
“Ben Okuma Bilmem Ama!..”
Şükrü Alnıaçık
“Siyasi bir yayın organının rotatif gürültüsü, o siyasi hareketin iktidara yürüyüşünün ayak sesleridir. Ortadoğu Gazetesi’nin sadece gürültüsünü artırmak bile Ülkücü bir hizmettir.”
Dün sosyal medyada Yıldıray Çiçek kardeşimin “Ortadoğu Gazetesine Sahip Çıkmak Milli Görevdir” manşetli fotoğrafını yukardaki sözlerle paylaştım ve ardından da şunu ekledim:
“Bayilere yapılacak Ortadoğu baskısı, sokakta atılacak bir taştan değerlidir. Okunacak her Ortadoğu, eli kanlı katillere sıkılan bir mermidir.”
Yazılı medyadaki en önemli silahımızın Ortadoğu olduğu konusunda herkes aşağı yukarı aynı şeyleri düşünüyor. Ancak sıcağı sıcağına aldığımız kamuoyu tepkisini burada açıktan paylaşmazsak hem okuyucuya hem de gazete yönetimine haksızlık etmiş olacağız. Samimi yorumlarla ve yapıcı eleştirilerle revizyona giremeyen kurum ve kuruluşlar, gerilemeye ve zamanla çökmeye mahkumdur.
Selam kelam iltifat, veda kısımlarını kendime saklayarak ve yorumları tashihten geçirerek “okuyucu mektupları” tadında buraya alıyorum. Ortadoğu, mermi gibi manşetlerle ve kurşun gibi yazılarla bir savaşı yürüttüğüne göre eleştiriler de bize olsa olsa tüfek bakımı ve namlunun yağlanması gibidir. Alacağı olanların yararlanması ve katkıda bulunması dileğiyle:
–Ümit Mutlutürk: “Malum cemaat gazetesini, çalışmış olduğum hastanenin her servisine 1 er tane bırakmaktadırlar. İster istemez insanlar bu gazeteyi okuyorlar ve yorumlarında, fikirlerinde değişiklik oluyor. 12 Sene önce hastaneye başladığım dönemde 2-3 adet gazetemiz Ortadoğu’yu bırakıyorlardı ancak fazla sürmedi bu dağıtım bitti. Siz büyüklerimizin kanalıyla hastanemize 2-3 Ortadoğu gazetesi bırakılmasını ve insanların doğruları öğrenmesine yardımcı olursanız mutlu olurum.”
–Üzeyir Arda: “Gazetemizin niteliğini arttırmaya ihtiyacımız var bunun tirajı da olumlu etkiliyeceği kanısındayım.” Bir de… “Acaba Zaman grubu, biz ülkücülerin yapması gerekeni yaptığı için bu rakamlara ulaşmış olabilirmi?” (Zaman’ın tirajı en yakın rakibini ikiye katlayarak 1 milyonu aşmıştır.) Herkes ne yapabileceğine bir daha baksın. Sahiplenirsek davamız sahipsiz kalmaz.
