MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, 2002 yılında 40 milyar olan bankaların kredi portföyünün 1 trilyon 500 milyara çıktığını belirterek “Hükûmetin ekonomi politikaları, faiz lobisine hizmet etmiştir” dedi.
Bütçe görüşmelerinin sürdüğü Meclis’teki oturumda Partisi MHP adına söz alan Karakaya, 14 yıllık AKP hükümetleri döneminde izlenen politikalarla Türkiye’nin hem kamu, hem özel sektör hem de millet olarak büyük bir borç yükü altına sokulduğu gerçeğini rakamlarla ortaya koydu.
İktidar partisi mensuplarının 2002’ye atıfta bulunarak o dönemin ekonomisine dair kötümser ifadelerine karşın farklı ve somut bir tablo ortaya koyan Karakaya, “Bugün kamunun borç yükü gayrisafi yurt içi hasılaya oran olarak azalmıştır ama milletin borç yükü artmıştır.
Kamunun 2002 yılındaki borcu 272 milyar TL iken bugün 721 milyara, özel sektörün 95 milyar TL olan borcu, 1 trilyon 819 milyar TL’ye gelmiştir. Yani gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki payına baktığınızda toplam borçlar yüzde 107 iken yüzde 130’lara çıkmıştır” diye konuştu.
Karakaya şöyle devam etti:
“Evet, geçmişte devlet ağırlıklı olarak faizin külfetine katlanıyordu, bugün de millet katlanıyor, hane halkı katlanıyor, reel sektör katlanıyor. Aslında faiz hacmi, faiz piyasası geçmişe oranla çok daha artmıştır. Bankaların aktiflerine bakın. Bankaların kredi portföyü 2002 yılında 40 milyar, 45 milyar civarındayken, bugün 1 trilyon 500 milyara çıkmıştır, 36 kat artmıştır. Dolayısıyla bu Hükûmetin yaptığı ekonomi politikaları faiz lobisine hizmet etmiştir. Bunun da bu şekilde bilinmesi gerekir.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, Anayasa değişikliğiyle ilgili Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin bu konudaki sözlerinin çarpıtıldığını belirterek “MHP’nin geçmişteki söylediklerinden farklı bir söylemleri söz konusu değildir. Milliyetçi Hareket Partisi, kesinlikle başkanlık sisteminin karşısındadır.
Milliyetçi Hareket Partisi, Anayasa’nın ilk 4 maddesinden kesinlikle taviz vermemektedir. MHP’nin bu konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini farklı şekillerde ifade edenler, gerçekten, ya MHP’ni anlamıyorlar, MHP’nin ne söylediğinin farkında değiller ya da geçmişteki bazı istikşafi görüşmelerin kendilerinde bırakmış olduğu birtakım eziklikleri ortadan kaldırmanın derdinler” dedi.