DOLAR 32,3876 % -0.3
EURO 34,7380 % -0.22
STERLIN 40,6130 % -0.29
FRANG 35,5322 % 0.14
ALTIN 2.399,15 % -0,97
BITCOIN 59.379,84 4.098

YAZARINI KURŞUNLATAN YAZILAR

Yayınlanma Tarihi :
YAZARINI KURŞUNLATAN YAZILAR

YAZARINI KURŞUNLATAN YAZILAR

Halim KAYA

Necdet Sevinç ismini ülkücü olup da duymayan bir yazısını ya da bir kitabını okumayan yoktur. Biz de  “Ülkücüye Notlar” ve “”İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet” adlı kitaplarını okumuş, “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” adlı kitabını da okumak üzere almış ancak okuyup okumadığımı pek hatırlayamadığım için okuduysam yeniden, okumadıysam ilk kez okumak için elime aldım.

Elimdeki kitabın Dede Korkut Yayınları tarafından ilk baskısı Ekim 19732 yılında yapılmış, yayınevi her yıla bir baskı yaparak Şubat 1978 yılında şu an elimde bulunan beşinci baskıyı yapmıştır.  Merhum Necdet Sevinç’in “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” kitabı daha önce “Bizim Anadolu” gazetesinde yazmış olduğu ve mahkemelik olmadığı yazıların toplandığı 234 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın başına bir giriş yazısı yazmış olan Necdet Sevinç kitabın yazılarının yazıldığı siyasal ve psikolojik ortamı kitabın basıldığı o gün yaşayanlar için olmasa da bu gün yaşayan okurlar için hatırlatmak istemiş. Kitabın “içindekiler” kısmı alışılmışın aksine en sona konulmuş.

1968 sonbaharında Türkiye’de görev yapan Rusya’nın kendisine verdiği resmi görevi Rus Kültür Müsteşarlığı olan ancak Necdet Seviç’in tespit ettiğine göre Rus yeraltı teşkilatına bağlı bir ajan olan Aleskey Voskoboy’un tayini çıkmıştır. Necdet Sevinç bunun yerine daha tehlikeli ve iblisin birisi olan Igor Lomosky’nin gelmesini önlemek için Türkler tarafından ajanlığı tespit edilmiş birini göndermezler düşüncesiyle yayın yapmış yayın etkili olmuş ve Rus hükümeti Igor Lomosky göndermekten vaz geçmiş ancak bir yıl sonra Rus Yeraltı Teşkilatının Orta Doğu Şefi Vassilli Federovitch Groubyakov Türkiye’ye gönderilmiştir. Bu tama üzerine oluşan Necdet Sevincin kanaati  “Demek ki Rusya artık Türkiye’deki komünist potansiyeli kullanmak istiyor, bu arzusunun Türk makamlarınca sezilmesini de umursamıyordu.” (S:7) olur. 12 Eylül öncesindeki ortamı ortaya koyacak bundan daha iyi bir anlatım olamazdı. Bu anlatım ile Necdet Sevinç hem Türkiye’deki olayları çıkaranların komünistler olduğunu hem de bu komünistleri yönetenlerin Rus olduğu gayet sarih bir şekilde ortaya koymaktadır.

Merhum Necdet Sevinç Kitabın Birinci bölümünde Rus diplomatlarının ajanlığını ve bu ajanların Türkiye’yi karıştırmak için kimlerle iş birliği yaptıklarını, Türkiye’de olay çıkaran öğrencileri savunmak için kimleri görevlendirdiklerini, hatta Rus diplomat casusu Rus Yeraltı Teşkilatının Orta Doğu Şefi Vassilli Federovitch Groubyakov’un deşifre olan mektubundaki irtibatları dünyadan da örnekler vererek aydınlatılmaya çalışılmıştır.  (S:13-28)  Bu bölümde Necdet Sevinç’in gazetecilik anlayışının temelini vatan ve millet sevgisinin oluşturduğunu ve bu uğurda bütün engelleri ve zorlukları aşarak ancak istihbarat teşkilatının temin edebileceği bilgileri deşifre ettiği ancak zamanın Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini oluşturan Başbakanlar ve Bakanlar tarafından dikkate alınmadığını, ya da suya sabuna dokunmayan bir yönetim sergilediklerini de görüyoruz. 