-Turgay Topal: “Bayi baskısı değil mesele… Gazete dağıtım merkezleri, gazeteleri göndermiş olduğu bakkal market büfe vb.. Yerlerin günlük gazeteleri satış rakamalarına bakar. Günlük satışı düşen ya da sürekli satışı alt seviyelerde olan gazetelerin sayısı azaltılır ve nihayetinde hiç gönderilmez. Gazetenin içeriği ile alakalı yapılacak değişiklikler talebi artırabilir. Lafin özü… Ülkücü Hareket çağin gerektirdiği şekilde okuyup kendini geliştirmekte bilgi toplumu düzenine uyum sağlamakta ve o bilgi topluma hakim olma gayretindedir. Siz gazete yoneticileri olarak zamana uygun bir içerikle ve yenilenmeyle başlarsanız, yayına sahip çıkma zorunluluğunu bir kenara bırakın, insanlar okumadıkları için kendilerinde eksiklik hissederler. Rica ile olmaz okur sayısı…”
-İhsan Yelken: “KISACA ORTADOĞU OKUMUYOR BENGÜTÜRK İZLEMİYORUZ.AMA SANAL OLARAK HERKES BİRŞEY SÖYLÜYOR.BEN SİNCANDAYIM.ORTADOĞU SİNCANA BİR(1) TANE GELİYOR VE DİĞER BAYİLERDE BULUNMUYOR.NEDEN YOK SORUSUNA GÖNDERMİYORLAR DİYORLAR…O GELEN BİR TANEYİ DE BEN ALIRSAM BİTİYOR YOKSA GERİ GİDİYOR…SİNCANLILARA DUYURULUR…
Biri Müslüman biri Ermeni iki komşu esnaf varmış. Ermeni esnafa günlük gazete gelirmiş. Müslüman esnaf, Ermeni komşusunun okuma bilmediğini ve gazeteleri kese kağıdı olarak kullandığını görüp sormuş: ‘Ya arkadaş, sen bu gazeteyi okumuyorsun, kese kağıdı olarak kullanıyorsun, boşuna niye para veriyorsun?‘ Ermeni cevap vermiş: ‘Ben okuma bilmem doğru, ancak bu gazete benim davamı anlatır, ben bu gazeteyi alıyorum ki; davamın sesi daha gür çıksın, sesi kısılmasın.‘ Ortadoğu misyonu ve vizyonu olan bir gazetedir. Türk’ün değerlerine sahip çıkmak ve bu değerleri geleceğe taşımak arzusundadır. Okuyalım, okutalım. Bizim olana sahip çıkalım. Yalnız, Ortadoğu gazetesinin yazıları çok uzun oluyor. Yazarlar, konuyu daha kısa izah etmeli. Bir yandan da kendimizi sorgulayalım. Çevrenize bakın, okuyan var mı? Ben üzülüyorum…
–Oğuz Karşıyakalı: “Her gün 5-6 adet alıyorum.Mümkün olduğu kadar esnafa dağıtıyorum. Özellikle berber ve kahvelere. Ancak her yerde satışı yok. Koca Karşıyaka’da sadece 3-4 yerde satışı var. Gazetemize mutlaka sahip çıkmak gerek. Ancak okuyan az. Öncelikle yöneticilerin alması gerek.”
–M Ömer Çelebi: “Ülkücü de hayatta en iyilerine layık olmayı hak kazanmadı mı beyler? Ülkücüden birşeyler istiyorsan iyi şeyler de vermeye çalışmalısın.
–Gülşen Kösem: “Saygıdeğer başkanım; Ortadoğu gazetesi, her gün sabah okuduğum gazetedir. Sizin köşe yazınız muhteşem güzellikte yaraya tuz basmak gibi. Orhan Karataş beyin de yazıları sürükleyici Neval hanımın yazıları keza muhteşem. Ortadoğu Gazetesine emeği geçen tüm dava arkadaşarıma sonsuz teşekkür eder saygılar sunarım.”
–Mustafa Doğan: “Gazetemizin köşe yazarlarına diyecek hiç bir şey yok. Bana göre dışımızdaki kesimlere de hitap eden içerikle de donanmalı. Spor haberlerine daha bir önem verilmeli. Özellikle “manşetler” çarpıcı ve geniş kesimlere hitap etmeli. Hemen çevresinde de günün verilmek istenen mesajları da önem sırasına göre serpiştirilmelidir. Sonra da hiç mazeretsiz tüm arkadaşlar üzerine düşeni yapmalıdır. İstenirse biz bu tirajı uçururuz diyorum. ‘Haydi herkes el atsın şu işe!..‘ Hele bu günlerde buna çok ihtiyacımız var. Saygılarımla…”
-Zakir Topdur: Ortadoğu gazetesi almayana ve okumayana asla ne Ülkücü derim nede MHP’li derim nede Milliyetçi derim. Çünkü Ortadoğu gazetesi MHP mensuplarının, Ülkücülerin, Davamızın, Türk milliyetçilerinin sesi, kulağı, kalbi ve herşeyidir.
–Turan Kavaklı : İzin verin gazeteyi borsaya açalım; bakın tiraj kaça çıkıyor. Para pul da istemez!..
Değerli okuyucularımın görüşlerinin tamamına saygı duyuyor, duyarlı Ortadoğu okuyucusuna teşekkürlerimle ifade etmek istiyorum: Hiç bir yenilik olmasa bile “her Ortadoğu gazetesi, eli kanlı katillere sıkılan bir mermi, her yeni abone, hükümete ve akillerine atılan bir tokattır.”