kıskançlık” olduğunu ifade etmektedir.

Bayraktar Bayraklı Hoca, kitabın birinci bölümü olan “İnsanın Kendini Aldatması” başlığı altında ele aldığı “Aldatmak ve Aldanmak” fiillerinden sonuncusu olan “Tuzak Kurmak” (S.180) hususunu “Bir kişinin bir kişiye, bir kişinin bir gruba, bir grubun bir gruba veya bir kişiye, bir toplumun bir topluma veya bir toplumlar grubunun bir toplumlar grubuna haksız yere kurdukları kötü tuzaklar, aslında kendilerini aldatmalarıdır. Kurdukları bu kötü tuzaklar kendilerine dönecek, kendileri o tuzağa düşeceklerdir.” (S.180) şeklinde açıklamaktadır. Buna da Hz. Musa ile Firavun arasındaki mücadeleden örnekler vermektedir.

Kitabın ikinci bölümü “İnsanın İnsanı Aldatması” başlığını taşımaktadır. Bu Başlık altında incelenen ilk konu da Bayraktar Bayraklı Hoca tarafından “Allah’a İftira Atmak” (S.195) olarak isimlendirilmiştir. Önce ‘Allah’a nasıl iftira atılır?’ sorunun cevabı aranmış ve geçmiş ümmetlerden hareketle Kur’an’da anlatılan kısa ve hükümlerden yola çıkarak ortaya konulmuştur. Aldatanların ‘din adına konuşanlar ve fetva verenler’ olduğu tespitini yapmaktadır. “Bir insanın başka bir insanı aldatmasının en tehlikeli ve en kötüsü, din konusunda Allah’a iftira atarak fetva verip, fikir beyan edip, karşısındaki insanları aldatmaktır.” (S.195) diyen Bayraktar Bayraklı Hoca aldatmanın da Allah’ı hakem kılmamak yoluyla gerçekleştiğini, verilen fetvalarını Allah’a yani Kur’an’a onaylatmamakla gerçekleştiğini dile getirmektedir. Allah’ın tek olduğunu ve dolayısıyla da dinin de tek olduğunu Allah’tan başka kimsenin ve özellikle de beşerin din koyamayacağını, beşerin kanun yapmasını din zannetmememiz gerektiğini söyler. Aldatmanın bir başka şeklini de beşeri kanun ve yasalar yapılmasıyla gerçekleştiğini “Bir beşerin görüşünü dini alana sokup, ‘bu, dinin hükmü yasasıdır’ diye ona değer biçmek şirke girmektir.” (S.205) cümleleriyle ortaya koyan Bayraktar Bayraklı Hoca “İslam âlimleri ve din görevlilerinin, dindeki ilahi alan ile beşeri alanı ayırmaları gerekiyor.” (S.205) diyerek İslam âlimleri ve din adamlarını uyarıyor. Ve “Beşeri alanı dine sokmak, beşeri görüşleri veya fetvaları dini fetva imiş gibi sunmak, cezayı gerekli kılan, şirkin bulaştığı bir davranıştır.” (S.205) ifadeleriyle de tehlikenin nasıl cereyan ettiğini işaret ediyor.

İnsanın İnsanı Aldatması bölümünün aldanma ve aldatma çeşitlerinin ikincisi ola “Siyasilerin Halkı Aldatması” (S.223) daha çok Firavun ve Hz. Musa üzerinde anlatılan olaylar ile o günün bir nevi siyasisi ve kanun yapıcısı olması dolayısıyla Firavun’un Mısır halkını kandırmalarını ele almakta ve günümüz insanlarının siyasi parti liderleri tarafından kandırılmalarını, güçlü devletlerin zayıf devlet siyasetçilerini ve bunların aracılığıyla da halkını kandırmalarını, siyasetçilerin siyasetçileri, siyasetçiklerin millet kandırma yolları ve kandırılan milletin halleri 35 sayfa boyunca ayetler ışığında açıklanmış, günümüz siyaset cemaat ve din adamı kandırmalarından örnekler verilmiş, aklı kullanarak ilim yapılması tavsiye edilerek, ilim kandırılmaların önüne geçecek yegâne yol olarak gösterilmiştir. Kananların ve kandıranların ahretteki halleri de birbirlerine sorumluluk yüklemleri ve terk etmeleri anlatılarak ayrıca etraflıca ele alınmıştır.

Döndürülerek” (S.258) döndürülmek “yörüngesi olmayanların, tevhid inancından şirke doğru ise, biz buna döndürülme ve aldatılma diyoruz” diyen Bayraktar Bayraklı Hoca  “Yörünge” kelimesini de gezegenlerin uzayda takip edilen yol olarak tarif ederek insanoğlunun da bir imandan sonra küfre geri dönmesini döndürülme, yörüngeden çıkmak olarak izah etmektedir. “Doğrudan, iyiden, güzelden, haktan, kötüye, yanlışa, çirkine, bâtıla doğru olan değişime ‘aldatılma, döndürülme’ diyoruz.” (S.264) diyerek döndürülerek aldatılmayı ve aldanmayı ortaya koymnaktadır.