Necdet Sevinç’in “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” adlı kitabının hemen başında yer alan iki makalede Fener Rum Patrikhanesi ve onun başpapazı Athenagoras’un çevirdiği filmleri ve Vatikan’daki Papa Altıncı Paul ile Hıristiyanları birleştirme çabalarını, Kasım Gülek adlı bir parlamenterin bunlar ile işbirliklerini ve Tarsus’un Hıristiyanların kutsal şehri ilan edilerek Türkiye’den “Avrupa’ya İzmir, Ayasofya ve tüm Batı Anadolu’dan sonra üçüncü hedef olarak gösteren” (S:29) çalışma içinde olduğunu ifşa etmiştir. Athenagoras “Fener Patrikhanesi Anadolu’yu istila edecek Yunan ordularına cephe berisinde yardımcı olmak için bir cinayet teşkilatı olan Mavri Mira Cemiyetini kurmuş Athenagoras bu cemiyetin müteşebbis heyetine girmişti. Zafer Türkün olunca valizini basıp Amerika’ya kaçmış ve Türk Milletine yapmış olduğu alçaklıkların mükâfatı olarak New-York Metropolitliğine getirilmişti.” (S:32) 1947’de Fener Rum Patrikhanesinin başpapazı olan Maksimos’un Rus yanlısı olduğu ve Boğazların Rusların hâkimiyetine geçmesine çalıştığı anlaşılınca sınır dışı edilmiş ancak Athenagoras ilk defa Türkiye’den olmayan bir papaz olarak Fener Rum Patriği olmuştu. Hem de ABD – Rus dayanışmasıyla.

Athenagoras’ın Fener Rum Patrikhanesinin başpapazı olmasında etken olduğunu düşündüğü Hamdullah Suphi Tanrıöver hakkında “birçoklarının milliyetçi zannettiği Rum melezi Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Athenagoras lehine ağır basması bu eski caniyi, Atina’nın İstanbul’daki otoritesini temsil eden Fener Rum Patrikhanesinin tahtına oturttu.” (S:33) şeklinde suçlayıcı ağır bir ifade kulanmış daha sonra bu ağır ifadelerini “Yunan diplomasisi ile Yunan melezi Hamdullah Suphi’nin müşterek çalıştığını” (S:34) şeklinde devam ettirmiştir. Bu iddiayı neye dayanarak ortaya atığı belli olmayan Necdet Sevinç’in Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Ocakları Genel Başkanlığı yaptığı, İstiklal marşını Büyük Millet Meclisinde ilk okuyan kişi olduğu, kendisine Atatürk’ün “Tanrıöver” soyadını verdiğini, Babasının Abdullatif Suphi Paşa, annesinin de bir Çerkez kızı olan Ülfet Hanım olduğunu bilmesi mümkün değildir.  Eğer bu suçlamayı Athenagoras’ın Fener Rum Patriği olmasında dahli olduğunu düşünerek yapmış ise bu soyunun melez olduğunun iddiası çok ağır bir suçlamadır. Bunu vatan haini diyebilir ama bence soyuna kem söz etmemesi gerekirdi. Yoksa bu Anadolu’da kızınca herkesin birbirine “Rum dölü” diye bağırdığının başka bir versiyonu mu ki.

Türkiye’deki azınlıkların ülkücü katili olduğunu ilk Yücel Amil’in “Şişli’nin Ülkücü Şehitleri” adlı kitapta öğrenmiştim.  Daha sonra karşılaştığım ikinci kitap da Necdet Sevinç’in “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” kitabıdır. “Türkiye’de gelişen her olayın altında mutlaka bir ırk meselesi yatmakta, ve Türkiye’nin kaderi üzerinde söz sahibi olmak için çarpışanlar hangi felsefi doktrine inanmış olurlarsa olsunlar, kavga Türklerle Türk Olmayanlar arasında cereyan etmektedir. Günün modası olan cereyanlara gafil Türklerin de kendilerini kaptırması bu kanunu değiştirmez. Türkiye’de yaşayan ve Türk olmayan unsurlar, hangi fikir hareketi kuvvetli bir gelişme göstermişse, milli çıkarlarını korumak için o fikir hareketini destekleyip hedefe ulaştırmak istemişlerdir.” (S.42) Ermeni asıllı Hayko Guliz’in şehit ettiği Baharettin Dedeşan Erzurumlu Milliyetçi teşkilatlar ile irtibatlı bir Türk idi. (S:41) Bu Ermeni Hayko Guliz teröristinin yardımcıları komünist aymaz Türklerdi.  “Ermeniler de, Rumlar da, Yahudiler de, dönmeler, devşirmeler de komünist oldukları için değil, komünizmin Türk Devletini yıkabileceğini tahmin ettikleri için Marksizmi destekler olmuşlardı.” (S:43) Necdet Sevinç hiç eğmenden bükmeden sözü tam kitabın ortasından söylüyor. Her şeyi açık ve net olarak ortaya koyuyor. Tanzimat’ı ve Meşrutiyet’i de isteyenlerin Ermeniler Yahudiler Rumlar olduğunu ifade ediyor.(S:42

Necdet Sevinç’in Milliyetçi kimliğini bildiğimiz için kitabın adının “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” olmasını hep Ülkücü mücadeleyi destekleyen yazıları dolayısıyla saldırıya uğradıysa onun için vermiştir bu ismi diyerek düşünüyordum. Ancak Türkiye’de yaşayan azınlıkların Türk düşmanlıklarını ifşa eden yazılar yazmasının da bu saldırıya uğrama olayında etken olduğunu düşünmeye başladım. 

