MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan, Ağrı’da yaşanan gelişmeleri bir internet sitesine değerlendirdi.
Haftasonu Ağrı’da yaşanan, beş askerin yaralanması ve bir HDP’li ilçe Eş Başkanının ölümüyle sonuçlanan olayın yankıları devam ediyor.
Dün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaralı askerlerin TSK tarafından “ölüme terk edildiğini” iddia ederken, bugün TSK yaptığı açıklamda olay anında yaralı askerlere yardım eden bölgedeki vatandaşlara teşekkür etti.
MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan, Ağrı’da yaşanan bu gelişmleri üç başlık altında değerlendirdi. Sinan Oğan şunları söyledi:
PROVOKASYON İHTİMALİ YÜKSEK GÖRÜNÜYOR
Elbette, bu tür hadiseleri yerinde incelemenin daha doğru neticeler vereceği kanaatindeyim o sebeple bu konunun büyük bir heyetle yerinde incelenmesinde büyük fayda var.
İkincisi, özellikle seçim sürecine girdiğimiz bugünlerde provokasyon tehlikesi her anlamda ve her alanda gündemimizi işgal ediyor.
Gerek savcımızın şehit edilmesi, gerek üniversitelerde yaşananlar, gerek PKK’nın haberlerde gösterildiği ve söylendiği gibi kademeli savunma hattına geçmesi, planlı saldırı içerisinde bulunduğunun söylenmesi, bütün bunların hepsine baktığımızda bir provokasyonun ihtimalini yüksek görüyoruz.
Yalnız bu tür hadiselerde sebep sonuç ilişkisini de gözden kaçırmamak lazım.
ÜÇ İHTİMAL VAR
Böylesi hadiselerde olay kime yarar, neden yapılır bunun biraz da neticesine bakmak lazım. Bir defa PKK terör örgütüdür bundan şüphe yok, PKK fırsat buldukça TSK’ya saldırıyor, bundan da şüphe yok. Ama HDP’nin Batı’dan oy alabilmesi için çatışmasızlık sürecine şiddetle ihtiyacı olduğu bir dönemde PKK’nın TSK’ya saldırmasının mantığını iyi aramak lazım.
Acaba, PKK ve Kandil, HDP’ye Türkiye’nin genelinden oy alan bir parti değil, Güneydoğu’ya hapsolmuş ve Türkiye ile ayrışan bir HDP isteiğini eyleme mi geçiriyor? diye düşünmek lazım.
Aslında burada üç ihtimal var;
BİRİNCİSİ; Kandil, HDP’nin Batı’ya açılma ve Batı’ya oy alma, bunun içinde son derece Polyannacı bir siyaset izleme stratejisine darbe mi vuruyor?
İKİNCİSİ; O bölge, özellikle Ağrı bölgesi, PKK’nın İran’a ana geçiş bölgesidir, Iğdır vekili olduğum için o bölgeyi yakından biliyorum, ve o bölgedeki PKK’lı teröristler her zaman için İran istihbaratıyla iç içe vaziyettler. Türkiye’nin de bu son günlerde İran’a yönelik çıkışlarının, özellikle Yemen dolayısıyla ve Irak, Suriye dolayısıyla, Cumhurbaşkanının ve çeşitli seviydeki yetkililerin İran’a yönelik sert söylemlerine İran’ın PKK üzerindeki cevabı mı? Bu ihtimal çok azımsanacak bir ihtimal değil, bunu ifade edeyim. Yer dolayısıyla, İran atıyorum Gavur Dağı’nda PKK eylemine müdahil olma şansı çok yüksek değil ama Ağrı’daki PKK’lıla müdahil olma ihtimali fazladır.
ÜÇÜNCÜSÜ; HDP’nin çatışmasızlık siyaseti ve Polyannacı siyaseti HDP’yi barajın üstüne çıkarabilir.
Tam tersine bölgedeki çatışma durumu HDP’nin bu Polyannacı siyasetini sekteye uğratabilir, bu da HDP’nin baraj üstüne çıktığında alacağı milletvekili sayısını iktidarın hanesine yazabilir.
Peki, bu çatışmadan HDP’nin baraj altında kalmasından en çok kim fayda sağlar, ona da bakmak lazım. Yani, HDP barajın altında kalırsa MHP’nin oyları yükselmez, vekil sayısı yükselmez, CHP’nin de yükselmez, bir tek AKP’nin 50-60 dolayında vekil sayısı yükselir ve Cumhurbaşkanının istediği vekil sayısına ulaşılmış olur, dolayısıyla bu üç ihtimalin üçü de geçerli ihtimaldir, bunlara bakmak lazım.
BÜTÜN BUNLAR BİZİ HAKLI ÇIKARIYOR
Bütün bunlar aynı zamanda bizim sürekli ifade ettiğimizi hakılı çıkaracak şekilde PKK’nın asla silah bırakmadığını ve PKK’nın sahadaki teröristlerinin de her an çatışmaya hazır bir şekilde bekletildiğini göstermektedir.
internethaber