Aldanmak ve Aldatmanın ‘İnsanın İnsanı Aldatması’ başlığı altında ele alınana dördüncü başlık olan “Zalimler Zalimleri Aldatır” (S.264) da geçen “zalim” kelimesini “müşrik” manasında ele almasından asıl zalim hakkı tanımayarak önce kendisine daha sonra da çevresine başka insanlara zulmeden insan demektir. “Müşrikler, yani zalimler birbirlerine yalan vaatlerde bulunup birbirlerini kandırırlar. Müşrikler başka varlıkları Allah’a ortak ettikleri için, Allah’ın tekliğini gasp etmektedirler.” (S.264-265) Bayraktar Bayraklı Hoca siyasileri de başkalarına zulmedenler arasında sayarak insanları kandıran zalimler olarak görmektedir.

Bayraktar Bayraklı Hoca daha önce münafıkların kendilerini aldatmasını ele almıştı “Münafıklar Aldatırlar” (S.268) başlığı altından münafıkların başkalarını aldatmalarını ele almaktadır.  Münafıkların çevreye yalan kötü haber yaymak suretiyle insanları aldattıklarını toplumda deprem etkisi yapacak panik uyandıracak, düzenlerini bozacak etki uyandırmaya çalıştıklarını ifade etmektedir. Bir nevi toplumu yalan haberlerle galeyana getirip kargaşa çıkarmak ve itaat ve düzeni bozmak istemektedirler.

Bayraktar Bayraklı Hoca “Bazı Kitap Ehli, Müminleri Aldatabilirler” (S.277) başlığında ise farklı üç aldatma şeklini ele almıştır. Bunlardan birincisi Yahudi, Hristiyan ve Sabiler arasından bir grubun Müslümanları kandırıp aldatacağı, imandan sonra küfre döndürmeye çalışacağı anlatılmakta, ikincisinde ise Yahudi ve Hristiyanların Müslümanların imandan sonra küfre dönmeleri için çalıştıkları, Yahudi ve Hristiyanların Müslümanları kendi dinlerine döndürmeye çalışmadıkları anlatılmak istenmektedir. Birinci aldatma şekli ile ikinci arasındaki fark birinci aldatma şeklindeki aldatmayı yapan Yahudi ve Hristiyanların bu inanca mensup bütün insanlar değil de bir grup Yahudi ve Hristiyandan oluştuğu, ikincisindekilerin Yahudi ve Hristiyanların tamamı olduğudur. Enteresan olan da Yahudi ve Hristiyanların Müslümanları kendi dinlerine çağırmamaları, kâfir olmaya çağırmalarıdır. Üçüncüsü Yahudi ve Hristiyanların Müslümanları kendi dinlerine döndürmek istemeleridir. Yani Yahudi ve Hristiyanlar misyonerlik yoluyla ta Hz. Muhammed zamanından beri Müslümanları kendi dinlerine döndürerek kandırmaya aldatmaya çalışmaktadırlar.

Tam burada Bayraktar Bayraklı Hoca Süleyman Ateş’in Süddî’den yapmış olduğu nakli alarak farklı bir aldatmadan bahsetmektedir. “Yahudiler birbirlerine, ‘Eğer Muhammed’i her getirdiği şeyde yalanlarsanız, sizin cahilleriniz yalancı olduğunuzu anlarlar. Çünkü onun getirdiği şeylerin pek çoğu haktır. Fakat onun getirdiği şeylerin bir kısmını kabul edip, bir kısmını inkâr ederseniz, cahil halk sizin onu yalanlamanızın, inadınızdan dolayı değil, adaletinizden dolayı olduğunu zanneder, böylece de sözlerinizi kabul ederler demişlerdir.” (S.289) Yahudiler doğrunun vahyin bir kısmını inkâr ederek hepsine karşı çıktıklarını söylemekte, tavsiye etmektedirler. Böylece kendi toplumlarını da kandırmaktadırlar.