1913 yılında Yozgat’ta doğan ve militan bir Ermeni olarak yetiştirilen Amerika’da iki Türk diplomatın şehit edilmesini organize eden ancak 1961 yılında İstanbul’da bulunan kiliseye Ermeni Patriği olarak atanmış Şnork Kalustyan’da (S: 44) tıpkı Rum Patriği gibi Amerika’dan aldığı dış destekle gelmiştir. “Şnork Kalustyan, Türkiye’ye gönderilmezden önce Türk Devletini kuşatan Ermeni ağını Londra, Orta Doğu, Amerika Birleşik Devletleri ve Latin Amerika gibi düğümlerini dolaşmış, bu çevrelerin ‘ümit veren adamı’ olmuştur.” (S:45)

Türkiye’nin kalkınmasının nasıl olacağı üzerine yabancı profesörler getirip konferanslar verdirdiğimiz zamanlarda konferans veren hiçbir Profesörün Türkiye’nin kalkınmasının sanayileşmesi sayesinde olacağını söylemediğini, aksin bütün profesörlerin Türkiye’ye bakkallık yapın değini (S:60) ifade eden Necdet Sevinç hele bir Alman profesörün doğrudan Avrupa Birliğine girmesi düşünülen Türkiye için  “Türkiye bu topluluğa bir tarım devleti olarak katılmalıdır. Avrupa’ya yalnız meyve ihraç etmeniz bile, size yüksek bir hayat standardına eriştirecektir.” (S:61) diyerek asıl söylemek istediğinin “Türkiye Avrupa’ya on vagon karpuz gönderecek karşılığında on tane televizyonu alacak” (S:61) olması ya da Necdet Sevinç’in başka bir ifadesiyle “Veya 36 milyon insan bir yılda bu yorgun topraktan ne devşirebildiyse gemi gemi Batı limanlarına boşaltacak, dönüşte ya iki uçak, ya da beş tank getirebilecekti.” (S:61) Bütün bunları aslında Necdet Sevinç hemşerisi Gaziantepli MİT Ajanı (M-3445) kod numaralı Mahir Kaynak’ı anlatmak için anlatmıştı. MİT ajanı denilen Mahir Kaynak’tan başka bu konferanslara katılan hiçbir akademisyen itiraz etmediği halde mikrofonu eline alan Mahir Kaynak “Biz Avrupa’yı beslemek niyetinde değiliz. Mücadelemiz, hem ileri bir tarım ülkesi, hem de en ileri sanayi ülkesi olmak hedefine yönelmiştir. (…)” (S:62) şeklinde itiraz etmiştir. Biz Mahir Kaynağı komünist bir kişi olarak komünistleri deşifre eden bir ajan provokatör olarak biliriz. Necdet Sevinç’in ölçüleri çok farklı olsa gerek hem milliyetçi bilinen Hamdullah Suphi Tanrıöver hakkındaki kanaati ile hem de Mahir Kaynak hakkındaki kanaati ile genel milliyetçi çizginin dışında olduğunu ortaya koymuştur. Her ikisi için anlattığı olaylar da kendisine haksız dememizin önüne geçmektedir. Türkiye’de komünist bir darbe yapmayı planlayan Cemal Madanoğlu, Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli, yarbaylar, Albaylar, Generaller Mahir Kaynak tarafından deşifre ediliyor hâkim karşısına dikiliyor. (S:64) Bu darbeciler eğer başarılı olsalardı ilk önce Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ile Alparslan Türkeş’i tutuklayacaklar, radyoları ve Cumhurbaşkanlığı köşkü gibi darbeye engel gördükleri yerleri de yerle bir edeceklerdi. (S:65-69

Birinci bölümde Rus casusu bir Rus büyükelçisi ve Türkiye aleyhtarı faaliyetleri, İkinci bölümde Fener Rum Kilisesini ve Patrik Athenagoras’un yıkıcı faaliyetleri ve iç – dış düşmanlarla işbirliği, Ermeni Kilisesi ve Başpapaz Şnork Kalustyan’ın zararlı faaliyetleri, Üçüncü bölümde Cemal Madoğlu’nun kalkıştığı darbe girişimi ve ortaya çıkararak engelleyen M-3445 kodlu MİT ajanı Mahir Kaynak’ın faydalı faaliyetleri, Dördüncü bölümde Masonlar ve Masonların inançları ve savaştıkları, dine bakışlarını ele alarak sanki her Türk düşmanını belgelerle tarihi kaydederek her zaman Türk evlatlarına bir nebze olsun hatırlatmak istemiştir. 

