…..
Gökten zembille “kurtarıcı” inmesini beklemek yerine kurtarmaya soyunmaktır Mustafa Kemal’i “Atatürk” yapan Türk Milleti’ni bir kere daha “devlet kuran irade”ye dönüştürebilmektir.
Tarık Zafer Tunaya, 19 Mayıs 1963’te Cumhuriyet’te yayınlanan yazısında “İmparatorluk harabelerinin karamsar havası içinden sıyrılarak Karadeniz’e açılan Bandırma’nın on dokuz yolcusu Samsun’a ayak bastıkları zaman, Türkiye adını verdiğimiz ülke üzerinde yer yer çoban ateşleri parlıyordu. Müdafaa-i Hukuk ateşleriydi bunlar\’85 Vilayetten köylere, mahallelere kadar gizli açık toplantılarla milli bir kuruluşun planlaması yapılıyordu. Samsun’a çıkanları böyle bir ruh karşıladı. Yer yer yanan ateşleri bir meş’ale hâlinde tutuşturmak gerekiyordu. Devrimci ekibin görevi dağınık enerjileri birleştirmek olmuştur…” diyordu ya…
O gün -iyi bakın etrafınıza- bugündür aslında;
Balıkesir’de bedeni yerde sürüklenirken bile ay-yıldızlı bayrağı yere değdirmeyen o ihtiyar, aksakallı dedeye bakın,
Bursa’da “polis kuşatması”na rağmen egemenliğimizin sembolü olan bayrağı teslim etmeyenlere,
Kayseri’de millete “ihanet çağrısı” yapmaya gidenleri gerisin geri gönderenlere,
Afyon’da, Manisa’da, Samsun’da, Trabzon’da, Muğla’da “Öcalan’ın kuryeleri”ni şehirlerine, mahallerine, sokaklarına sokmayanlara,
“Üniversitede PKK istemiyoruz” diye “bilim yuvaları”nın kapılarında etten duvar ören o gencecik çocuklara,
Şehidinin hakkını helal etmeyen analara,
Yaşadığınız sokaklara bakan kırmızı-beyaza boyanan apartmanlara, gelincik çiçekleri açan camlara, balkonlara,
Tasfiye listesinde olduğunu bildiği halde kalemini kırmayan ve son satıra kadar “gerçeği” haykıran gazetecilere, yazarlara,
Zindanda bile yıkılmayan, yılmayanlara,
“Başımıza bir hal gelirse” korkusunu yırtıp mücadeleye atılan öğretmenlere bakın;
Biatla olmadığını anlayıp meydanları dolduran işçilere,
“Gaflet, dalalet ve hatta ihanet içindeki iktidar sahipleri”ne karşı duran her kim olursa onun yanında yek vücut olan bu “arif millete” bakın;
“Çoban ateşleri” gibi yanıyorlar Anadolu’nun dört bir yanında.
Bir “meşale” gibi tutuşmak için gün sayıyorlar…
Selcan TAŞÇI / Yeniçağ
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=26821