Adana’da MHP huzurlu. Tabiî bunu sıraya giremeyenler için değil bu partinin sevdalısı seçmenler için söylüyorum. Şahsen ben ömrümü verdiğim davanın tabanından gelen, onun evlâdı ve ürünü olan bir Büyükşehir Belediye Başkan adayına zevk ve şevkle oy vereceğim. Bize bu mutluluğu tattıran Sayın Bahçeli’ye bu bakımdan sizlerin de adına ne kadar teşekkür etsek azdır. Mevla’ya şükür ki bu günleri de gördük. Âlemin harda-hurdasına, kul hakkını yiyenlere, yetimi ezenlere, her biri marifeti kendinden menkul üç kağıtçıları müşavir diye tayin edenlere, PKK’lıyı ıslah etmek için MHP listelerinden seçtirme küstahlığında bulunanlara mübarek oylarımızı sırf partimizin talimatıdır diye vermek zorunda kalmadık. Sanıyorum Adanalı da memnundur…
Madalyonun öteki yüzünde ilçe belediyeleri var. İnşallah bunlarda da hata yapılmaz ve işin ehli olan temiz ahlâk sahibi ülkücüler aday gösterilir. Artık ülkenin götürüldüğü istikamet hatalara yer bırakmıyor. Yanlış hesap mutlaka “Bağdad”tan geri dönüyor. Büyükşehir başkan adaylığında işe yaramazların dışında pek değerli olan ve Adana’nın hizmetlerine ihtiyacı bulunan arkadaşlar da yarışa katıldılar. Hiç kimse birbirinden kötü veya beceriksiz değildir. Kesinlikle her ülkücünün gönlünde birkaç aslan yatar ve her halükarda görevlerini hakkıyla yaparlar. Bugün gerek Mersin Büyükşehir başkanlığına aday olan Tarsus Belediye Başkanımız Sayın Burhaneddin Kocamaz ve Adana adayımız Ceyhan Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü, yıllardan beri sıfırdan başlayarak ilçelerinde vatandaşları memnun etmişlerdir ki, üst üste seçilme başarısı gösterdiler. Bu kolay bir şey değildir; çünkü tesadüf bir kere olur ve insan insanı sadece bir kere kandırır. Arkadaşlarımız hamdolsun bu kerteyi aşmışlar ve yeni görevlere talip olma hakkını ziyadesiyle elde etmişlerdir. Gerçekten bir insanın en büyük referansı daha evvel yaptıklarıdır. Şahsen bir kitabımızda hata yapmışsak hiçbir kitabımız okunmuyor ve çürük domates gibi yayınevlerinin elinde şişiyor.. Dolayısıyla ilgili yayınevi de netice itibariyle ticaret yaptığı için o arkadaşın kitaplarına yaklaşmıyor. Yazı hayatı ve medya dünyası da böyledir. Azizim yaptığın işten kesinlikle emin olacaksın ve hata yapmayacaksın. İşte aday olan ve seçilen arkadaşlarımızı böyle bir risk bekliyor. Allah yanıltmaya.
Mersin’i bilmiyorum; birkaç zamandan beri de gitmedim. Hele partinin nerede olduğunu da bilmem. Şahsen her şeyden evvel Adana seçmeniyim. Ama itiraf edeyim burada da çağrılsam ancak giderim, çünkü partide çok işim yok ve öyle akıl vermek de pek iyi bir şey değil. Evimde oturup bir şeyler çalışmayı, bir kaç yaz yazmayı yeğlerim.. Bu sebeple bazen çok zaman oluyor şehre de inmiyorum ve inmek de istemiyorum. Arayanlar, yazanlar, ricada bulunanlar ve her şeyden evvel ulu göçe birlikte gideceğimiz akranlarım durumu anlatırlar. Onlar hiç hata yapmazlar, hepsi “Erenler”dendir. Erenlerin “Alp”lerinden, bizden ayrılıp yine bizi denetlemek için “Baki olan Hüda”ya uçanlar oldu.. Şahsen geçen yıl kaybettiğimiz Ayhan Aksu, Adana ve yakın zamanda kaybettiğimiz Nevzat Kösoğlu da Türkiye için yeri doldurulamayan “Alperenler”di. Kalanlarla yetiniyoruz yine de abilerimiz var, Allah onları yanı başımızdan eksik etmesin.
Adana’da Aytaç Durak’ı başkan yapmak isteyenlerin istekleri olmayınca çok büyük bir bütçe ile teşkilatları karıştırmak ve çalışmaları provoke etmek isteyenler varmış.. İhtimal vermem ki böyle işlerin peşine gidenler adam gibi ülkücü olsun.. Teşkilâtlarda bunlara yer olmadığını ve seçmenin zaten böyle oyunlara iltifat etmeyeceğini biliyorum. Ama şu abilerin de artık rahat durması lâzım. Ne yapalım bunca yıl çok önemli mevkiler işgal ettiler ve affedilmez bir hata yüzünden yarışın dışında kaldılar. Bunda ne partinin ne de bizim gibi fi-sebilillah bu hareketin içinde bulunanların kabahati var? Bu memlekette biz de “Abi” idik ama onlar önde gidiyorlar diye biz arkalarından takip ettik. Ne oldu küçüldük mü yani? Hiç de küçülmedik, hamdolsun itibarımız da var gücümüzde..
Bir partiyi iç mücadeleden başka hiçbir şey bitirmez. Başbuğdan sonra sert geçen genel başkanlık seçimlerinin camiayı nasıl dağıttığını gözlerimizle görerek yaşamadık mı? Biz hata yapıp birbirimize düşmeseydik bugün “Akislâmcılar” iktidarda olabilir miydi? Esasında Tayyip Bey ve arkadaşları işin en zorunu başardılar; şahsen helâl olsun demek lâzım.. Çünkü bu milletin ve cumhuriyetin mayası o fikir ve zikirlere göre değildir. Öyle olsaydı Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte bu işi başarırlardı.. Ama tutmadı.. Bunlar nasıl tutturdu?.. Bizi cemaat memeat gibi işlerle oyalayarak “Üsküdar”ı geçtiler.. Şimdi de istedikleri şekilde at oynatıyorlar..
Adana’da şu anda her şeyi en iyi en berrak görecek adam Sayın Hüseyin Sözlü’dür. Aytaç Durak’ı ve MHP’deki cemaat uzantılarını iyi bilmek ve verecekleri zararı iyi tahmin etmek gereklidir. Parti, teşkilatlarında öyle muzır adamlar varsa bunları geç kalmadan hizaya sokmak şarttır. Genel başkan ileri sürdüğü adayının ve sözlerinin arkasındadır. Her şeyin ülkücülüğe göre dizayn edileceğini söylemiştir; kendilerine götürülecek meseleleri de bu çerçevede halledeceğine inanıyorum.
Sağlıcakla kalın.