Masonluğun neme nem bir şey olduğunu izah ve Süleyman Demirel’in masonluğunun yumuşatılarak kabul ettirilmeye çalışılmasından sonra 71.sayfadan 73 sayfaya kadar Masonluğun belgelerinden nelerle savaş halinde olduklarını sıralamış ve en sonunda 1900 yılında yapılmış Beyenelmilel Mason Kongresi Zabıtlarının 102 sayfasından “Dindarlara ve mabetlere galebe çalmak kâfi değildir. Asıl maksadımız dinleri yok etmektir.” ve yine kendilerinin yayınladıkları Akasya Mason Mecmuasından “Din aleyhine mücadele dini devletten ayırdıktan sonra halledilecektir.” (S:73) aldıkları kararları bize aktarmıştır. Necdet Sevinç’e göre “masonluk, siyonizmle birlikte yahudi idealinin bayraktarlığını yaptığı için, Yahudileşmek, her masonun mukadder akıbetidir. Yahudileşmek Yahudi din ve ideallerinin benimsenip uygulanmasıyla mümkündür. Bu ise masonun kendi ırk ve dinine düşman olmasını gerektirir.” (S:77) Burada baş harfi büyük harflerle yazılması gereken kelimeler kitapta küçük harflerle yazıldığı için biz de aynen aldık, yazarın yazımına müdahale etmedik. Düşündük ki bu yazım şeklini bile isteye bir şey kastetmek için kullanmıştır. Necdet Sevinç, Paris’te yapılan Milletlerarası Mason Kongresinde üstad-ı azam Amiable’nin (İsim bile “sevimli” manasına gelmekte olduğundan özel seçilmiş gibi) niyetlerinin dünya cumhuriyeti kurmak olduğunu ifadesinden sonra bu devlete engel olacak değerlerin “Allah, din, milliyet, vatan ve bayrak” (S:78) olduğunu ifade etmiştir.

Yukarıda Necdet Sevinç’in kitabının adının “Yazarını Kurşunlatan Yazılar” olmasını ülkücü yazılar yazmasından ve dolayısıyla da her ülkücünün hemen hemen maruz kaldığı artık alıştığımız komünist bir saldırıya uğradığı için vermiş olacağını düşündüğümü ifade etmiştim. Ancak asıl saldırının sebebi Masonlukla ilgi yazdığı yazılardır. 6 Eylül 1972 de hem de Bizim Anadolu gazetesindeki odasında uğradığı silahlı saldırıda yaralanmış ve hastaneye giderken dikte ettiği yazıda kendisi için “Ölecektir belki!  Fakat bu, düşman istediği zaman değil, Allah istediği zaman olacaktır. Ölümün, yeni bir hayatın başlangıcı olduğuna inandığımıza göre; baskı, tehdit ve suikastlardan yılmak, korkaklık demektir. Korkaklık ise imansızlık manasına gelir.” (S:99) bu kararlılığı göstermiştir. Tatlı su balıkları olan iyi aile çocuklarının sırça köşklerinden düşmana sessiz kalıp mücadeleci insanları eleştiren sözlerinin boşluğun Necdet Sevinç hayatını bizzat ortaya koyarak göstermiştir. Bu suikast girişiminden sonra Necdet Sevin 15 Kasım 1972 tarihine kadar tedavisiyle meşgul olmuş, 15 Kasım’da yazdığı “Bıraktığımız Yerden” yazısında da Masonların tarih boyunca işlediği cinayetlerden, hem de devlet başkanlarına vs. cinsinden cinayetlerin bazılarını ifşa ederek dönmüştür. (S:100) Bu yazı ve Necdet Sevinç’in saldırıya uğraması Masonların kendilerine engel olanları hiç affetmediklerini, yeri ve zamanı gelince de acımadan infaz ettiklerini göstermektedir. Ayrıca burada bahsedilmese de Masonların Atatürk’ü öldürdükleri iddiasına biraz daha inancım kuvvetlendi. 

Masonların yaptıklarını ve niyetlerini kendi yayınladıkları belgelerden ortaya koyan Necdet Sevinç Varnalı Bulgar asıllı bir Yahudi Komünist olan Avram Benaroyas’ın Yunan Komünist Partisinin Yayın organı olan Laiki Foni Gazetesinde 1 Ağustos 1948 tarihinde 685 sayılı nüshasında “Mefkûremize imha edici darbe vuranların akıbeti feci şartlar altında ölümdür.” (S:116) diye yazdıktan sonra Türkiye’deki durumu da “Türkiye’deki yoldaşlar senelerce Tevfik Fikret’ten feyz aldılar. Fakat Tevfik Fikret’in fikirleri Türk gençlerinin fikir boşluğunu dolduramadı. Bu boşluğu Nazım Hikmet doldurmağa muvaffak oldu.” (S:116) şeklinde ifade etmiştir. Devamında Türkiye’de çıkan Yarımay Mecmuasını ilk neşredilmesi sırasında Marsilyalı bir Masonun talebi ve Amerikalı bir masonun Varnalı Bulgar asıllı bir Yahudi olan Komünist Avram Benaroyas’ın kendisine verdiği çeklerden 30 bin dolarlık olanını hiç düşünmeden verdiğini ve bu derginin Nazım Hikmetin yazdıklarını yayınlayarak Türk Edebiyat literatürüne girmesini sağladığını, Zaza Kürtlerinin liderlerinden bazılarının Mason Cemiyetine kaydolmalarını sağlayıp bunların dine dayalı isyan çıkarmalarını sağladıklarını, dine dayalı isyan çıkarmaktan maksatlarının da “Türk devlet idarecilerini dinsizlikle itham ederek İslam âlemi nezdindeki Türklerin yüksek mevkiini sarsıp, Müslüman dünyasının düşmanlığını Türkiye ve Türk milleti üzerine celbetmek. Çünkü asırlardır İslamiyet’in yegâne müdafii Türklerdir. Pan-İslamizm, ancak Türk Devleti’nin müzahereti ile gerçekleşebilir. Bu ciheti külliyen öldürmek için de isyanda dini maksatların güdülmesi elzemdir.” (S:116-117) olduğunu gayet sarih ortaya koymaktadır.

