Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nda terör örgütü YPG/PKK’nın bilinenden çok daha fazla kaybı olduğunu yazdı
Afrin’e 20 Ocak’ta başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’nda bugün 54. güne girildi. Harekatta şu ana kadar 3444 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, terör örgütü PYD/PKK’nın Zeytin Dalı Harekatı’nda aslında bilinenden çok daha fazla kaybının olduğunu kaleme aldı. Ağar terör örgütünün bu kaybının nedenini ise “yanlış doktrin” olarak açıkladı.
“MÜCADELENİN İÇİNDEN GELMİŞ BİRİ OLARAK…”
Harekatla ilgili olarak açıklanan, etkisiz hale getirilen terörist sayılarını abartılı bulanlarla karşılaştığını ifade eden Ağar, “Oysa mücadelenin içinden gelmiş biri olarak; ‘TSK’nın bu konuda nasıl hassas davrandığını, nasıl büyük bir titizlikle veri ürettiğini’ çok iyi biliyorum” ifadelerini kullandı.
“VERİLER, BÜYÜK OLASILIKLA GERÇEK RAKAMIN ÇOK ALTINDA”
TSK’nın paylaştığı verilerin büyük olasılıkla gerçek rakamın çok altında olduğunun altını çizen Ağar, TSK’nın sadece birebir tespit ettiği ve delillendirdiği terörist rakamlarını kamuoyuna açıkladığını söyleyerek şöyle yazdı:
“Yani aslında ‘Diğer parametrelerle birlikte değerlendirildiğinde’ terör örgütü YPG/PKK’nın Zeytin Dalı Harekatı’ndaki kaybı: Bilinenden çok fazla”
Ağar bu durumu ise şöyle açıkladı:
“Önce ateş destek vasıtaları ile yapılan atışları ele alalım. SİHA’ların, taarruz helikopterlerinin ve üst hava akınlarını gerçekleştiren uçaklarımızın atış öncesi, atış anı ve atış sonrası hedeflerdeki hareketliliği ve ortaya çıkan etkiyi kayıt altına alan çok gelişmiş görüntüleme sistemleri var. Bununla birlikte tanklarımızın da gerek termal gerekse diğer mercek sistemleriyle hedefi atış ve sonrasında gözetleme kabiliyetleri var. Yani bütün bu ateş destek vasıtalarımız atışın hedefteki tesirini görebiliyor, kayıt altına alabiliyor ve raporlandırmaya zemin hazırlayabiliyor.
Elbette sadece bununla da kalmıyor. Çatışma alanları ve ateş altına alınan hedefler sürekli İHA, İKU (insanlı keşif uçağı) ve askeri uydularımızla izleniyor. Teröristlerin hareketleri, alanlara giriş-çıkış, sızma ve sıyrılmaları, sayıca artış ve azalmaları sürekli takip ve analiz ediliyor, işleniyor.
Bununla birlikte topçu ve havancılarımızın yaptıkları atışları görme ve analiz imkanları yok. Burada devreye ileri gözetleyiciler, diğer atışlardaki gibi etkiyi takip, kontrol ve kayıt altına alan İHA, İKU gibi sistemler devreye giriyor.
Ve tabii birliklerin kendi tespitleri: Operasyonlar sonrası ele geçirilen alanlarda karşılaşılan teröristler, çatışmaya giren birlikler tarafından bir bir sayılıyor, kayıt altına alınıyor.
“SADECE GÖRÜNEN, BİLGİSİ ALINANLAR RAKAMLARA DAHİL”
İçindeki terörist sayısı bilinmeyen, görülmeyen, teyitli bilgisi alınmayan üs, kovan, bina, sığınak, barınak ve depolardaki imhaların sadece görünen, ifşa edilen, bilgisi alınan ve teyit edilmiş olanları rakamlara dahil ediliyor. Yani teröristlerin başına yıkılmış binaların, molozların, yıkıntıların altında kaç terörist kalmış, kaçı ölmüş, geriye dönüp bakan, sayan, saymaya çalışan yok.”
Örgütün, etkisiz hale getirilen teröristlerin cesetlerini kaçırmaya çalıştıklarını da ifade eden Ağar, “Örn; Akşama sarkan bir çatışma sonrası, ‘taktik gerekçelerle’ Mehmetçik köye sabahın erken saatlerinde girmeyi tercih ediyor. Bunu fırsat bilen YPG/PKK, sivil ve sivil süsü verilmiş araçlarla (kamyon, minibüs, traktör, pick-up ve hayvanlarla) bütün gece boyunca köyün içinden ceset ve yaralı kaçırıyor. Hatta pek çok kereler “Araçların birinin gelip birinin gittiği” durumla karşılaşılmış” dedi.