Bayraktar Bayraklı “Kâfirlerin Aldatması” (S.296) başlığı altında Yahudi ve Hristiyanlardan farklı gördüğü “Kâfirleri” ele almıştır. Dünyada inanç hürriyetini olmadığını ‘bu gün dünyada, üstten görülmeyen ama alttan içten içe devam eden bir inanç mücadelesi vardır.” (S.299) diyerek ortaya koyarak neredeyse herkesin bir birine din dayattığını ifadeye çalışmıştır.  “Dünyada farklı inanca mensup olanlardan, teknolojisi, siyasi etkinliği olan ve güçlü olan toplumlar, Müslüman milletlere inanç yönünden ağır baskılar uygulamakta ve bunları çeşitli uygulamalarla kamufle etmekte, yani örtmektedirler. Müslümanlara imanlarından dolayı yapılan baskılara, teknoloji, kültür, siyasi ve ekonomik kılıflar bulunmakta ve bu mücadele gizlenmeye çalışılmaktadır. Çeşitli ambargolar ve bahanelerle İslam ülkelerini yıldırmaya çalışmakta, ekmeğe muhtaç hale getirerek inançlarını değiştirmeye gayretine götürmekte ve planlarını bu gayeye göre yapmaktadırlar. Onların inancına, hayat tarzına uyanlara cazip makamlar, hayat tarzı ve ödüller sunmaktadırlar.” (S.299)  Bayraktar Bayraklının ayrı bir başlık olarak ele alması dolayısıyla “Kâfirler”i Yahudi ve Hristiyanlardan ayrı gördüğünü düşündüğümüz halde bu cümlelerde anlattığı işleri bu Müslümanlara reva gören İslam gayrisi milletler arasında Yahudi ve Hristiyanlar başı çekmektedirler. Bu baskının Hz. Peygamber zamanında daha dar çerçevede mahalli kaldığını söyleyen Bayraktar Bayraklı şimdi çeşitlenmiş olan baskıların uzaklardan yapıldığını söylemektedir. “Kitle haberleşme vasıtaları, basın ve televizyonlar bu işin hem reklam boyutunu, hem değişimi gerçekleştirecek kültür boyutunu işlerken, ekonomik faaliyetler de temel ihtiyaçları istismar etmektedir. İşin içine siyasi oluşumlar da karışınca, müminler, geçmişten çok daha çetin bir imtihan içine girmektedirler.” (S.299) Bayraktar Bayraklı ayrıca günümüzde öyle bir duruma düşürmüşler ki kendileri gelip anlatmak yerine sanki biz onlara koşuyoruz diyor.

Ticaret Yolu İle Aldatma” (S.308) Bayraktar Bayraklı “Aldatmak ve Aldanmak” hususunu bir felsefe etrafında açıklamıştır diyerek bekledim ancak bu konuyu da okuyunca “Aldatmak ve Aldanmak” isminin kitabına iddialı bir isim olarak koymasına rağmen kitapta birbirine bağlı felsefi bir fikir bütünlüğü oluşturamamıştır. Her ne kadar felsefi bir fikir birliği oluşturamasa da Kur’an’daki “Aldatmak ve Aldanmak” manasına gelecek kelimelerini ihtiva ayetlerini alarak tasnif edip yine de böyle bir eser çıkarması başlı başına bir başarıdır. “Ticaret Yolu İle Aldatma”  başlığında “terazide alırken tam alıp satarken eksik tartarak satmak”tan (S.309) hareketle bir öncesinde tam alınıp da daha sonra halka eksik bırakılan, devredilen her ley de aldatma ve aldanma olduğunu açıklamaya çalışmaktadır. Vatan topraklarını aldığından daha az bırakanlardan tutun da dini anlayış ve bilinç olarak kendinden sonraki nesle hurafelerle örtülmüş bilinçsiz ve eksik bir dini anlayış teslim etmeye kadar bütün “Tam alıp eksik verme”ler bu kapsamdadır (S.310).

Verdiği Sözde Durmamak Aldatmaktır” (S.324) Verdiği sözde durmamayı ahde vefasızlık olarak gören Bayraktar Bayraklı Hoca ahde vefa ile iman arasında da bir bağ kurarak sözlerinde durmayanların, antlaşmaları bozanların imanlarında problem olduğunu ifade etmektedir (S.325) Ele aldığı “Allah’a verilen sözden başlayarak, insanın insana, milletlerin milletlere, devletlerin devletlere verdiği söz ve yaptığı antlaşmalar” ve “bunları sağlıklı yürütmek” dolayısıyla konuları bakımından “Sözleşeme ve yapılan antlaşmalar”ın (S.330) insanlar için taşıdığı öneme binaen ilahi vahye konu olduklarını ve ayetlerde “Verdiği Sözde Durmamak” olarak eleştirildiklerinden bahsetmektedir.

Cinsellik Açısından Aldatma” (S.335) İnsanların cinsel uzuvlarına yüklenen neslin devamı gibi görevler dolayısıyla bir araya gelerek ilişkiye girdiklerini meşru olanın ve gayri meşru olanın da olduğunu, meşru olan ilişkinin nikâh vasıtasıyla aileyi kurduğunu ve neslin devamını sağladığını, gayrı meşru yoldan kurulan ilişkilerin cezaya müstahak olduğunu, gayrı meşru ilişkilerde kişilerin Allah’a karşı bir aldatma fiili içinde oldukları gibi birbirlerine karşı ve çevrelerindeki üçüncü şahıslara karşı da bir aldanma ve aldatma fili işledikleri anlatılmaktadır.