Beşinci bölüme gelince maden işletmeciliği, özel sektör ve yabancı sermayeyi ele alan Necdet Sevinç özel yabancı sermayenin durumunu “1967’de Türkiye’ye gelen özel yabancı sermayenin 17 milyon lira olduğu halde 25 [milyon lira], 1968’de Türkiye’ye gelen özel [yabancı] sermaye 13 milyon lira olduğu halde 32 [milyon lira], 1969 yılında Türkiye’ye gelen özel yabancı sermaye 20 milyon lira olduğu halde 30 milyon lira kar transferi yapmıştır. Kolay para kazanmanın yolu seçilmiştir yani …” (S:129)  şeklinde özetleyerek Özel Yabancı sermayenin Türkiye’ye getirdiği, yatırım yaptığı sermayenin daha fazlasını aynı yıl ülkemizden kar transferi olarak çıkardığından bahsetmekte ve Türkiye’deki yatırımlarının karşılığını daha ilk yılda tamamen aldığını, bundan sonrasının da istisnasız kâra dönüştüğünü göstermeye çalışmıştır. Madenlerimizin Türkiye tarafından işletilmesi ve kârının da Türkler tarafından kullanılması gerektiğini “Türk vatanının zenginlikleri Büyük Türk milletine aittir. Bu kaynaklar milli servet olduğuna, Büyük Türk Milleti tarafından kazanılıp Büyük Türk Milleti tarafından korunduğuna göre, kişilerin değil, Büyük Türk Milleti’nin istifadesine terk edilmelidir.” (S:130) diyerek tepkisini ortaya koymaktadır. Bu bölüm özellikler Maden yataklarının işletilmesinde devlet sektörünün tekelini kırmak ve yasak olan özel yabancı sermayeye Türkiye madenlerini işletilme hakkı verilmesini Boraks madeninde dünyada tekel olan bir firmanın yetki almasını ve daha sonra Türkiye’de ki 12 bin ton olan üretimi 3 bin tona düşürüp daha sonra firmayı kapatarak imtiyaz yetkisi elinde olduğu halde yıllarca üretimden alı koyduğunu (S:127-145), aynı şekilde petrol yasasının değiştirilerek yabancı petrol şirketlerine petrol çıkarma hakkının hem de Türk şirketler 8 sahada verilen imtiyazların yabancı şirketlere sonsuz sayıda verilmesinin önünün açılmasını anlatırken bu şirketlerin petrol yok dedikleri ve mühürledikleri yerlerdeki imtiyazları 12 Mart sonrasında iptal edilince Türk Petrol şirketini burada 1850 metreden petrol çıkardığını ve ayrıca Türkiye’de ilk petrolü de yine Türk petrol şirketinin çıkardığını (S:146-150) da Necdet Sevinç tarafından acı bir gerçek olarak yüzünüze vurulduğun göreceksiniz. 

Uluslar Arası Petrol oyunlarını anlatan ve 1960 yılında Yayınladığında yazarı Raif Karadağ’ın esrarengiz bir şekilde ölü bulunduğu “Petrol Fırtınası” kitabını okumuş biri olarak Necdet Sevinç’in anlattığı petrol şirketleri BP, Shell ve Mobil’in Orta Doğu’da petrol araması ve üretimi üzerine oynadıkları oyunlar da birbiriyle örtüşmektedir. İran’da saray bombalatan, İran’da Musaddık’ı devirenler, hesapsız ölümlere sebep olan, ABD’de Mr. Harding ve Kenedy’i öldürenler, Arabistan’da Vahabi isyanını başlatanlar, Suudi Arabistan’da kendi yeğenine Kral Faysal’ı öldürtenlerin (S:152) de bu yabancı petrol şirketleri olduğunu Necdet Sevinç’te gözler önüne sermiştir. Hatta Türkiye’de de “1926 şapka devriminin yapıldığı yıldı. Türkiye aynı 1926 yılında Türk Musul’u al bayrağa kavuşturmak için çalışıyor, bu konuda kararlı diplomatik faaliyetin içinde bulunuyordu. Ancak, daha Türk askeri ilk defa olarak siperli miğferi giydiği günden beri Türklerin Hristiyanlaştığını yaymaya başlayan İngiliz propaganda bataryaları, şapka devrimiyle bu propagandayı yoğunlaştırdı. Ankara şapka devriminin tarihini tespit ederken taktik bir hata yapmıştı. Ve bu hata Musul’u kaybediş sebeplerimizden birini oluşturdu. Şapka devriminin akabinde İngiliz ajanları derhal Anadolu’ya sızmış ve Türk Milletinin artık kâfir olduğunu, şapka bile giymekten çekinmediğini propaganda etmeye başlamışlardı.” (S:155-156) neticede Musul’un alınmasının önüne geçmek için bütün silahları İngiliz malı olan Şeyh Sait’e isyan başlattırdılar. Necdet sevinç İngilizlerin propaganda olarak “Ne var ki Londra yıllar yılı bir tahrik silahı olarak kullandığı ‘Din elden gidiyor’ sloganını daha sonra ‘Devrimler elden gidiyor’ biçiminde değiştirecek ve bu defa da bu yeni sloganı tepe tepe kullanarak milliyetçi atılımları durdurmaya çalışacak.” (S:156) şeklinde tabu olan hususları tahrik ederek nasıl kullandığını göstermiştir. 