“TERÖRİST KAYIPLARINI AZ GÖSTERMEK İÇİN TALİMAT”
Terörist kayıplarını az göstermek için terör örgütünün sayısız kez talimat yayınladığını hatırlatan Ağar, “Cezalandırma sistemi devreye koymuş durumda. Her ne olursa olsun, cesetlerin geride bırakılmasını istemiyor. Bununla birlikte cesetleri ve kayıpları gizlemek gibi de temel bir derdi var. Bunu dair uygulamalarda cesetleri gömmek kadar, cesetleri tünellerin-kuyuların-dehlizlerin-menfezlerin içine sakladığı, uçurumlardan ve yarlardan aşağı attığı, kaya çatlaklarına sıkıştırdığı tespit edilmiş. Hatta cesetleri parçalayarak paylaşıp kaçırmaya kalktıklarına bile rastlanmış.” dedi.
Afrin merkezinde her gün ortalama 20-25 teröristin gömüldüğünün bilindiğini söyleyen Ağar,
‘sözde’ örgüt liderlerinin etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili; “Hepsinin Afrin’e götürülmemesi gerektiğini, farklı farklı yerlere gömülmesi, götürülemiyorsa cesetlerin yok edilmesi talimatı” verdiklerinin de gelen bilgiler arasında olduğunu aktardı.
Ağar, terör örgütünün şu ana kadar 1.200’ü aşkın “ölüm ilanı” ve “taziye” yayınladığına da dikkat çekti.
Ağar, bu nedenlerden dolayı terör örgütü PYD/PKK’nın zayiatlarının TSK’nın açıkladığı rakamlardan çok daha yüksek olduğunu söyledi.
Ağar örgütün zayiatının nedenlerini ise şöyle açıkladı:
“Peki bu kadar büyük bir zayiatın temel nedeni nedir? Bunun da tek bir yanıtı var. YPG/PKK’nın doktrin hatası. Kavramsal olarak; “Terör hiçbir zaman kazanamaz, ama terörle mücadele eden her zaman kaybeder” sözü, terörün temel kimyasını açıklar. Bölücü Terör Örgütü YPG/PKK şu zamana kadar; “Türkiye’nin mutlaka kaybedeceği, ama kendisinin de asla kazanamayacağı” bu temel doktrin üzerine hareket etmiştir.”
Terör örgütünün Afrin’de “kazanmak için” doktrin değişikliğine gittiğini söyleyen Ağar, “Kendisine sağlanan himaye, destek, fonlama, donatım, yığınak, eğitim ve alanlarla birlikte “Konvansiyonel Bir Hazırlığa” girişmiştir. Jeo-stratejik bir tahkimat, binlerce mekanik engel- mayın tarlası ve patlayıcı sistemleri inşa etmiş, bölgede var olduğu bilinen 9 ila 11 bin teröristini konvansiyonel ve sofistike silah sistemleriyle birlikte bu alana konuşlandırmıştır. Ve bu büyük ihtiras (yığınak) Afrin karasalında sonun başlangıcı olmuştur.” diye yazdı.
“TSK, SADECE TERÖR DOKTRİNİNİ DEĞİL, BİNLERCE TERÖRİSTİ DE EZİP GEÇTİ”
YPG/PKK’nın konvansiyonel harbe-meskûn mahal çatışmalarına ve ‘sözde’ gerilla harbine dayalı uygulamaya çalıştığı karma-hibrit terörün TSK’nın uyguladığı strateji sonucunda tam anlamıyla çöktüğünü vurgulayan Ağar, “Yığınak-Kuvvet Çarpanları-Kuvvet Bileşenleri-Tecrübe-Pratik ve Moral değerlerini doğru bir stratejiyle kendine has ‘hibrit’ bir müdahale harekatına dönüştüren TSK, sadece YPG/PKK’nın yeni terör doktrinini değil, önüne yığdığı binlerce teröristi de ezip geçmiştir.
” ifadelerini kullandı.
Ağar, terör örgütünün, terör tarihinde ilk defa bu kadar büyük bir kayıp yaşamasının temel sebebinin bu olduğunu ifade ederek, şimdi de meskûn mahallere özgü tahkimat, engel ve patlayıcılar eşliğinde; “Sivillerin içine, arkasına saklanarak”, “Sivilleri canlı kalkan ve bubi tuzak olarak kullanarak” ve “Sivilliği gizlenme aracı olarak kullanarak” Afrin merkezde tutunmak istediğini vurguladı.
“ETKİSİZ HALE GETİRİLENLER; ÖLDÜRÜLEN VE TESLİM OLANLAR”
Ağar, etkisiz hale getirilen teröristlerden kastın, öldürülen ve teslim olarak ele geçirilenler olduğunu söyleyerek, yaralanarak kaçan teröristlerin vb. etkisiz hale getirilenlere dair rakamlara dahil olmadığını söyledi.