Çağırarak Aldatmak” (S.346) Şeytan, Cinlerden olan şeytanlar ile insandan olan şeytanlar vasıtasıyla insanların ataşe ve cehenneme çağrılmasıyla oluşan bir aldanma ve aldatma şeklidir. İnsanlardan olan şeytanlar olarak Firavunları zikretmektedir. “Bu [Firavun] insanlar kötülüğün sembolü olmuşlardır. Onlar, insanları şeytan gibi ateşe, cehenneme çağırmışlar ve çağırmaktadırlar. Hatta onlar, ateşe çağıranların önderleri durumundadırlar. Aslında dünyada insanları ateşe çağıran önderler olmak azaptan, başka bir şey değildir. Günümüzün ve geleceğin zalimleri, hep Firavun’un takipçileri olduklarından, devamlı ateşe çağıracaklardır.” (S.348)

Aldatmak ve Aldanmak” fiillerinden “İnsanın İnsanı Aldatması” kısmındaki on ikinci başlık  “Yalan Yere Allah’ı Şahit Göstererek” (S.365) aldatmadır. Bu aldatmanın da dünya hayatı hakkında etkileyici söz söylemekle olduğunu söyleyen Bayraktar Bayraklı “Dünya hakkında etkileyici, cezp edici, hayrete düşürücü, yani aldatıcı söz söyleyenler, günümüzde felsefeciler ve ideologlardır. Hayatın sadece bu dünya hayatı olduğuna, ahretin olmadığına inanan ve bütün felsefesini bunu üzerine kuran” (S.365) felseficiler insanları ve kendilerini aldatmaktadır. Bayraktar Bayraklı ayrı inanç, kültür ve düşüncelerin temelinde Ahrete iman hususun yattığını düşünmektedir (S.365).

İftira Atarak Halkı Aldatmak” (S.369) “İnsanın İnsanı Aldatması” bölümünün son aldatma şeklidir.  İftira yüze karşı yapıldığı gibi iftira edenin ortalıkta görünmediği bir haber şeklinde yapılır. Yüz yüze yapılan iftiralara Hz. Salih’e uğursuz denmesi ve Hz. İsa’nın doğumu ile ilgili Hz. Meyrem’e yapılan iftira en bilinen iftiradır. Hz. Ayşe validemize de yapılan iftira bu tür bir iftiradır. (S.369-370)

Bayraktar Bayraklı “Aldatmak ve Aldanmak” adlı bu kitabının üçüncü bölümünü “Şeytanın Aldatması” şeklinde adlandırmıştır.  İlk Aldatma olarak da Hz. Âdem’in aldatılmasını ele almış ve iblis’in Hz. Âdem’e secde etmeyip isyankâr olunca Allah’tan kıyamete kadar Ademoğullarını azdırmak, sapıtmak için mühlet aldığını ve “… ‘Onları sapıtmak için, senin doğru yolunun üstüne oturacağım’ dedi.” (A’râf, 16) “Sonra onlara elbette önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çocuklarını şükredenlerden bulamayacaksın.” (A’râf, 17) “İblis: ‘Senin şanına andolsun ki, ihlâslı kulların hariç, onların hepsini azdıracağım,’ dedi.” (Sâd, 82-83) ayetlerdeki gibi davranmaya başlamıştır.

Vesvese Vererek” (S.376) aldatmak “Şeytanın Aldatması” bölümünün Aldatmak ve Aldanmak ilgili ilk başlığıdır.  “Vesvese Vererek” (S.376) aldatmak hususunda toplum tarafından doğru bilinen bir yanlışı da “Halk arasında dolaşan ve bazı oku-yazardan kaynaklanıp gelen anlayışa göre şeytan, Hz. Havva’yı önce etkileyip kandırmış, Havva’da [yasak meyveden] yedikten sonra Âdem’i kandırıp yemesine neden olmuştur Ayetten anlıyoruz ki bu haber yanlıştır ve şeytan ilk önce Hz. Âdem’e vesvese vermiştir.” (S.376) ifadelerindeki gibi düzeltmiştir.

Kendine Kul Yaparak” (S.401) aldatmak ve aldanmaktan maksat şeytana tapanların ona kul olduğu düşüncesinden hareketle söylenmiş ve asıl söylenmek istenen manasıyla “Şeytana Kul Olarak Aldanmak” kastedilmektedir. Şeytana Kul olmak ile şeytanın yaptığı işleri yapmak kastedildiği gibi şeytanı ilah olarak kabul etmek de kastedilmektedir. Şeytanı tanrı olarak kabul edenlere satanist denmektedir. Ancak şeytana uyanlar ile Allah’ın tek doğru yolunu bırakıp şeytanın sapıttırmak için kullandığı fiilleri işleyenler kastedilmektedir.

Şeytan Aldatma ve aldanmalarının üçüncüsü olan “Pay Alarak Aldatır” (S.411) şeytan’ın insandan bir pay edinerek aldatmasıdır. Şeytan isyankâr olup da lanet edilip uzaklaştırılınca kıyamete kadar insanları aldatmak için müsaade istemiş ve Allah’ta “Eşrefi Mahlûkat” olarak yarattığı insanı nasıl olsa aldatamaz düşüncesiyle mühlet vermişti. Şeytan da “kullarından bir pay edineceğim” diyerek pay edinerek saptıracağını beyan etmişti. Bayraktar Bayraklı bu pay almayı “Pay Almak; insanların görüşlerine, mallarına ve evlatlarına ortak olmak anlamına gelmektedir.” Şeklinde açıklamaktadır ve ayetlerde pay almak fiilinin Sapıttırarak, Boş kuruntular vererek, Hayvanların Kulaklarını Keserek (Başlarını kesip nesillerini kurutturarak), Allah’ın Yaratışını Değiştirerek yani Yaratılış fıtratını değiştirerek, hem cins olarak olabileceği gibi hem de imana meyilli yaratılan insanı imandan çıkacak ruhi yapıya dönüştürerek ve tabiat kanunlarını değiştirerek insandan pay almaktadır.