Altıncı bölümde Turizm ile Tarım ve Hayvancılık sektörüne el atan Necdet Sevinç dış devletlerin istek ve önerilerine, yabancı uzmanların raporlarına istinaden yapılan planların Turizm ve Hayvancılık sektöründe pek başarılı olmadığını, hatta devletin bu raporlara istinaden yapılan dış yatırımlardan daha çok sermaye harcadığını ancak özellikle turizmde vatandaşlarının bunlardan yararlandırılmadığını, Turizm ve hayvancılık gelirlerini bu yatırımlara rağmen geri gittiğini, devletin de tanıdığı istisnalar ve muafiyetler dolayısıyla gelir elde edemediğini, yabancı yatırımcılar diye verilen yerlerde çalışan işçilerin ile maaşlarını ödemeden çekip gittiklerini gayet açık ve örneklere ortaya koymaktadır. Yatırımların mili ve Türk toplumuna yönelik olması gerektiğini bizim vatandaşlarımızın okul ihtiyacı var iken gelecek yatırımın iki üç katı sadece oradan yararlanacak yabancılar için harcamalar yapılmasının yanlış olduğunu da ayrıca ifade etmektedir. (158-173

Yabancı sistemler ve Batı kafalı devlet adamları daha çocukluk çağındaki genç Türk Devletini 50 yılda 56 milyar lira dış, 20 milyar lira da iç borca sokmuşlardır. Milliyetçi iktisat düzeni uygulanmadığı ve yeni borçlanmalara gidilmediği takdirde, Türkiye ancak 2014 yılında borçsuz bir devlet haline gelecektir. Oysa içerideki vurguna göz yuman düzen, her sene dışarıya biraz daha borçlanmakta ve alınan paranın %70’i eski borçların faizine sarf edilmektedir.” (S:175) diyerek dış borç yüküne ve iç borcun büyüklüğüne dikkat çekmiş ve dış borcun hiçbir şey yapmadan ödense de ancak 33 yılda ödenebileceğini söylemek istemiştir.

Yedinci bölümde Türk Devletinin hiçbir iç sınıf ve teşkilatın güdümüne girmemesi gerektiğini, sağlık bakanlığında yapılan 3 milyarlık ilacın çürütülmesi yolsuzluğu (S:193) ve “Türk milleti’ne, en az bir milyon liraya mal olan binlerce doktor yurt dışına kaçıp, Türk düşmanlarının hizmetine girmekte” (S:194) gibi problemlerden 1971 yılında bahsetmiş ama bu gün 2023 yılı geldiğinde bu problemlerin hala devam ettiği görülmektedir. 1988 yılından 2023 yılına kadar çalıştığım Sağlık bakanlığında bir çok kere aynı problemlerle yerelde de olsa karşılaştım. Hele doktorların yurt dışına gitmesi ki bu çok ayrı bir husus, bu gidenlerin bir kısmı ya vatan hainliğinden dolayı ya da ücret adaletsizlinden ötürü gitmektedir. Ülkemizde en fazla ve en uzun tahsili yapan doktorlarımızı elde tutacak liyakat ve eğitim durumuna, temininde zorluk çekilen meslekler gibi durumlara bakarak bir ücret iyileştirilmesi ve emeklilikte de bu iyileştirilmiş durumun ülke gerçekleri dikkate alınarak daha düzgün hale getirilmesi gerekir. 

Sekizinci bölümde siyasi istemin aksaklıklarından, parlamentodaki sayı fazlalığından, aldıkları maaşın fazlalığından, meclisteki milletvekillerin ve ailelerine sunulan lüks imkânlardan, bu lükse rağmen Anadolu’da yol yokken kendi menfaatlerine kararlar almalarından, gayri milli bir yol izlemelerinden bahsetmektedir.

