MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasında maden şehitlerinin üzerinden ucuz ve çirkin siyasetini sürdürmüş, Soma’nın acısı üzerinden yine siyaset bezirganlığı yapmaya devam etmiş, sosyal medyadan gazetelere kadar herkese birşeyler söylemiş ancak maden sahibine ne hikmetse tek kelime etmemiştir” dedi.
Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Soma’da yaşanan maden faciasının ibret alınması ve Türkiye’yi yönetenlerin kendilerine çeki düzen vermeleri gereken bir hadise olduğunu belirtti.
Soma’daki faciayla yüz yüze kalan vatandaşların herkese insanlık dersi verdiğini vurgulayan Vural, “Bizler Soma’da, ‘Beni bırakın Mahmut’u kurtarın onun eşi hamile’ diyen madenciyi, ‘ne kaçıyorsun ulan’ diye vatandaşın üzerine yürüyen, boğazına sarılan tokatlayan başbakanı ibretle izlerken bu tablodan ders alması gereken kimler?” diye sordu.
Soma’da yaşanan facianın asla unutulmayacağını, ancak bunun yanında devleti yönetenlerin orada millete yaşattıklarının da hafızalardan silinmeyeceğini ifade eden Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin grup toplantısında Soma’daki faciaya ilişkin yaptığı konuşmayı eleştirdi.
Vural, şunları söyledi:
“Ders alması gerekenler, bu manzaralardan ders çıkarmaları gerekirken zeytinyağı gibi üste çıkarmanın gayreti içerisinde oldular. Aynı anlayış Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasında da vardı. Maden şehitlerinin üzerinden ucuz ve çirkin siyasetini sürdürmüş, Soma’nın acısı üzerinden yine siyaset bezirganlığı yapmaya devam etmiş, sosyal medyadan gazetelere kadar herkese birşeyler söylemiş ancak maden sahibine ne hikmetse tek kelime etmemiştir. Grup toplantısında Soma’da yaşattığı rezaletin üzerine örtmek için Hazreti Ömer’in adını bile anmadan diyor ki ‘Bu ülkenin başbakanı olarak Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır’. Bu nasıl bir mesuliyettir ki topraklar altında henüz çıkartılmayı beklerken, sen koruma ordunla Soma’ya gidiyorsun, belediye binasının önünde henüz acılar tazeyken siyasi konuşmalar yapıyor, 30 Mart’ta herkese haddini bildirdiğinden, herkesin hesabını gördüğünden bahsediyorsun? Bu nasıl bir vicdandır. Mesuliyet sahibi biri acılı insanları tokatlar mı, polisler tarafından tutulmuş bir vatandaşı müşavirlerine tekmeletir mi? Rüşvet alanların, ihaleye fesat karıştıranların, ayakkabı kutularında milyon dolarlar saklayanların mesuliyeti sende değil mi? Sen hangi mesuliyetten söz ediyorsun, bir de Hazreti Ömer’in sözünü kullanıyorsun? Sen kimsin, Hazreti Ömer kim? Sen kendini ne zannediyorsun?”
Erdoğan’ın madencilere yönelik olarak “aynı davanın neferleriyiz, aynı iklimin kardeşleriyiz” ifadesini kullanmasını da eleştiren Vural, “Bu nasıl bir iklimdir ki sen 7 yıldızlı otellerde tatiller yapıyorken, onlar mesaiden kesilir korkusuyla bir gün bile izin almıyorlar? Bu nasıl aynı dünyanın insanı olmaktır ki onlar yeraltında karbonmonoksitle, zehirle boğuşurken sen yukarıda ağza alınmayacak zehir zemberek sözlerinle oradaki insanlara hakaret etmekle meşgulsün. Nasıl aynı dünyanın, iklimin insanı olabilirsiniz? Bakanın kolunda 765 milyarlık saati takarken, onlar 5 liralık, 10 liralık saatleriyle vardiyanın bitip bitmediğini kontrol etmeye çalışıyorlar. Sen kim onlar kim?” diye sordu.
Vural, Erdoğan’ın yaşamını kaybeden madencilerin düzenleme ile şehitlik mertebesine yaklaştırdıkları yönünde sözleri olduğunu da ifade ederek, “Sen kimsin de kimi şehitlik mertebesine yaklaştırıyorsun? Onları şehitlik mertebesine yaklaştıran sen değilsin, benim inancım. Şehitliği de beyefendi belirliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan’ın partisinin grup konuşmasında İsrail’e de teşekkür ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Sayın Başbakan İsrail’e özel bir teşekkür gönderme ihtiyacı içinde olmuş. Ama siyasi parti liderlerine teşekkür etmiyor. ‘Temsilcilerine teşekkür ederim’ diyerek geçiştiriyor. Senin kimlerle aynı iklimi soluduğunu bu teşekkür de çok iyi gösteriyor. Oraya giden parti liderlerine isimleriyle teşekkür etsen ne olacak? İncilerin mi dökülecek? Hani acı hepimizindi, birlik beraberlik günüydü? Tek derdi siyasi hesaplar. Gocunmuş, alınmış, Obama da Abdullah Gül’ü aradı ya. Ona da teşekkür etmemiş. Böylesine bir ortamda bile siyasi hesapla hareket eden, bunu da bir siyasi hesap olarak algılayan birinin cumhurbaşkanı olamayacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok diye düşünüyorum.”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Soma faciasıyla ilgili Başbakan Erdoğan ya da ilgili bakanlarla hakkında gensoru verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine, “Bu konuyla ilgili birdeğerlendirme yapmış değiliz. Araştırma komisyonu da kurulacak. Onun da çalışmaları önemli. Bizim şu anda gensoru vermekle ilgili herhangi bir değerlendirmemiz yok” yanıtını verdi.
Vural, bir gazetecinin “Çözüm süreciyle alakalı HDP heyeti bakanlarla bir araya geldiler. Nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine de “Görüşmelerin amacı, hedefi konusunda bu işin çözüm amaçlı değil, bu milletin hazmedemeyeceği gayrimeşru amaçlar için gerçekleştirildiğini düşünüyoruz” dedi.
Vural, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı adayı konusunda yaptığı görüşmelerle ilgili soru üzerine ise bu süreçle ilgili değerlendirmeyi genel başkanlarının yapacağını söyledi.