Köklerinden Koparmak” (S.417) Bayraktar Bayraklı “Köklerinden Koparmak” şeklindeki aldanmayı şeytanın Allah’tan insanları yollarından çevirmek için mühlet isterken ve ne surette saptıracağını söylerken kurduğu talep cümlesinde “kökünden koparacağım” diyerek bir ifade kullanmaktadır ki bununla pek azı hariç insanları kontrolüne alacağını ifade etmektedir. İsra 62. Ayette le ahtenikennekökünden koparıp sürükleyeceğim” ifadesini Bayraktar Bayraklı “İblis, insanı Allah’ından, aklından koparıp kötülüklere sürükleyeceğini itiraf etmektedir. İnsanın beyin ve gönül kökleri Allah’a bağlıdır, bu köklerin kesilmesi ile insan, kökleri koparılan bir ağaç gibi yıkılıp kurumaya mahkûm olacaktır. Demek ki İblis, insanı Allah’ından, kendinden, beynin gönlünden kopararak bir kütük haline getireceğini söylemektedir.” (S.419) diyerek açıklamaktadır. Ayrıca bu başlığın aynı zamanda “ortak olarak” da konulabileceğini ifade ettikten sonra şeytanın insanın malını kötü yolda harcatarak malına, insana zina ettirip evlat kazandırarak da evlatlarına ortak olduğunu izah etmektedir.

Haram Yedirtip Kendine Tabi Kılarak” (S.427) başlığı altında şeytanın insanı haram lokma yedirip kendine tabi kılarak aldattığı anlatılmaktadır. Bayraktar Bayraklı bu hususu “İnsanlar helal ve temiz lokma yerlerse şeytana tabi olmazlar. Ama haram lokma yerlerse, haram lokma onları şeytanın peşine takar.” (S.427) şeklinde izah etmektedir.

Şeytan’ın insanı aldatma şekillerinden yedincisi “Sahte Ümitlerle Sürükler” (S.436) sahte ümitler vererek sürüklemesidir. Bayraktar Bayraklı bunu Niagara şelalesi önünde sürüklen bir insana benzetmektedir (S.437).  “Şeytan, ümit edilmememsi gerekeni ümit ettirerek insanı aldatır. İnsanı sahte ümitlerle sürüklerken, ona Allah’ı ve O’nun emirlerini unutturur (S.437). Allah’ı unutanı da Allah unutur. “İnsan Allah’ı unutursa, Allah da ona kendini unutturur. Böylece insan kendini unutmuş olur.” (S.439)

Şeytan’ın aldatmalarından birisini de “Allah İle Aldatmak” (S.440) olarak gören Bayraktar Bayraklı “Şeytan sûretâ Allah tarafından gözükerek insanı aldatır.” (S.440) diyerek aslında Allah tarafından olmadığı halde sahte bir şekilde Allah ile berabermiş gibi yaparak insanları aldattığını ifade etmektedir. Şeytan insanları aldatmak için kuruntuları kullandığı gibi, Dini istismar etmek de Allah’ı istismar etmek olduğundan başka bir tür Allah ile Aldatmaktır. İmanın istismar edilmesiyle de Allah’ın katında bir değer alınamayacağını özellikle ifade etmektedir.

Davranışı Süsleyerek Aldatır” (S.442) insana yaptığı ameli güzel ve doğru gösterir, yeri gelir az amelleri çok ve yeterli gösterir ki insan böylece Allah’a amelle yaklaşmaktan mahrum kalır. “Kötüyü iyi gösterme eylemi olan, süslemek. [Şeytan] ‘onlara süsleyeceğim’ derken, neyi süsleyeceğini söylememektedir. Bunun anlamı, kötünün iyi, yanlışın doğru, çirkinin güzel, erdemsizin erdemli, batılın hak, sahtenin gerçek olarak gösterilmesidir.” (S.442)

Ayağını Kaydırarak” (S.444) aldatmak Hz. Âdem ve Havva annemiz gibi yapmamamız gereken ameli yapmak ya da yapmamız gerekirken farklı bir şey yapmak sonucu bulunulan mevkiden istemeden başka bir mevkiye Allah tarafından gönderilmektir. Allah katında itibar kaybetmek Allah’ın istemediği fiili yapmadan önceki itibara sahip olamamaktır.