Başta devlet yönetecekler cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri ve bütün bürokrasi olmak üzere Bu kitabı herkese okutmalı, bir başucu kitabı yaparak zaman zaman da kendimizi uyandıracak bir iğne misal yüreğimizi yakacak hatırlatıcı olarak alıp okumalıyız. Yalnız bu önerimizin uygulanabilmesi için de tek şart bu kitabı okuyacak kişilerin her halükarda nefislerine uygun geleni değil de ahlaki olanı tercih edecek bir anlayışla yetiştirilmesi gerekmektedir. Yoksa bunca ayet ve hadisin vazettiği bir İslam dini var iken bile hala bu kitapta yaşanılan adaletsizlikler ve haksızlıklar bir İslam ülkesi olarak yaşanmış ve günümüzde de yaşanıyorsa bu kitabın ve Necdet Sevinç’in yapacağı bir şey yok.                        

YORUM YAP

Bağdar Caddesi Escorthamile pornobahis siteleri yenigaziantep escortgaziantep escortmaltepe escortbostancı escortanadolu yakası escortizmir escortdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.tedxpenn.com/escort ankaraankara escorthttps://greenhousecraftfood.com/ataşehir escortBetofficeMebbistrendyol indirim koduPusulabetslot siteleri https://en-iyi-10-slot-siteleri.comstarzbet adamsah.netdeneme bonusucasibomstarzbetpiabetstarzbet girişstarzbet girişbahsegelbahsegelklasbahisankara kombi servisimersin günlük kiralık evbetturkeyBelge istemeyen bahis siteleritipobetgrandbettingtruvabetbahiscasinotarafbetbahiscommariobetbetistmarkajbetbetinematadornetcasibombelugabahisbetebet1xbetasyabahiscasinovalediscountcasinoelexbetfavoribahisbahiscombahiscombelugabahisbelugabahisbetistbetistceltabetceltabetklasbahisklasbahismariobetmariobetrestbetrestbettarafbettarafbettipobettipobetcasibomcasibomcasibomcasibomstarzbetsahnebetlimanbetredwinmatadorbetmatadorbetbetkombetkomcasibomsancaktepe çilingircasibomcasibomcasibomcasibom7slotsbahigobahis1000bahisalbaymavibaywinbetexperbetkanyonbetkolikbetkombetlikebetmatikbetnisbetonredbetorspinbetparkbetperbetroadbetsatbettiltbetturkeybetvole24wincratosslotelitbahisfavorisenfunbahisgorabethilbetikimisliimajbetintobetjasminbetjetbahiskralbetligobetlordbahismarsbahismeritkingmilanobetmobilbahismostbetmrbahisneyinenoktabetnorabahisoleybetonbahisonwinorisbetparmabetperabetpiabetpinuppokerbetapusulabetredwinrexbetromabetsahabetsavoybettingbetkombahis siteleriblackjack siteleriCasinoBonanzacasino bonanzadeneme bonusurulet sitelerisweet bonanzacasino sitelericasino sitelericasino sitelerisupertotobettulipbettumbetpadisahbetvdcasinovenusbetwinxbetbonusgaziemir çilingirtarafbetparibahisvdcasino girişmarsbahis7slotsasyabahisbahis1000bahisalbahsegelbaywinbetebetbetexperbetkolikbetmatikbetonredbetorspinbetroadbettiltbetturkeybetvolecasibomcratosslotdumanbetelitbahisextrabetfunbahisgorabetgrandpashabethilbetimajbetjasminbetkalebetkralbetlimanbetmaltcasinomarkajbetmatbetmilanobetmobilbahismostbetgirisneyinenorabahisonwinpalacebetparmabetperabetpokerbetaredwinrexbetrokubetsahabetsavoybettingtarafbettruvabettumbetxslotartemisbitbaymavibetebetbetkolikbetkombetperbettiltceltabetimajbetklasbahisligobetlimanbetmariobetmatbetneyinesahabetbetturkeyBeylikdüzü Escortistanbul escort bayancasibomSahabetportobetSahabet GirişSahabet
escort Bağcılar escort Bahçelievler escort Bakırköy escort Bayrampaşa escort Beylikdüzü escort Güngören escort İstiklal escort Kadıköy escort Sultanbeyli escort Üsküdar escort Avsallar escort Mahmutlar escort Oba escort Mecidiyeköy escort Ölüdeniz escort Güllük escort Kültür escort Ataşehir escort Avcılar escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Adapazarı escort Yalıkavak escort güvenilir casino siteleri Yalova escort Muğla escort Aydın escort Çanakkale escort Balıkesir escort Tekirdağ escort Manisa escort Trabzon escort Kahramanmaraşescort Kütahya escort Osmaniye escort Sivas escort Tokat escort Çorum escort Yozgat escort Isparta escort Elazığ escort Ordu escort Edirne escort Erzincan escort Zonguldak escort Rize escort Uşak escort Kırşehir escort Erzurum escort Giresun escort Amasya escort Sinop escort Niğde escort Bolu escort Karaman escort Kırıkkale escort Bayburt escort Ardahan escort Gümüşhane escort Artvin escort Çankırı escort Bartın escort Sinop escort Bilecik escort Karabük escort Burdur escort Nevşehir escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kastamonu escort Düzce escort Aksaray escort Adıyaman escort Afyon escort Arnavutköy escort Bebek escort Beşiktaş escort Beykoz escort Beyoğlu escort Büyükçekmece escort Çatalca escort Çekmeköy escort Eyüpsultan escort Kağıthane escort Sancaktepe escort Sarıyer escort Şile escort Silivri escort Şişli escort Taksim escort Zeytinburnu escort Aliağa escort Balçova escort Bayındır escort Bayraklı escort Bergama escort Beydağ escort Bornova escort Buca escort Çeşme escort Çiğli escort Karşıyaka escort Fehiye escort Marmaris escort Gaziemir escort Dikili escort Menderes escort Menemen escort Torbalı escort Atakum escort Çerkezköy escort Yenişehir escort Bodrum escort Toroslar escort Tarsus escort Silifke escort Mezitli escort Erdemli escort Anamur escort Akdeniz escort Melikgazi escort Elbistan escort Lüleburgaz escort İzmit escort İlkadım escort Çorlu escort Battalgazi escort Yeşilyurt escort Milas escort Ceyhan escort Çukurova escort Kozan escort Sarıçam escort Seyhan escort Emirdağ escort Sandıklı escort Merzifon escort Suluova escort Taşova escort Altındağ escort Batıkent escort Çankaya escort Çubuk escort Etimesgut escort Haymana escort Kahramankazan escort Keçiören escort Kızılcahamam escort Mamak escort Polatlı escort Pursaklar escort Sincan escort Ulus escort Yenimahalle escort Aksu escort Alanya escort Belek escort Demre escort Döşemealtı escort Elmalı escort Finike escort Gazipaşa escort Kaş escort Kemer escort Kepez escort Konyaaltı escort Korkuteli escort Kumluca escort Lara escort Manavgat escort Muratpaşa escort Serik escort Side escort Didim escort Efeler escort Nazilli escort Söke escort Altıeylül escort Ayvalık escort Bandırma escort Bigadiç escort Burhaniye escort Dursunbey escort Edremit escort Erdek escort Gömeç escort Gönen escort Havran escort İvrindi escort Karesi escort Kepsut escort Susurluk escort Büyükorhan escort Gemlik escort Görükle escort Gürsu escort Harmancık escort İnegöl escort İznik escort Karacabeyescort Kestel escort Mudanya escort Mustafakemalpaşa escort Nilüfer escort Orhangazi escort Osmangazi escort Yıldırım escort Biga escort Çan escort Gelibolu escort Karahayıt escort Merkezefendi escort Pamukkale escort Keşan escort Aziziye escort Palandöken escort Yakutiye escort Odunpazarı escort Tepebaşı escort Araban escort İslahiye escort Karkamış escort Nizip escort Nurdağı escort Oğuzeli escort Şahinbeyescort Şehitkamil escort Yavuzeli escort Bulancak escort Espiye escort Görele escort Altınözü escort Arsuz escort Antakya escort Defne escort Dörtyol escort Erzin escort Hassa escort İskenderun escort Kırıkhan escort Kumlu escort Payas escort Reyhanlı escort Samandağ escort Eğirdir escort Yalvaç escort Foça escort Karabağlar escort Kemalpaşa escort Kiraz escort Kınık escort Konak escort Narlıdere escort Ödemiş escort Tire escort Urla escort Safranbolu escort Akhisar escort Alaşehir escort Kırkağaç escort Salihli escort Sarıgöl escort Şehzadeler escort Soma escort Turgutlu escort Yunusemre escort Akkışla escort Bünyan escort Develi escort Kocasinan escort Talas escort Yahyalı escort Gazimusağa escort Girne escort İskele escort Lefke escort Lefkoşa escort Başiskele escort Çayırova escort Darıca escort Afşin escort Dulkadiroğlu escort Göksun escort Onikişubat escort Türkoğlu escort Kızıltepe escort Mut escort Dalaman escort Gümbet escort Datça escort Kavaklıdere escort Köyceğiz escort Menteşe escort Turgutreis escort Ula escort Yatağan escort Fatsa escort Altınordu escort Ünye escort Düziçi escort Kadirli escort Ardeşen escort Akyazı escort Arifiye escort Erenler escort Geyve escort Hendek escort Karasu escort Kaynarca escort Sapanca escort Derince escort Dilovası escort Gebze escort Gölcük escort Kandıra escort Karamürsel escort Kartepe escort Körfez escort Akşehir escort Beyşehir escort Bosna escort Ereğli escort Karapınar escort Meram escort Selçuklu escort Gediz escort Simav escort Tavşanlı escort Doğanşehir escort Bafra escort Çarşamba escort Boyabat escort Kapaklı escort Süleymanpaşa escort Erbaa escort Niksar escort Turhal escort Akçaabat escort Of escort Ortahisar escort Yomra escort Armutlu escort Çiftlikköy escort Çınarcık escort Akdağmadeni escort Boğazlıyan escort Sarıyaka escort Sorgun escort Alaplı escort Çaycuma escort Devrek escort Ereğli escort Kilimli escort Kozlu escort