Şeytan’ın aldanmak ve aldatmak metotlarından birisi de “Çağırarak ve Vâdederek” (S.446) aldatmaktır. Şeytan ayrıca “Ayartarak Aldatır” (S.452), ve “İnsan Şeytanı Dost Edinir, O da Onu Aldatır” (S.457) “Bu dünyada kimi dost edindin ise, mahşerde onunla beraber olacaksın, denilmektedir” (S. 459) Bu dünyada dost olanlar ahrette birbirinden şikâyetçi olacaklardır. “Mahşerde pişmanlık duyacak olan zalim, kâfir ve müşrik kişiler” (S.460) dir.  Şeytanın onları etkilemiş, onlar da şeytanı dost edinmişlerdir. “Korkutarak aldatır”  (S.462) Şeytanın aldatma yollarından birisi de korkutarak aldatmaktır ki şeytan dostu kâfirler vasıtasıyla insanları korkutur, Allah’ın rahmani korkusundan şeytani korkuyu ayıramayan insan şeytan uyar. Şeytan insanı aldatmak için fakirliği de silah olarak kullanır. Onun fakir düşeceğini ileri sürer, olmadı cimrilikle de kandırır ve ilahi yoldan çevirir. Şeytanın aldatma yollarından on beşincisi ve son aldatma şekli “Takip Edip Azdırır” (S.464) yaratılış fıtratına uygun yaşamayan Allah’ın gönderdiği Peygamberlerin indirdiklerine uymayan insanlar şeytanın takibine takılır ve şeytan zamanla onu azdırır hak yoldan uzaklaştırır, aklı öyle bir işgale uğrar ki artık dönülmeyecek bir çirkefe bulaşır.

Bayraktar Bayraklı’nın “Aldatmak ve Aldanmak” adlı kitabının dördüncü bölümünün başlığını “Dünya Hayatının Aldatması” (S.467) oluşturmaktadır.  Bayraktar Bayraklı “Dünya Hayatının Aldatması” hususunu “İnsanların öldüğünü toprağa konduğunu görürü, yaşar, ama o hayatı ebedi zannederek ona aldanır. Gördüğü ve yaşadığı tecrübe, onu aldanmaktan kurtaramaz, aldanmasına çare olamaz. O, hayatta ebedi kalacakmış gibi büyük bir ihtirasla ona sarılır, onun uğrunda her yanlışı yapar.” (S.470) diyerek açıklamış, insanoğlunun yaşadıklarından bile ders almayacak, doğruyu ve hakikati göremeyecek kadar dünya hayatına dalıp gözü görmez olacak kadar meşgul olduğunu izah etmektedir.

Dünya Hayatının Aldatmalarından birincisi “Dinini Oyun ve Eğlence Edineni” (S.470)dir.  Bayraktar Bayraklı kâfirlerin dinlerinin olmadığını hatırlattıktan sonra “Dinini Oyun ve Eğlence” edinenlerin olduğunu bunların kâfir olmadığını ancak dinleri olan, bir dine inanan bu insanların dinlerini alaya aldıkları, eğlence edindiklerini ifade etmektedir. Dinlerini eğlence etmek onun hafife almak, dikkate almamak, akıllarına göre yaşamak, ilahi buyrukları yerine getirmemek olarak izah edilebilir. Bayraktar Bayraklı “Dini konularda ihtiyatlı davranmayan, taklide dayalı açıklamalarda bulunan, Allah’ın haram dediğine helal, helal dediğine haram diyen insanlar, dinlerini oyun ve eğlence ye almış olmaktadırlar. Dinin sınırlarını zorlayarak, insanların içtihatlarını dindenmiş gibi gösteren ve böylece dini beşerileştiren insanlar” (S.471) dini oyuncak haline getirdiğini ve bu beşeri dinleri de eleştirerek tartışılır hale getirdiklerini savunmaktadır. Buradan ve daha önceki bir takım fikirlerinden de anlaşılıyor ki Bayraktar Bayraklı içtihat kapısının kapandığını savunmakta ve mezheplere beşerin dini olarak bakmaktadır. Başka bir yorum ile dinin eğlence kılınmasını “Oyun, eğlence ve geçici zevkleri hayatın biricik hedefi haline getirenler, onları din haline getirmektedirler.” (S.475) şeklinde izah ederek bazı insanların oyun ve eğlencelerini kendilerine din olarak kabul ettiklerini söylemektedir.

Dünya Hayatının Aldatması” bölümünün diğer aldatma şekilleri “Allah’ın Ayetlerini Alaya Almak” (S.475), “Allah’ın Vaadini Hak Olduğuna İnanmamak” (S.479), “Dünya Hayatını Tercih Etmek” (S.480), “Dünyayı Ebedi Görmesi” (S.482), “Dünya hayatının Süsüne Aldanırsın” (S.487) başlıkları altında incelenmiş olup, bunlarda mecazi bir anlatım olmadığı için doğrudan başlıkla ilgili izahlara yer verilmiş olması dolayısıyla açıklama yapmadık. Kişi başlıklar üzerinde düşünerek aldanmamın nasıl olduğu hususunu tefekkür edebilir.

Bayraktar Bayraklı Hocanın bir ilahiyatçı olmasının etkisi bitapta görülmektedir. Hoca açıklayacağı konuları akıl ve bilim yolundan izah ve açıklamayı değil de ayet ile ayeti de ayet ile açıklamayı tercih etmiştir. Bu da kitabın genelde vaaz kitabı gibi bir hal almasına sebep olmuştur. Yani hoca bir sosyal bilimci olarak değil de bir ilahiyatçı olarak meselelere bakmıştır. Kitapta ilahiyatçı olmasının bütün emareleri görülmektedir.

YORUM YAP

Bağdar Caddesi Escortmaltepe escortbostancı escortanadolu yakası escortdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.tedxpenn.com/https://greenhousecraftfood.com/ataşehir escortpiabetbonusistanbul escort bayanBetpas thebarbeehousewife.comdeneme bonusuhttps://www.cafeneve.com/https://www.corkbin.com/istanbul escortdeneme bonusuşişli escortistanbul escortbeylikdüzü escorttümbet giriştümbet girişgrandpashabetgrandpashabetcasibomcasibom girişwww.medlockprimaryschool.comdeneme bonusu veren sitelercasibomİzmit escortJojobetAvcılar escortBeylikdüzü escortÜmraniye escortcasibom girisankara escortGrandpashabetbetwoonspincoGrandpashabetmeritkingJojobetcasibom girişbetewinotobetcasibom girişcasibommariobet güncel girişbaywincasibomklasbahiselexbetsafirbetjojobet girişcasibom girişgrandpashabet güncel girişgrandpashabet güncel girişmatadorbet güncel girişsahabet güncel girişsahabet güncel girişsahabet güncel girişsekabet güncel giriştempobetpusulabetcasibombetcup1xbetmobilbahisbetcuponwin güncel girişgrandpashabet güncel girişbetcupUltrabet güncel girişbets10matadorbetcasibomgrandpashabetsahabetonwinsekabetsekabetsekabetholiganbetjojobetkingbettingklasbahismatbet güncel girişbetwoonvaycasinosekabetJojobet Giriş GüncelJojobet Güncel GirişholiganbetKonak EscortCASİBOMmatadorbetcasibomCASİBOMcasibom girişbettilt girişjojobet girişJojobet girişmatbettümbet girişcasibomcasibom girişcasibom girişmeritkingdeneme bonusu veren sitelercasibomcasibomGrandpashabetbetwooncasibomAtaşehir Escort - Escort Ataşehir Bayan onwin girişÜsküdar Escortbetcio girişmobilbahiscasinolevantbettiltbetmarinoonwinonwin girişgalabet güncel girişultrabetultrabetgalabetnakitbahis güncel girişdumanbet güncel girişbahsegel güncel girişkralbet güncel girişbetparkbetnanojojobet güncel girişjojobet güncel girişcasibom girişcasibom güncel girişmostbet güncel girişfixbet güncel girişmatadorbet güncel girişcasinomaxi güncel girişmobilbahis güncel girişcasinometropol güncel girişholiganbet güncel girişmarsbahis güncel girişonwin güncel girişsahabet güncel girişsekabet güncel girişmatbet güncel girişcasibomjojobetholiganbet güncel girişmarsbahis güncel girişsuperbetinparibahisbetnanobetnanopusulabet güncel girişholiganbet güncel girişbetnanobetsmovejojobetbetebet girişbetkanyon güncel girişdinamobet güncel girişvaycasino güncel girişultrabet güncel girişbetturkey güncel girişbetturkey güncel giriştipobet güncel girişotobet güncel girişfixbet güncel girişmeritking girişbetturkey güncel girişcasibommatbetbetwooncasibomkulisbet güncel girişcasibom güncelcasibom güncel giriştipobet girişbetgarantipusulabetcasibom girişimajbetjojobetcasibom güncel girişbaywinmatadorbet güncel girişmatadorbet girişzbahiszbahisxslotxslotbetturkeybetturkeybahiscasino girişselçuksportsonwinonwin girişonwin güncel girişmatadorbetmatadorbet girişfixbetCasibomonwindeneme bonusucasinolevantcasinolevantcasinolevantmatbetmatadorbetavcılar escortmeritkingPusulabet güncel girişextrabetmeritking güncel girişmeritking girişgrandpashabet girişgrandpashabetMeritkingMeritking
escort Bağcılar escort Bahçelievler escort Bakırköy escort Bayrampaşa escort Beylikdüzü escort Güngören escort İstiklal escort Kadıköy escort Sultanbeyli escort Üsküdar escort Avsallar escort Mahmutlar escort Oba escort Mecidiyeköy escort Ölüdeniz escort Güllük escort Kültür escort Ataşehir escort Avcılar escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Adapazarı escort Yalıkavak escort güvenilir casino siteleri Yalova escort Muğla escort Aydın escort Çanakkale escort Balıkesir escort Tekirdağ escort Manisa escort Trabzon escort Kahramanmaraşescort Kütahya escort Osmaniye escort Sivas escort Tokat escort Çorum escort Yozgat escort Isparta escort Elazığ escort Ordu escort Edirne escort Erzincan escort Zonguldak escort Rize escort Uşak escort Kırşehir escort Erzurum escort Giresun escort Amasya escort Sinop escort Niğde escort Bolu escort Karaman escort Kırıkkale escort Bayburt escort Ardahan escort Gümüşhane escort Artvin escort Çankırı escort Bartın escort Sinop escort Bilecik escort Karabük escort Burdur escort Nevşehir escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kastamonu escort Düzce escort Aksaray escort Adıyaman escort Afyon escort Arnavutköy escort Bebek escort Beşiktaş escort Beykoz escort Beyoğlu escort Büyükçekmece escort Çatalca escort Çekmeköy escort Eyüpsultan escort Kağıthane escort Sancaktepe escort Sarıyer escort Şile escort Silivri escort Şişli escort Taksim escort Zeytinburnu escort Aliağa escort Balçova escort Bayındır escort Bayraklı escort Bergama escort Beydağ escort Bornova escort Buca escort Çeşme escort Çiğli escort Karşıyaka escort Fehiye escort Marmaris escort Gaziemir escort Dikili escort Menderes escort Menemen escort Torbalı escort Atakum escort Çerkezköy escort Yenişehir escort Bodrum escort Toroslar escort Tarsus escort Silifke escort Mezitli escort Erdemli escort Anamur escort Akdeniz escort Melikgazi escort Elbistan escort Lüleburgaz escort İzmit escort İlkadım escort Çorlu escort Battalgazi escort Yeşilyurt escort Milas escort Ceyhan escort Çukurova escort Kozan escort Sarıçam escort Seyhan escort Emirdağ escort Sandıklı escort Merzifon escort Suluova escort Taşova escort Altındağ escort Batıkent escort Çankaya escort Çubuk escort Etimesgut escort Haymana escort Kahramankazan escort Keçiören escort Kızılcahamam escort Mamak escort Polatlı escort Pursaklar escort Sincan escort Ulus escort Yenimahalle escort Aksu escort Alanya escort Belek escort Demre escort Döşemealtı escort Elmalı escort Finike escort Gazipaşa escort Kaş escort Kemer escort Kepez escort Konyaaltı escort Korkuteli escort Kumluca escort Lara escort Manavgat escort Muratpaşa escort Serik escort Side escort Didim escort Efeler escort Nazilli escort Söke escort Altıeylül escort Ayvalık escort Bandırma escort Bigadiç escort Burhaniye escort Dursunbey escort Edremit escort Erdek escort Gömeç escort Gönen escort Havran escort İvrindi escort Karesi escort Kepsut escort Susurluk escort Büyükorhan escort Gemlik escort Görükle escort Gürsu escort Harmancık escort İnegöl escort İznik escort Karacabeyescort Kestel escort Mudanya escort Mustafakemalpaşa escort Nilüfer escort Orhangazi escort Osmangazi escort Yıldırım escort Biga escort Çan escort Gelibolu escort Karahayıt escort Merkezefendi escort Pamukkale escort Keşan escort Aziziye escort Palandöken escort Yakutiye escort Odunpazarı escort Tepebaşı escort Araban escort İslahiye escort Karkamış escort Nizip escort Nurdağı escort Oğuzeli escort Şahinbeyescort Şehitkamil escort Yavuzeli escort Bulancak escort Espiye escort Görele escort Altınözü escort Arsuz escort Antakya escort Defne escort Dörtyol escort Erzin escort Hassa escort İskenderun escort Kırıkhan escort Kumlu escort Payas escort Reyhanlı escort Samandağ escort Eğirdir escort Yalvaç escort Foça escort Karabağlar escort Kemalpaşa escort Kiraz escort Kınık escort Konak escort Narlıdere escort Ödemiş escort Tire escort Urla escort Safranbolu escort Akhisar escort Alaşehir escort Kırkağaç escort Salihli escort Sarıgöl escort Şehzadeler escort Soma escort Turgutlu escort Yunusemre escort Akkışla escort Bünyan escort Develi escort Kocasinan escort Talas escort Yahyalı escort Gazimusağa escort Girne escort İskele escort Lefke escort Lefkoşa escort Başiskele escort Çayırova escort Darıca escort Afşin escort Dulkadiroğlu escort Göksun escort Onikişubat escort Türkoğlu escort Kızıltepe escort Mut escort Dalaman escort Gümbet escort Datça escort Kavaklıdere escort Köyceğiz escort Menteşe escort Turgutreis escort Ula escort Yatağan escort Fatsa escort Altınordu escort Ünye escort Düziçi escort Kadirli escort Ardeşen escort Akyazı escort Arifiye escort Erenler escort Geyve escort Hendek escort Karasu escort Kaynarca escort Sapanca escort Derince escort Dilovası escort Gebze escort Gölcük escort Kandıra escort Karamürsel escort Kartepe escort Körfez escort Akşehir escort Beyşehir escort Bosna escort Ereğli escort Karapınar escort Meram escort Selçuklu escort Gediz escort Simav escort Tavşanlı escort Doğanşehir escort Bafra escort Çarşamba escort Boyabat escort Kapaklı escort Süleymanpaşa escort Erbaa escort Niksar escort Turhal escort Akçaabat escort Of escort Ortahisar escort Yomra escort Armutlu escort Çiftlikköy escort Çınarcık escort Akdağmadeni escort Boğazlıyan escort Sarıyaka escort Sorgun escort Alaplı escort Çaycuma escort Devrek escort Ereğli escort Kilimli escort Kozlu escort